29 Eylül 2016
Zirve katliamı davasında bugün açıklanan karar üzerine Protestan Kiliseler Derneği bir açıklama yayımladı. Açıklamada, müebbet ceza alan 5 sanığın cezanın infazına kadar tutuklanmayacak olmasını kınayan Dernek, “Hak ettikleri cezanın sürekli ertelenmesi, ileriye atılması vicdanları yaralayarak adalete güven duygusunun büyük bir yara almasına neden olmuştur” dedi.
18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi’nde işkenceyle öldürülen Uğur Yüksel, Necati Aydın ve Tilman Geske’nin faillerinin yargılandığı 21 sanıklı Zirve davasının karar duruşmasında, Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım ve Hamit Çeker’e müebbet hapis cezası verildi. Diğer tüm sanıklar beraat etti.
Sanıkların tutukluluğunun, yasal tutukluluk süresi olan iki yılı geçtiği gerekçesiyle hükmen tutuklanmalarına yer olmadığına karar verildi. Müebbet ceza alan sanıklar karar infaz edilene kadar tutuklanmayacaklar.
Kararın ardından Protestan Kiliseler Derneği adına İhsan Özbek yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, 9 yıl süren yargılamanın sonunda mahkemenin örgüt bağlantısını ortaya çıkaramadığını itiraf ettiği belirtildi, “Protestan toplumu olarak bu cinayete yataklık eden karanlığın ortaya çıkarılması için çabaladık. Ne var ki, bugün Malatya 1.Ağır Ceza mahkemesinde verilen karar ile katiller müebbetle cezalandırılmasına karşın tutuklanmadılar” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
18 Nisan 2007 tarihinde Malatya’da Zirve Yayınevi’ne gelen Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker yayınevinde bulunan Uğur Yüksel, Necati Aydın ve Tilman Geske’yi ağır işkenceden geçirerek vahşice boğazlarını kesip öldürdüler.
Suçüstü yakalandılar, 6 ay içinde iddianame hazırlandı, ancak geçen 9 yıllık süre içinde bir arpa boyu yol bile gidilemedi. Bugün karar açıklanırken hâkimin bu cinayetleri 5 kişinin örgüt bağlantısı olmadan yapılamayacağını, ancak mahkemenin bu örgüt bağlantısını ortaya çıkaramadığını itiraf etmesi önemliydi. “Evet, bir örgüt var, ama bağlantısını bulamadık” dedi mahkeme.
Elbette salonu dolduran şehitlerimizin yakınlarının, dostlarının ve arkadaşlarının beklentisi karar açıklandıktan sonra bu katliamı yapanların tutuklanmalarıydı, bu bir nebze vicdanları sakinleştirecekti. Yıllardır tutuksuz, elektronik kelepçe ile denetim altında tutulan katillerin tutuklanması adaletin geç de olsa tecellisi açısından önemliydi.
Emre Günaydın’ın, “Devletimi mahcup etmediğim ve yüzünü kara çıkarmadığım için şükrediyorum” şeklindeki son sözü çok şey anlatıyordu aslında...
Biz Türkiye’de yaşayan Protestan toplumu olarak bunca süredir hem katillerin cezalandırılmasını, hem de o katilleri azmettiren gücün ortaya çıkarıldığını görmek için mücadele ettik. Zaten bir dava açılmasa bile suçüstü yakalanan bu zanlıların cezaları en baştan belliydi. Protestan toplumu olarak bu cinayete yataklık eden karanlığın ortaya çıkarılması için çabaladık.
Ne var ki, bugün Malatya 1.Ağır Ceza mahkemesinde verilen karar ile katiller müebbetle cezalandırılmasına karşın tutuklanmadılar.
Devamında elbette hukuki süreç işleyecek, önce bölge idare mahkemesine, sonra da Yargıtay’a gidecek. Bu süreç yıllarca sürebilir, kardeşlerimizi vahşice katleden katiller yıllarca aynı şekilde tutuksuz olarak ellerini kollarını sallayarak yaşamlarını sürdürebilirler. Hak ettikleri cezanın sürekli ertelenmesi, ileriye atılması vicdanları yaralayarak adalete güven duygusunun büyük bir yara almasına neden olmuştur.
Protestan toplumu olarak bir an önce bu davanın adil bir şekilde sonuçlanması için sürecin hızlı bir şekilde işletilmesini ve suçluların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Hâkimin, ‘örgüt var ama mahkememiz bağlantısını bulamadı’ şeklinde ifade ettiği karanlık, umarız en kısa sürede aydınlanır.
Agos