16 Kasım 2016
Kitapseverlerin heyecanla beklediği fuar günleri başladı. 20 Kasım’a kadar TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde devam edecek 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na Aras Yayıncılık beş yeni kitapla katılıyor.
Kasım 2015’ten beri 24 kitap yayımlayan Aras, bir süredir ara verdiği Ermenice kitap yayımına da son dönemde hız vererek, bu süre içinde dört Ermenice ve bir Hemşince kitap çıkarmıştı.
Salon 3 603D’deki yenilenmiş standında okurlarla buluşacak olan Aras’ın ilk kez fuarda gün yüzüne çıkacak olan kitaplarıysa, Mıgırdiç Margosyan, Zabel Yesayan, Antranik Dzarugyan, Ronald Grigor Suny ve Richard Hovannisian gibi önemli isimlerin imzasını taşıyor.
Margosyan’dan felsefi bir anlatı
Ermeni köy edebiyatının yaşayan en büyük ustası, Diyarbekir’in büyülü anlatıcısı Mıgırdiç Margosyan, ‘Tanrı’nın Seyir Defteri’ başlıklı anlatısıyla buluşuyor sevenleriyle. Margosyan, önceki eserlerinden hayli farklı olan yeni kitabında, dünyanın kuruluşundan bu yana insanlığı meşgul eden, dünyanın nasıl yaratıldığı sorusuyla hesaplaşıyor. Kutsal kitapların ‘yaratılış’ bölümlerinden ilhamla hareket eden usta yazar, kendine has muzip ve ironik üslubuyla, gülümsetirken düşündürüyor. Margosyan, anlatının sonuna eklenmiş olan ‘Hokecaş’ başlıklı öyküsünde de, okuru Diyarbakır-İstanbul hattında, dünden bugüne uzanan bir yolculuğa çıkarıyor.
Yesayan’la yeniden
Aras Yayıncılık’ın fuar sürprizleri arasında, son olarak geçen yıl yayımlanan ‘Meliha Nuri Hanım’la Türkçede okurlarıyla buluşan Zabel Yesayan’dan yeni bir kitap var. Yesayan’ın ilk kez 1922’de yayımlanan çarpıcı eseri ‘Sürgün Ruhum’, uzun yıllar yurtdışında yaşamış bir ressam olan Emma’nın, memleketi Üsküdar’a dönüşünden sonra yaşadığı iç hesaplaşmaları ve sıkıntıları anlatıyor. Yesayan’ın aidiyet-sürgün meselesine bakışı, insanın kendi ülkesine yabancılaşmasının yarattığı yıkım ve siyasetin baskısı altında sanat gibi, güncelliğini hiç yitirmemiş konulara bakışı, okura çok şey vadediyor.
Ermeniler ve tarih
Yayınevinin Türkçe çevirisini okuyucuyla buluşturduğu, Richard Hovannisian’ın editörlüğünde hazırlanan, ‘Tarihi Kentler ve Ermeniler’ dizisi de okuru Ermeni tarihi ile coğrafya üzerinden bir araya getiren önemli bir kaynak eser. Dizinin Eylül ayında Türkçede yayımlanan ilk kitabı ‘Bitlis ve Muş’un ardından ikinci kitap ‘Van’ da fuara yetişti.
Ermeni halkının en yoğun ve önemli yerleşim yerlerinden Van vilayetinin tarihini farklı açılardan ele alan 14 makalenin yer aldığı bu derleme, Türkiye’de hâkim olan tek tipçi tarih anlayışına alternatif bir bakış sunuyor. Marc Nichanian’dan Anahide Ter Minassian’a, Robert Thomson’dan Dickran Kouymjian’a, önemli araştırmacıların katkıda bulunduğu kitabın basımı, Richard Hovannisian’ın da konuşmacı olarak katılacağı, Hrant Dink Vakfı tarafından düzenlenen ‘Van ve Çevresi Toplumsal, Kültürel ve Ekonomik Tarihi’ Konferansı’yla aynı günlere denk getirildi.
Tarihçi Ronald Grigor Suny’nin 2015’te yayımlanan ve ABD’de ‘Wayne S. Wucinich Ödülü’ne layık görülen ‘Ancak Çölde Yaşayabilirler: Bir Soykırımın Tarihi’ başlıklı çalışması ise, 1915’te yaşanan soykırımın öncesine odaklanıyor. Suny, Osmanlı modernleşmesiyle ortaya çıkan gerilimleri, Müslüman-gayrimüslim çatışmasını, dış güç dengelerinin yanı sıra, İmparatorluğu çöküşten kurtarma arayışlarına, İttihatçı düşüncenin evrimine, Ermeni siyasi hareketlerinin doğuşuna ve gelişimini de el alıyor ve I. Dünya Savaşı döneminde ortaya çıkan siyasi ve toplumsal manzarayı tarihsel bir anlatı içinde gözler önüne seriyor.
Antranik Dzarugyan’ın ilk kez 1955’te Beyrut’ta Ermenice olarak yayımlanan ve tüm zamanların en çok okunan Ermenice kitaplarından biri olan ‘Çocukluğu Olmayan Adamlar’ı ise, soykırım sırasında kendisini bir anda ölüm-kalım savaşının ortasında bulan Ermeni yetimlerin hikâyesini anlatıyor. 1915’te Halep’e savrulan Dzarugyan, oradaki bir yetimhanede veda ettiği çocukluğunu olanca canlılığıyla paylaşıyor okurla.
Agos