20 Haziran 2016
Orlando’da yaşananlardan sonra homofobi, Ermenistan’da yeniden hortluyor, nefret ve tehditin yanı sıra açılan bazı blog ve sitelerde LGBT üyelerinin isimleri ve fotoğrafları yayınlanıyor, kişiler açık hedef haline getiriliyor
Geçen hafta Amerika’nın Orlando kentindeki ‘Pulse’ adlı gece kulübünde meydana gelen ve 50 kişiden fazla insanın hayatını kaybettiği saldırı sonrasında Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, saldırıyı kınadı. ABD Başkanı Barack Obama’ya Sarkisyan tarafından gönderilen taziye mesajında Cumhurbaşkanı, “Tahammülsüzlüğün görünür hale gelerek masum insanların yaşamına mal olan terör saldırısını esefle kınıyoruz” sözlerine yer verdi.
Sarkisyan mesajında ayrıca yaşadığımız yüzyılda insanlık için ciddi bir tehdit olmaya devam eden nefretin her türlü tezahürü ile mücadele etmenin herkesin ortak görevi ve misyonu olduğunun altını çizdi.
Sosyal medyada eşcinsel nefreti
Sarkisyan’ın oldukça yerinde olan bu kınama açıklaması ile Ermenistan halkının büyük bölümünün yaklaşımı tezatlık gösterdi. Olay sonrasında nefret söylemleri sosyal medyayı vurdu. “Sapıklara yaraşır bir ölüm”, “Çok iyi olmuş, ne kadar azalırlarsa o kadar iyi” ve “Bunları kökünü kazımak lazım, bunlar ayaklı virüs” gibi kin dolu ifadeler, Ermenistan’da sosyal medyayı sardı.
Dünya 50’den fazla masum insanın ölümünün yasını tutarken, Ermenistan’da oldukça çok sayıda insan sosyal medya hesaplarından olaya sevindiklerini gösteren ve benzer olayların devamının geleceğini iddia paylaşımlarda bulundular.
Homofobi yaygın
Ermenistan’da LGBTİ üyelerine olan nefret, kin ve dışlamanın dışında, LGBTİ bireylerin haklarını koruyan STK’lar da Ermenistan halkının büyük kısmı tarafından “Yabancı güçlerin güzel ülkemizi parçalamak için yaptıkları çalışmalar” olarak görülüyor. Homofobi halkın büyük, hatta eğitimli kısmında da yaygın. Ermenistan’daki televizyon programlarında, oğlunun ya da kızın eşcinsel olduğunu, bu “utanca” nasıl son vereceklerini bilemeyen ebeveynlere psikiyatristlerin “Paniğe kapılmayın, her hastalığın çözümü var, getirin tedavi edelim” sözleri oldukça çok duyuluyor.
Ermenistan’da homoseksüelliğin hastalık olduğunu düşünenlerin sayısı korkutucu derecede yüksek. Bu yaklaşımın aslında eski dönemden bir miras olduğunu söylemek yanlış değil. Sovyet Dönemi’nde bir nevi kalıplardan kurtulma, özgürlük anlamına gelen eşcinselliğin “Kapitalist bir oyun, kapitalistler bu virüslü insanları getirip bize bulaştırmaya çalışıyorlar” propagandalarının bugünkü yaklaşıma etkisi büyük.
Toplumun yüzde 90`ı LGBTİ haklarının sınırlandırılması istiyor
Geçen ay, Gümrülü ünlü halterci, birçok kez Ermenistan’ı temsil edip Avrupa Şampiyonu olan Meline Ğuluzyan’ın cinsiyet değiştirme operasyonu kararından sonra, yıllardır başarısıyla gurur duyanların tavırları bir anda değişti. Ğuluzyan günlerce nefretin odağı haline geldi.
Son günlerde “Sapıklar, namussuzlar, ahlaksızlar” olarak hakaret edilen LGBTİ üyeleri ve onlara yönlendirilen “Asarız, keseriz, yakarız” tehditlerinde kuşkusuz medyanın da rolü büyük.
“Toplumsal Bilgi ve Enformasyon İhtiyacı” isimli STK’nın 2015 yılı sonunda yaptığı araştırmaya göre toplumun yüzde 90’ı, LGBTİ haklarının sınırlandırılması ve üzerlerinde baskı kurulmasını istiyor. Aynı STK’nın temsilcisi Mamikon Hovsepyan halkı bu kalıplardan ve nefret söyleminden kurtarmak için öncelikle, basını yani gazetecilerin söylemlerinin değişmesi olduğunu vurguluyor.
Basının rolü büyük
Kendisi de gay olan Hovsepyan, başından geçen bir anı ile basının konuya olan etkisini anlatıyor: “Geçen günlerde bir basın açıklaması yapılacaktı. Ben de LGBT hakları hakkında konuşuyordum. Gazeteci genç bir kız ‘Bu kadar makul bakarsak, eşcinseller hayatımızın her alanına girebilir, gündüz gözüyle karşımıza geçebilir, siz bunun normal olacağını mı düşünüyorsunuz?’ dedi. Bak, ben gündüz gözüyle karşında duruyorum, sen de benle konuşuyorsun dedim. Korkular ahlakı da bozuyor.”
“Toplumsal Bilgi ve Enformasyon İhtiyacı” sivil toplum kurumunun aynı raporuna göre, basında LGBTİ ile ilgili çıkan haberlerin yüzde 70’i nefret diliyle yazılırken, ancak yüzde 20’si göreceli olarak tarafsız duruş sergileyebiliyor.
Orlando’da yaşananlardan sonra homofobi, Ermenistan’da yeniden hortluyor, nefret ve tehditin yanı sıra açılan bazı blog ve sitelerde LGBTİ üyelerinin isimleri ve fotoğrafları yayınlanıyor, kişiler açık hedef haline getiriliyor.
Agos