01 Ağustos 2016
Krikor ve Garabed Melkonian kardeşlerin 1926’da kurdukları Kıbrıs’taki Melkonian Eğitim Enstitüsü (MEİ) bu yıl kuruluşunun 90. yılını kutladı. Mezunlar, bu vesileyle Kıbrıs’ta bir kutlama ve anma etkinliği düzenledi. MEİ’nin kapıları, AGBU Merkez Yürütme Kurulu’nun 2004’te aldığı karar uyarınca 2005 Haziranı’ndan bu yana kapalı. Okulun binlerce mezunu yıllardır sürdürdükleri çabaya rağmen AGBU’yu (Ermeni Hayırseverler Genel Birliği) ikna edip okulu yeniden açmayı başaramadı. Batı Ermenicesinin ve kültürünün son kalesi olan kurum, 11 yıldır kaderine terk edilmiş durumda. Son olarak Fethiye Çetin’in Kıbrıs ziyareti vesilesiyle Agos’ta kaleme aldığı izlenim yazısında, tarihi binaların kötü durumda olduğunu öğrendik. O yazıdan sonra Melkonian’ın geleceğinin ne olacağına dair taraflara sorularımızı yönelttik.
Maalesef AGBU yönetiminden aldığımız yanıt ümitleri boşa çıkardı. AGBU Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Berge Setrakian’a ısrarlı bir şekilde ulaşmaya çalışırken, yanıt AGBU Eğitim Departmanı Başkanı Artoun Hamalan’dan geldi. Yapılan açıklamada; “MEİ’nin Haziran 2005’te kapatma kararı alınmadan önce konunun tüm boyutları Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri tarafından yoğun bir şekilde tartışılmıştı. O tarihte kurumun resmi açıklaması yayınlanmış ve duruşu ortaya konulmuştu. Sonuç olarak yönelttiğiniz soruların tekrar gündeme getirilmesini gerektirecek bir durum olmadığını düşünüyorum. Kurumumuzun bu konudaki duruşu açıktır ve o tarihten bu yana bir değişikliğe uğramamıştır” denildi.
Bu açıklama, Melkonian arazisinin Ermenistan’daki eğitim faaliyetlerine kaynak sağlamak için satılacağı anlamına gelirken, Güney Kıbrıs Hükümeti’nin 2007’de aldığı karar, okulun bulunduğu arazinin büyük bir kısmını ‘Satılamaz Kültür Varlığı’ olarak tescil etti. Ortadaki bu ikircikli durum, ‘90 yıllık çınar kendi halinde çürümeye mi terk edilecek?’ sorusunu gündeme getiriyor.
Okulun yeniden açılması için Patrik Mesrob Mutafyan önderliğindeki İstanbul’da yaşayan Melkonian mezunları da büyük çaba sarf etmişti. O isimlerden biri olan tanınmış sahaf Püzant Akbaş’la okulun tarihçesi, verilen mücadele ve niçin yeniden açılması gerektiği etrafında yaptığımız sohbetin satırbaşları şöyle:
66 bin İngiliz altın lirası
“Krikor ve Garabed Melkonian kardeşlerin bağışlarıyla kurulan Melkonian Eğitim Enstitüsü’nün inşasına 1924’te başlandı, bina 1926’da tamamlandı. Bu iki kardeş Mısır’da 1. Dünya Savaşı yıllarında tütün ticaretiyle uğraşıyorlardı ve ticari faaliyetleri çok büyük hacme sahipti. Melkonian’a okulun inşası tamamlandıktan sonra, varlığını sürdürebilmesi amacıyla 66 bin İngiliz Altın Lirası bağışladılar. Okul, Ortadoğu’da hayatta kalmış olan Ermeni yetimlerin tamamı olmasa da, önemli bir kısmının her türlü bakımını üstlenmek ve hayata sağlam bir eğitimle devam etmelerini sağlamak için kuruldu.”
Uluslararası saygınlığı vardı
“Yetimlere yuva olma ve onları hayata hazırlama misyonunu büyük başarıyla sürdüren Melkonian Eğitim Enstitüsü (MEİ) 2. Dünya Savaşı’nda Ermeniler için eşi bulunmaz bir sığınak oldu. Püzant Yeğyayan, Vahan Tekeyan, Hagop Oşagan gibi isimler burada hem öğretmenlik hem de müdürlük yaptı. Her dönemde çok güçlü bir eğitim kadrosuna sahip olan okuldan mezun olanlar, Batı Ermenicesine ve kültürüne önemli katkılar sağladı. Melkonyan’a, 1962’de başladım. O tarihte bile bedelsiz olarak okutulan çok sayıda öğrenci vardı. Yani okul, o tarihlerde fonla rahatlıkla idare ediliyordu. Benim dönemimde uluslararası tanınırlığı olan saygın bir okuldu. Öğrenciler, İngiliz ve Amerikan sistemlerine uygun olan diplomalarıyla yüksek eğitimlerine o ülkelerde devam edebiliyordu.”
Geliri vardı
“Vakıfnamede okulun yönetimi AGBU, İstanbul Patrikhanesi ve Kudüs’e bırakılmıştır. Yıllar içinde AGBU, okul yönetiminde daha çok söz sahibi oldu ve son dönemde tek sorumlu olarak kaldı. Okulun 2005’te kapatılması kararı alındığında, 250 öğrencisi vardı, modern binalar eğitim kompleksine dâhil edilmişti ve okul arazisinde sonradan inşa edilmiş olan ticari kompleksten önemli bir kira geliri elde ediliyordu. Arazide aynı şekilde gelir getirecek bir ticari kompleks daha inşa edecek yer mevcut. Kapatma kararına gerekçe olarak öğrenci azlığı gösterildi, oysa dünyanın birçok ülkesinden ve Ermenistan’dan buraya öğrenci geliyordu.”
Mutafyan’ın çabaları
“AGBU yönetiminin kapatma kararı gündeme geldiğinde, Amerika’dan iki Melkonian mezunu Mutafyan Badriark ile görüşerek destek istedi. Mesrob Sırpazan okulun açık kalmasından yanaydı ve bunun için çok çalıştı. Bunun için Kudüs Patrikliği’ne gitti ve orada İstanbul Patriği Zaven Der Yeğyayan’ın arşivlerini araştırdı. Bana anlattıklarını hiç unutamıyorum, “Kudüs’e gittiğimde açtığım ilk kutuda, Melkonian kardeşlerin vakıfnamesi karşıma çıktı. İşte belgeyi görünce okulun açık kalması için elimden geleni yapmam gerektiğini fark ettim” dedi. Patriğimiz gerçekten adanmış bir şekilde çalıştı fakat sağlığı bu çabasını sonuca ulaştırmaya elvermedi. AGBU’ya karşı açılan davada çok büyük rolü vardı, dava o hastalandıktan sonra aleyhte sonuçlandı. Maalesef Melkonian davası yüzünden oldukça sıkıntılı dönemler de yaşadı. Melkonian mezunları için İstanbul Patrikhanesi’nin desteği çok önemliydi. Bu destek Güney Kıbrıs Hükümeti’nin arazinin satışını durdurma kararında da etkili oldu. O vakıfname bugün Patrikhane’nin arşivindedir, ancak Patrik II. Mesrob’dan sonra Patrikhane hiçbir girişimde bulunmadı.”
Ortadoğu bu haldeyken…
“Üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen AGBU tarafından okulun tekrar açılmasına karar verilirse, bu proje için kolaylıkla destek bulacaklardır. Melkonian Alumni’nin de çok sayıda destekçisi var. Öte yandan Ortadoğu’nun ve bölgede yaşayan Ermenilerin durumu ortada. Beyrut’ta bile Emeni nüfusunda ciddi bir azalma oldu. MEİ, bu şartlar altında çok önemli bir işlev görebilir. Kapalı kalması için hiçbir gerekçe yok. Kıbrıs’taki araziyi satıp Melkonian’ı Ermenistan’a taşımak Melkonian kardeşlerin vasiyetine ve yazdıkları vakıfnameye aykırıdır.”
Raffi Zinzalian: AGBU’nun önümüzdeki yıl satışlar yaptığını duyacaksınız
MEİ’nin son durumunu öğrenmek için sorularımızı yönelttiğimiz Melkonyan Mezunları ve Dostları Derneği (Melkonian Alumni & Friends) Başkanı Raffi Zinzalian da önemli açıklamalar yaptı. Okulun açılması için yıllardır çaba sarf eden isimlerin başında gelen Zinzalian, AGBU’nun da maddi güçlükler çektiğine dikkat çekti:
“Melkonian Mezunları ve Dostları Derneği’nin AGBU ile bir uzlaşı sağlamak için tüm girişimleri ve son olarak 2014’te başlattığımız kampanya, kurum tarafından yanıtsız bırakıldı. Başlangıçtan itibaren bize okulun açılması için destek veren İsviçreli hayırsever dostlarımızın çabası da sonuçsuz kaldı.
AGBU’nun durumunu da iyi anlamak gerekiyor. Mevcut yönetimin elinde Melkonian’ı tekrar açabilecek imkânlar yok. Hatta kendi okullarını bile ayakta tutmakta zorlanıyorlar. Bunu çok iyi anlayabiliyoruz.
AGBU, Melkonian arazisini satarak operasyonel bir bütçe elde etmek istiyor ve bu bütçeyle bir on yıl daha Diasporadaki varlığını sürdürdükten sonra, sadece birkaç önemli merkezi açık tutarak organizasyonunu Ermenistan’a taşımak istiyor. Muhtemelen önümüzdeki yıl, AGBU’nun bu amaçla Melkonian arazisinde okul binasının arkasında kalan belirli bölümleri sattığını duyacaksınız.
Ermenistan’ın bağımsızlığını ilan etmesinden itibaren Diasporadaki kuruluşlar ve partiler anavatanda daha aktif bir şekilde var olmak adına çalışıyorlar. Bazen bu çaba Diasporadaki destek faaliyetlerini azaltmalarına neden oluyor.
Gerçekleri görebilen Diaspora Ermenileri olarak bizler, Melkonian’ın yeniden açılması için umudumuzu koruyoruz. Ancak yıllar geçtikçe bizi başarıya götürecek yollar birer birer kapanıyor. Tabii ki tıpkı Melkonian veya Esayan kardeşlerin geçmişte yaptığı gibi varlıklı Ermeniler bir araya gelerek Melkonian Eğitim Enstitüsü’nün yeniden faaliyete geçmesi için çalışmalara başlayabilir. Neden olmasın?”
Agos