İngiliz istihbaratından Munaiyir`in torunu Suudi Arabistan`ın Ermeni Prensi -
İngiliz istihbaratından Munaiyir`in torunu Suudi Arabistan`ın Ermeni Prensi Munaiyir kim biliyor musunuz
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Alman projesi Ermeni Tehciri sırasında Suudi Arabistan’a gönderilen Ermeni asıllı bir ailenin kızı.
İsmi Ermenice kökenli ve Türkçe karşılığı ay demek. ‘Muna’ Arapçada “dilek” ya da “arzu” anlamına gelen kadın ismidir.
1909 doğumlu Munaiyir 12 yaşında henüz çocukluğunu yaşadığı günlerde 1921’de Uneyze Emiri Sâlim tarafından o tarihte Arabistan kralı olmayan 45 yaşındaki İbn Suud’a cariye olarak hediye edilir.
Uneyze, tarihsel olarak Mezopotamya (günümüzde Irak) ve İran’dan gelen ve Mekke’ye giden Müslüman hacılar için önemli bir durak noktasıydı.
Uneyze Suudi Arabistan’ın El Kasım Bölgesi’nde bulunan bir şehirdir.
Şehir, bölge merkezi Bureyde’nin güneyinde ve başkent Riyad’ın kuzeyinde yer almaktadır.
Uneyze, cahiliye dönemi Arap şairlerinden ve şiir Kabe’nin duvarına asıldığı için Yedi Askı şairinden İmru’l Kays’ın sevgilisinin adıdır. İmru’l Kays’muallakasına sevgisili Uneyze’nin ismiyle başlar.
Cariyeler savaş esirlerinden seçilirdi.
Dolayısıyla Munaiyir’in hangi savaşta nasıl esir edildiği ve cariye yapıldığına dair ayrıntılı bir bilgi yok.
Munaiyir’in ailesinin tehcir sırasında Uneyze’ye gönderildiği biliniyor.
Dolayısıyla cariye olması veya cariye diye satılması ya da hediye edilmesini anlamak güç.
Ermeni ailelerin tehcir sırasında kuzey Arabistan’da bulunan Uneyze’ye nasıl ulaştıklarına dair 27 Eylül 1915 tarihli The New York Tımes’da şöyle bir bilgi var; Tehcir edilen Ermeni aileler Arabistan’a doğru yola çıkarıldılar.
Bir kısmı yollarda öldürüldü.
Kuzey Arabistan çöllerine sürülenlerden bazıları hayatta kalmak için Müslümanlığı kabul etti.
Bazıları da zorla Müslümanlaştırıldı.
(1) Munaiyir’in ailesi ise kendi rızası ile İslam’ı kabul edenlerden.
(2) Çünkü o yıllarda Şerif Ali Paşa’nın oğlu, Mekke Emiri Muhammed b. Abdülmuin İbn Avn’ın torunu olarak İstanbul’da doğan, Kasım 1908’de “Mekke Emiri” tayin edilen Şerif Hüseyin, Ermeni tehcirini eleştiren çağrısını 1917’de yayınlamıştı.
27 Haziran 1916’da İttihat ve Terakkî yönetimini dinsizlikle suçlayan Şerif Hüseyin’in fermanı, Hicri takvime göre 18 Recep 1336’da “Umm El Kura” yani Mekke’de yayınlandı.
Şerif Hüseyin, Ermeniler’in İslam hukuku içinde “zimmi” yani “ehl-i kitap” olarak anılan Yahudi, Hristiyan ve Sabii sınıflarında bulunduğu için koruma altında olduğu ifade ediyor, İslam Peygamberinin konuyla ilgili hadisine atıfta bulunuyordu.
Böylece bölgedeki Müslüman halka, tehcir kararıyla çöllere sürülen, ölüme mahkûm edilen Ermeniler için yardım çağrısını dini temellere dayandırıyordu: “Ermenilerden sizin bölgenizde, sınırınızda ve aşiretleriniz arasında bulunanları korumanız ve onlara iyi bakmanız istenmektedir.
Onların işlerini kendi işleriniz gibi görüp yardım edin, kendinizi, kendi malınızı ve çocuklarınızı korur gibi onları koruyun. Ve onlara, ister bir yerden bir yere giderken ya da yerleşirken ihtiyaçları olabilecek her şeyi sağlayın.
Sizden yapmanızı istediğimiz şeyler içinde beklediğimiz, asil karakterinizin yansıması ve kararlılığınızla bunu başarmanızdır.”
(3) Dolayısıyla o tarihlerde Arabistan’ın en kudretli adamının bu fermanına rağmen ailesiyle yaşayan Ermeni kız çocuğunun cariye yapılması akla yatkın görülmüyor.
Muhtemelen 1921’de Uneyze Emiri Sâlim tarafından İbn Suud’a evlenmesi için takdim edilmiştir çünkü Suudi kayıtlarında Munaiyir hakkında İbn Suud’un beşinci eşi olduğu bilgisi verilmektedir.
Şerif Hüseyin’le dans eden İngiliz bürokrasisi Şerif Hüseyin sonrası Arabistan kralı olacağını öngördükleri İbn Suud’u kontrol edebilmek için Munaiyir’i, Uneyze Emiri Sâlim’e telkinle İbn Suud’un yatak odasına sokmuşlardır.
Birçok kaynakta Münaiyir’in zekâsı ve güzelliğiyle İngiliz diplomatların dikkatini çektiği bilgisi verilmektedir.
İbn Suud’un başını döndüren güzelliğini tasvir etmek için ay parçası deyimi kullanılan Münaiyir’in, İngiliz ajanlarına birinci elden bilgi aktardığı artık sır değil! Münaiyir’in güzelliği İngiliz İstihbaratının elinde İbn Suud’a karşı silaha dönüşmüştü.
İngilizler en mahrem bilgilere en kısa yoldan kralın yatak odasından ulaşabiliyordu.
(4) İngiliz istihbaratından Munaiyir’in torunu Suudi Arabistan’ın ”Ermeni Prensi” kim? İbn Suud ve Munaiyir’in oğlu Kızıl Prens (The Red Prince) lakabıyla tanınan Talal bin Abdülaziz el-Suud, S. Arabistan’ın Fransa’daki eski büyükelçilerinden. Prens Talal 15 Ağustos 1931’de doğdu. Kral Abdülaziz’in yirminci oğluydu.
Prens Talal kraliyet ailesi içinde Hür Prensler (Free Princes) diye bilinen reform yanlısı grubun lideri.
1958’de insan hakları konusunda ilerlemeler içeren anayasal monarşi temelli bir anayasa metnini yazdı.
Seçilmiş üyelerden oluşan bir danışma komitesi oluşturmaya çalışmış ancak denemeleri kral ve dini liderler tarafından uygun bulunmamış; hatta hazırlanan anayasa metninin şeriata aykırı olduğunu belirten bir fetva dahi verilmişti.
1961’de krallık tarafından pasaportu iptal edilince Mısır’a yerleşen prens sosyalizme ilgilendi.
Cemal Abdülnasır’dan etkilenen Talal kraliyet yönetimini eleştiriyor yenilikler yapılması çağrısında bulunuyordu.
1964’de Suudi yönetimiyle anlaştı ve Talal’a eleştirilerinin dozunu azaltması karşılığında Suudi Arabistan’a yeniden giriş izni tanındı.
Suudi Arabistan hanedan mensuplarından Talal bin Abdülaziz el-Suud’un oğlu Prens El-Velid bin Telal bin Abdülaziz el Suud her geçen gün servetine servet katan dünyanın en zengin adamlarında biri.
Suudi Arabistan Krallığı’nın kurucusu ve ilk kralı Abdülaziz el-Suud ve Ermeni asılllı karısı Munaiyir’in torunu olan El-Velid, 1955 yılında prens Talal bin Abdülaziz el-Suud ve Lübnanlı Mona Al-Solh’un ailesinde dünyaya geldi.
Suudi Arabistan uzmanı Josef Keshishyan ‘Arap Monarşilerinde Güç ve İktidar’ kitabında dünyanın en zengin adamlarından olan prens El-Velid’in babaannesinin Ermeni olduğunu yazmıştı.
Josef Keshishyan’ın iddiasına göre Ermeni katliamından kurtulan Munaiyir 12 yaşındayken 45 yaşına basmış olan kral Abdülaziz’in karşısına çıkarılıyor. Kitapta “Munaiyir sonra El-Suud’in en sevdiği karısı oldu. Munaiyir, prens Talal bin Abdülaziz el-Suud ve prens Nawaf bin Abdülaziz el-Suud adında iki oğul doğurdu” bilgisi veriliyor.
Prens Talal bin Abdülaziz el-Suud’in oğlu Prens El-Velid dünya dev şirketleri kurucusu veya hissedarı.
Dünyada dev yatırım projeleri hayata geçiren uluslararası “Kingdom Holding Company” şirketinin kurucusudur. 1990’lardan bu yana uluslararası “City Group” şirketinin hisselerinin bir kısmının sahibidir.
2000’lerde Amerikan “News Corporation” şirketinin hisselerini satın alan Prens, daha sonra AOL, Apple, MCI, Motorola, Fox Broadcasting hissedarı oldu.
2001 yılında El-Velid Twitter’e 300 milyon dolarlık yatırım yaptı. Forbes dergisine göre El-Velid dünyanın en zengin 50 listesinde yer alıyor.
2016 yılında serveti 17.3 milyar dolar değerindeydi.
(5) El-Velid bin Telal, 1979’da Amerika Birleşik Devletleri, Kaliforniya , Atherton’daki Silikon Vadisi şehrinde bulunan Menlo Kolej’inden mezun oldu. .
Mezun olduğunda babasından hediye olarak 30 bin dolar nakit para, 300 bin dolarlık kredi ve bir ev alan El Velid, yavaş yavaş yatırıma başladı.
1991’de El Velid 36 yaşındayken Ciricorp’a yatırım yaparak 2005’te 10 milyar dolarlık gelir elde etti.
Time dergisi onun için “Arap’ların Warren Buffet’ı” diyor.
El-Velid’in ilerleyen yıllarda Amerikan şirketlerine olan ilgisi devam etti.
Citibank yatırımının ardından, AOL, Apple Inc., MCI Inc., Motorola, News Corporation Ltd. gibi önde gelen Amerikan şirketleri, çeşitli teknoloji ve medya şirketlerine de büyük yatırımlar yaptı.
Gayrimenkul yatırımları içerisinde ise Four Seasons ve Hotel Plaza gibi otellerin arazilerinin büyük kısmı yer alıyor.
2004 sonrasında yatırımları arasına Londra’daki Savoy Hotel ve Monako’daki Monte Carlo Grand Hoteli’de kattı.
Ayrıca halen Avrupa Disneyland’ın %10 hissesi elinde bulunuyor.
El-Velid çok sayıda eğitim bursu vermiş, yardım bağışı yapmıştır.
Ayrıca Arap dünyası ile batı dünyası arasında ilişkileri artırabilmek için çeşitli yardımlar yapıyor.
Mesela 41. ABD başkanı George Herbert Walker Bush’un vakfına 500.000 dolar bağışlamıştı.
Bağışı Masaçuses, Andover’de bulunan Phillips Akademi’nin bursu için kullanılmıştır.
Adına kurduğu vakıfla ülkesinde kadınlara yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkını sağlayan Suudi işadamı, 32 milyar dolarlık servetini yine vakfına bırakacağını söylüyor.
Ona göre Türkiye, İslam ve demokrasinin bir arada yaşayabileceğinin en somut göstergesi.
Babaannesi Ermeni olan El-Velid bin Telal’ın babası Kral Abdullah’ın üvey kardeşi, Prens Talal bin Abdülaziz El-Suud’un oğlu.
Lübnan’ın ilk başbakanı Riar El-Solh’un torunu.
Anne tarafından büyükbabası Riyad el Sulh, (1894 – 17 Temmuz 1951) Lübnan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonraki ilk başbakanı.
Sünni bir Müslüman olan Riyad el Sulh ilk olarak 1943-1945 yılları arasında başbakanlık yaptı.
Daha sonra 14 Aralık 1946 ile 14 Ocak 1951 tarihleri arasında ikinci defa başbakanlık yaptı.
Başbakanlıktan ayrılmasından birkaç ay sonra Ürdün’ün Başkenti Amman’da bir suikast sonucu öldürüldü.
Riyad el Sulh, Lübnan’daki çeşitli dini grupları bağımsızlık mücadelesi için birleştirdi.
Bu özelliği ile Lübnan bağımsızlık mücadelesinin en önemli şahsiyetlerinden biri oldu.
Prens El-Velid bin Telal bin Abdülaziz el Suud yaşayan en zengin Arap. Suudi Arabistan’ın birçok özel ve kamu şirketinin finans ağının başında. 17.3 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 41’inci kişisi. Bloomberg ise servetini 30 milyar dolar olarak hesaplıyor.
Bu servetin hepsini kendi ismini taşıyan ve Suudi Arabistan’da kadın hakları için çalışan vakfa bırakacak.
Suudi kadınların 2015’ten beri yerel seçimlerde seçilebilme ve oy kullanma hakkı elde etmesinin arkasında vakfın çalışmaları var.
İlk kadın Suudi pilotun eğitimini de yine o üstlendi. Sık sık Türkiye’ye geliyor.
Sıkı bir Tayyip Erdoğan hayranı. Cumhurbaşkanı’ndan bahsederken gözleri parlıyor.
Üç kere evlenip boşandı. Oğlu Halit (1978) ve kızı Rim (1982) ilk eşi Prenses Dalal Bin Suud’dan. İkinci evliliğini Prenses Eman bin Nasır bin Abdullah El-Sudairi ile yaptı. İki yıl süren son evliliğiyse bir prodüksiyon şirketi sahibi olan Prenses Amira El-Taval’leydi.
(6) Dünya üzerindeki en zengin ve en etkileyici insanlarla tanıştı.
Eşiyle ayrılmadan önce birlikte Kate Middleton ve Prens William’ın düğününe de davetli olarak katılmışlardı.
El Velid’in tanıştığı isimlerden bazıları, İngiltere Kraliçesi, Prens Charles, Nicholas Sarkozy, Ürdün Kraliçesi Rania, Michael Jackson, Tony Blair. Forbes’tan Kerry Dolan’ın 2009 yılında Suudi Prens’i ziyareti sonrası anlattıklarına göre.
El Velid’in ne kendisinin ne de karısının kullanmadığı bir mücevher koleksiyonu var ve bu koleksiyonun değeri 700 milyon dolar.
El Velid, geçen 4-5 civarı yattığını ve sabah 9’da uyandığını da Forbes’a açıkladı.
CNBC izlemeyi seven Prens, kadın hakları savunucusu olduğunu da iddia ediyor.
Şirketinde çalışanların yarısının kadın olmasıyla ilgili Suudi bir gazetenin sorduğu soruya, “Kadınlara karşı adil davranmaya çalışıyorum, çünkü ülkemizde kadın hakları hala tam olarak anlaşılamadı” cevabını verdi.Prens otellere de yatırım yapmayı seviyor.
New York’taki Plaza Hotel’in yüzde 25’ine sahip olan Velid, otelin tamamını alacağını açıkladı. Prens’in diğer bir ihtişam örneğiyse, dünyanın en uzun binasını inşa ediyor olması.
Suudi Arabistan’da inşaa edilen Kingdom Kulesi, Kızıldeniz’in yanında ve 3.280 fit yani dünyanın şu anki en uzun binası Burj Khalifa’dan 568 fit daha uzun.
Prens dünya rekorlarını seviyor.
Dünyanın en uzun 500 milyon dolarlık üçüncü yatı da El Velid’in.
Çok sayıda lüks arabaya sahip olan Suudi Prens’in Boeing 747 model uçağı bulunuyor.
Riyad’da 420 odalık bir evde yaşayan Velid, hayır kuruluşlarına yaptığı yardımlarla da gündeme gelmeyi başarıyor.
(7) Suudi Prens El-Velid bin Telal bin Abdülaziz el Suud tatillerini genellikle Türkiye’de geçiriyor.
14.08.2017’de Suudi Prens El-Velid bin Telal bin Abdülaziz el Suud ve ailesini taşıyan özel uçak Milas-Bodrum Havalimanına gelmiş, uçaktan inen aile, kendilerini bekleyen VIP minibüslerle Bodrum’da tatilini geçirecekleri 5 yıldızlı otele yerleşmiş, aileye ait yaklaşık 300 bavul ve 30 bisikletin de olduğu eşyalar saatler süren çalışmanın ardından kamyona taşınmıştı.
(8) Hatta Bodrum tatilinin son gününde Suudi Prens El-Velid bin Telal bin Abdülaziz el Suud, iki günlük akşam yemeğine toplamda 60 bin TL para ödediği basında yer almıştı.
(9) Önümüzdeki günlerde Suudi tahtına kim çıkacak derseniz, Prens El-Velid bin Telal bin Abdülaziz el Suud’u hesaba katın derim.
Ömür Çelikdönmez
Bu haber haber-sanliurfa.com kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (haber-sanliurfa.com) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(haber-sanliurfa.com). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com