HDP Ermeni Milletvekili Garo Paylan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü”ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ankara-İstanbul güzergâhında gerçekleşen ‘Adalet Yürüyüşü’nün, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklu bulunduğu İstanbul Maltepe Cezaevi’nde son bulması bekleniyor. Paylan, Kandıra’daki karşılaşmada oluşabilecek tepkilerin yürüyüşün genel seyrini nasıl etki edeceğine yön vereceğini, ayrıca CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun hareketlerinin de kendi partisinin kitlesi tarafından dikkatle izlendiğini kaydetti. “İşe AKP tabanını da katmamız gerektiğini düşünüyorum” diyen HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

HDP’nin katılması yetmez, AKP ve MHP tabanından da tüm tabanlardaki insanlarla çoğala çoğala büyümeli. Bu yürüyüş, Cizre’den Sur’dan, Silopi’nin hassasiyeti ile birleşmeli ve aynı zamanda AKP tabanı, MHP tabanının hassasiyetleri ile de birleşmeli ve herkes için adalet talebine dönüşmeli.

Kandıra kavşağında bir selamlama olacak. Yani aslında bu selamlamaya yürüyüşün nasıl mukabele edeceğini bence gözleyeceğiz; bu benim kişisel görüşüm. Kemal Bey’i bizim tabanımız ve seçmenimiz dikkatle izliyor. Yaptığı bozkurt işaretini de veya bunun adalet çığlığı, herkes için adalet talebi olduğunu da izliyor. Gadre uğrayan herkesin yürüyüşü olma iddiasını da izliyor. CHP tabanında pek çok kesim var ve oradaki bazen milliyetçi reflekslerinden de HDP’ye olarak çağrılarını adalete sokabiliyor. Umarım ki bu kez öyle olmaz. Bu yürüyüşün, bu isyanın, bu itirazın hepimizin isyanına dönüşmesini ve farklı farklı hassasiyetlerden hareket eden bu itirazların bir noktada birleşmesini ve büyümesini istiyoruz tabi ki.

Kandıra Kavşağı’ndaki bizim ilk selamlamamızı sunacak Ahmet Türk’ü biliyoruz, başka bazı arkadaşlarımız da orada olacaktır. Sembol anlamında, Ahmet Türk’ün varlığının orada neyi ifade ettiğini herkes bilir. Başka mücadele geleneklerinden gelen insanların bir karşılaması olur, bu karşılamaya nasıl mukabele edildiğini de görmek isteyeceğiz. Elbette bir karşılaşma olur (Yürüyüş kitlesiyle), birlikte de yürünür, görüntü verilir, sonra yapılacak açıklamalarla birlikte İstanbul’a yaklaşılırken yürüyüşteki tansiyonun yükseleceğini düşünüyorum. İtirazın yükselmesi anlamında söylüyorum. Bunun dar bir itiraza mı dönüşeceği yoksa toplumun geniş kesimlerince çoğul bir itirazı mı dönüşeceği önemli. Başarı dediğimiz şey herkes için adalet talep ettiğini gösteren bir yürüyüş olması. Bunu bir demlenme süreci olarak görüyorum. Öncelikli olarak CHP’li, onların çeperindeki insanlar olarak görüldüler. Her yürüyüşün bir demlenme süreci vardır. Şu anda onu yaşıyoruz. Umuyorum ki Kandıra Kavşağı’ndan sonra artık o demlenme sürecini aşıp daha çoğul bir yürüyüşe doğru evrilir.