20 Aralık 2016
Gazturman Gayan (Kınalıada Kampı), kuruluşunun 50. yılını 10 Aralık Cumartesi günü görkemli bir baloyla kutladı.
Levent Wyndham Grand Hotel’de yapılan organizasyonda geceye Ermeni toplumundan çok sayıda kişi katıldı. Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Episkopos Sahak Maşalyan, Karagözyan Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil, Şişli Belediyesi Başkanı Yardımcısı Vazken Barın ve eşi Nıvart Barın, hayırsever Aret- Monik Ergan ve Hayk-Anjel Arslanyan çiftinin yanı sıra birçok vakıf başkanı ve davetliler de gecede hazır bulundu.
Gece, düzenlenen bir defileyle başladı. Cemaatin hayırseverler ailelerinin kızları ve torunları Closh, Vural Gökçaylı ve Yıldırım Mayruk gibi başarılı markaların tasarladığı elbiseleri sergiledi. Defilenin sonunda ünlü tasarımcılara teşekkür plaketi verildi. Ardından balo salonuna geçildi. Gecenin sunuculuğunu üstlenen Saro Bengliyan ve Melissa Pehlivanoğlu konuşmalarında Gazturman Gayan’ın tarihi hakkında bilgi verdi. Açılış konuşmasını yapan Tertip Heyeti Başkanı Najda Şadyan şöyle konuştu:
İmkânsızı gerçeğe dönüştürmek
“Gazturman Gayan’ın 50. yıl dönümünü kutlamak üzere bizlerle buluştuğunuz için mutluluk duyuyorum. Bugün hem geçtiğimiz 50 yılda yaptıklarımızı hatırlama hem de gelecek planlarımızın, projelerimizin temelini attığımız gündür. Özel hayatımdan size bir an anlatmak isterim. Bu tecrübe bana hiçbir şeyin imkânsız olmadığını öğretti. Birkaç sene geriye gidelim. Los Angeles’ta ilkokul öğrenciyken, sınıfta hep farklı ülkelerden gelen, zorluklarla mücadele eden ailelerin çocukları vardı. Ermeni okulları pahalıydı. 11 yaşındayken ilk kez adaletsizlikle karşı karşıya kaldım. Yaşım küçüktü ve bu da yaşadığım olaya katlanmayı daha da zorlaştırdı. Okulda maç organize edilecekti. Maça katılmak isteyen öğrencilerin 10 dolar ödemeleri gerekiyordu. Sınıftaki 24 öğrenciden sadece 8 kişi ücreti karşılayabildi. 11 yaşındaki bir kız olarak bu adaletsizliği kaldıramadım, fakat elimden gelen bir şey de yoktu. Okul müdürüne, yönetim kuruluna, aile birliğine mektuplar yazmaya başladım. Mektuplarımda ücreti ödeyemeyen öğrencilerin de maça katılması için elden gelenin yapılmasını rica ediyordum. Birkaç gün sonra bütün öğrencilerin maça ücretsiz olarak katılacağı açıklandı. İmkânsızı gerçeğe dönüştürmek artık mümkündü. 11 yaşındaki bir çocuk değişiklik yapabildi. Bugün de toplumumuzun sınırlı imkânlara sahip kesimlerine başarabilmeleri için destek oluyoruz. Mevzu artık 24 öğrenci ve 10 dolarda değil. Daha büyük rakamlardan bahsediyoruz. Fakat umutsuzluğa kapılmamalıyız. 11 yaşındaki çocuk da artık 11 yaşında değil ve yalnız değil.”
50 yılda 20 bin çocuk
Najda Şadyan’ın ardından bir konuşma yapan Karagözyan Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil de 50 yıldır bu kampta 20 bin çocuk yetiştiğini vurguladı. Gülmezgil şöyle konuştu:
“Çocuklarımız adına düzenlenen her etkinlik ayrı bir anlam taşıyor. Çocuklar bir milletin ve toplumun en kıymetli hazineleridir. Çocuklarımızı çağın gerektirdiği donanımlarla yetiştirerek onların fiziksel, ruhsal ve zihinsel bütünlüklerini sağlamalıyız. Gazturman Gayan’da son 50 yıldır 20 binin üstünde çocuk eğitim görmüştür. Patrik Şınorhk Kalustyan döneminde yüzlerce çocuk Anadolu’dan getirilmiş, toplumumuza kazandırılmıştır. Ben de bir Karagözyan Okulu öğrencisiydim; öğrenciliğimde okulumuzun imkânları bu kadar geniş değildi. O günkü dar şartlara rağmen yine de bize kaliteli eğitim veriliyordu. Episkoposluğu döneminde Boyacıköy kampının çalışmalarını sürdüren Şınorhk Kalustyan, 4 senelik bir uzlaşma çalışmasından sonra burayı Gülbenkyan Fonu, Adalar Kilise Yönetim Kurulu, Kevork Karamanukyan ve Ferdinand Manukyan’ın maddi ve manevi destekleriyle faaliyete geçirdi. Gazturman Gayan yasal olarak izin alındıktan sonra 1962 yılında Karagözyan Okulu’ndan Yetişenler Derneği’ne devredilerek çocuk kabul etmeye başladı. O yıllardan bu güne kamp için gerek maddi gerek de manevi anlamda Karagözyan olarak üzerimize düşen görevi yapmaktayız. Toplumuzun desteğiyle bu kurumu devam ettirmeye çalışıyoruz. Kamp sadece Karagözyan Okulu öğrencilerine değil cemaatimizin diğer okul öğrencilerine, resmi okullara giden cemaat çocuklarımıza, hatta son yıllarda Ermenistanlı ve Suriyeli öğrencilere de kucak açmakta.”
Coşkulu şarkılar ve müzayede
Konuşmaların ardından ilk olarak sahneyi Maral Ataman’la Bartev Garyan aldı. Ataman’la, Garyan söyledikleri Ermenice parçalarla geceyi ilk olarak hareketlendiren isimlerdi. Sanatçı Tatyana Bostan’ın da katıldığı sahnede, davetliler şarkılara coşkuyla eşlik etti.
Gecede geliri Gazturman Gayan’lı çocuklara aktarılmak üzere bir de müzayede yapıldı. Müzayedeyi yöneten Nurhan Çetinkaya; Kudret Dursun’un Gomidas portresini, Sevan Kaçi’nin özel tasarladığı kehribar yüzüğü, Ermeni alfabesinin işlendiği Hermes eşarbı, İtalya’da özel üretilen Montegrappa kalemi ve önümüzdeki dönemde oynanacak derby maç loca biletlerini açık arttırmayla sattı.
Müzayedenin ardından müzik şöleni kaldığı yerden devam etti. Sahneye bu kez başarılı popçu Alex Tataryan çıktı. Tataryan’ın ‘2 Kalp Mesafesi’ şarkısındaki dans performansı davetliler tarafından alkışlarla karşılandı. Tataryan’ın ardından sahneyi yılların deneyimli şarkıcısı Hayko aldı. Sevilen şarkılarıyla davetlileri coşturan Hayko oluşturduğu sıcak ortamla da geceyi renklendirdi.
Gecenin sonuna doğru davetlileri bir de sürpriz bekliyordu. Hagop Mamiyonyan’ın şefliğinde Bartev Garyan, Sevan Çavuşyan, Artin Kileci, Azniv Mezadur, Vazken Barın, Hayk Arslanyan, Dikran Gülmezgil, Najda Şadyan, Şant Çakmakçı, Ani Kuruç ve Arek Göver’den oluşan koro Ermenice parçalarla unutulmaz bir final yaptı. Sürpriz Koro ‘Bıcingo’, ‘Yerevan Yerepunu’ ve ‘Yerk Paragemutyan’ parçalarını seslendirdi. Balonun sonunda koro üyelerine ve destek olanlara teşekkür belgesi verilirken, gece 50. yıl pastasının kesilmesiyle son buldu.
Agos