HDP`nin 6-7 Ekim sonrası başlayan yurt dışı gezileri meyvelerini vermeye başladı.
Türkiye`yi satma karşılığında bulduğu destekle Selo`nun haçlı batının “saygın ve güvenilir” bir adamı olduğunu bu tutuklamalar sonucunda başlayan cayırtılarla anlamış olduk.
Tıpkı Fetullah Gülen gibi.
Sırada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu var.
O da Feto ile Selo`nun tahtına göz dikmiş görünüyor.
Kılıçdaroğlu`nun adının önüne medya şu anlık sadece “çarkçı” kelimesini ilave edebildi.
“Kemo” ismiyle medyada kendinden söz ettirebilirse o gün haçlılar nezdinde “saygın ve güvenilir” bir politikacı olduğunu tescillemiş olacak.
Olur mu?
Olmaz…
Çünkü adı çarkçıya çıkmış adamdan Kemo da olmaz Kelo`da.
Kılıçdaroğlu`nun fırıldak gibi dönüşleri PKK`lılar kadar haçlıları da çıldırtıyor.
Hain dediğin Feto ve Selo gibi zikzaklar çizmeyecek. Şartlar ne kadar zor olursa olsun batının attığı kemiği havada kapmasını, kuyruk sallamasını bilecek.
Özellikle de batının çıkarlarına asla zarar vermeyecek.
Kılıçdaroğlu belki bu özelliklerde Selo ile yarışır ama CHP`nin konjonktürü ve bünyesinde barındırdığı Anadolu solcuları nedeniyle bu yarışta geri kalıyor.
Yoksa haçlı batıya olan sadakat yarışında kim tutabilir Ermeni soylu Kılıçdaroğlu`nu.
Hele partinin kuruluş felsefesi haçlı batıyı idol görürken.
Kemal Selo kadar meşhur olmasa da kendisini CHP liderliğine getiren batılı dostlarına ne kadar teşekkür etse azdır. Her ne kadar kendisinden beklenen performansı göstermese de partiyi idari mekanizmaları Alisiz Alevi görünümlü Ermeni ve Hristiyanlarla doldurmasından dolayı büyük takdir topladı.

Bundan iyisi can sağlığı.
Taşnakçılar CHP`nin yönetim mekanizmasına hakim olmanın verdiği güç ve güvenle artık pergelleri o kadar büyüttüler ki Mustafa Kemal`in askerlerini solda sıfır bırakıp Ermeni Abdullah Öcalan`ın askerlerine bile muhafızlık yapıyorlar.
28 Şubat ile başlayıp 15 Temmuz darbesi ile taçlanan süreç gösterdi ki CHP dahil solun tüm yelpazesi haçlı batının taşeronu olmaktan başka bir şey değil.
Seçilmiş yüzlerce vekilin üzerine bomba yağdırılırken sesini çıkarmayan haçlı batı, 9 HDP`li vekil için endişelendi. Kabız olup karın ağrıları çekti.
Türkiye`ye tehditler üzerine tehditler yağdırdı.

�

40 bin insanın üzerine sadece Haziran 2015`ten bu güne verdiğimiz 700 şehidi dahi görmeyen batının iki yüzlü tavrının karşısında 9 vekil için başlatılan kampanyaya CHP`nin ve uzantısı Cumhuriyet dahil sol medyanın verdiği destek, bu ülkenin henüz bize ait olmadığını ve Yunan`ın denizden dökülmediğinin en açık ispatı.

Yunan İzmir`de denize dökülmediği gibi Ermeniler de Artvin ve Ağrı`dan def edilmediği net olarak görülebiliyor.
Anlaşılan o ki İngiliz planlarının kapsamında Ermeni ve Yunanlılar denize ya da sınır dışına değil ilan edilen soyadı kanunu ile birlikte Nüfus dairelerine gidip isimlerini Kemal, Mehmet, Selahaddin, Abdullah, Mustafa edip vatandaşlık hakkı elde etmişler.
CHP`nin kurduğu ülke de “din, vatan, millet, değer, namus” gibi kavramlar vatandaşlık için pek de lazım olmayan sıradan şeyler olunca Türk ismine dayalı vatandaşlık paydasında cephede çarpıştığımız Ermeni ve Yunanlılar ile bir anda kardeş oluverdik.
Elinden devletin yönetimi giden Ermeni ve Yunanlı kardeşlerin canı sıkılmış birkaç bomba patlatmış şehir meydanında, birkaç yüz asker-polis şehit etmiş dağlarda…
Hepsi bu!

Bu kadarcık şey için ülkede özgürlükler ayaklar altına mı alınır?
Kızdırmayın Kılıçdaroğlu`nu…

Milat Gazetesi�

�

�