14 Haziran 2016
Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Başepiskopos Ateşyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`a Alman Federal Meclisinde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karar ile ilgili bir mektup göndermişti.
"Sayın Cumhurbaşkanım" ifadesiyle başladığı mektupta, Ateşyan, Alman Meclisinin aldığı kararın kendilerini üzdüğünü ifade etti.
Mektubta "Birinci Dünya Savaşı’nın trajik dönemlerinde cereyan etmiş olaylar hakkında Almanya Federal Meclisinin aldığı karar, milletimiz nezdinde derin bir üzüntü yaratmıştır" deniliyor ve "Türkiye Ermenileri Patrikliği, vatandaşlık bağlarıyla bağlı olduğu devlete karşı yükümlülüklerini kusursuz yerine getiren ve kendisini bu ülke insanlarından farklı görme kompleksinden sıyrılmış, gerektiğinde kanun ve nizam çerçevesi dahilinde hakkını korumasını bilen Hristiyan-Ermeni Türk vatandaşlarının duygularına tercüman olmayı kendisine şiar edinmiş dini bir kurumdur. Patriklik makamı, geleneksel çizgide kalınarak dengeli bir duruş sergilenmesinin bazılarının hoşuna gitmeyeceğinin de bilincindedir. Bu kutsal makamda görev yapan merhum patriklerimiz, gerek ifadeleri gerekse takındıkları yapıcı tavırlarla önderlik ettikleri cemaate dini hizmet vermeleri dışında, onlara örnek olacak olumlu davranışlarıyla tarihe geçmişlerdir. Bu büyüklerimizin örnek davranışları günümüzde de rehberimiz olmaya devam etmektedir" ifadeleri kullanıldı.
AGOS`TAN YANIT
Suikastle öldürülen Hrant Dink`in genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesi ise "Sarayın Patrik Vekili" manşetiyle çıktı.
Gazete başyazısını ayırdığı mektup için Ateşyan`a tepki gösterdi.
Başyazıda şöyle denildi:
Almanya Parlamentosu’nda kabul edilen ve 1915’te olanları soykırım olarak tanımlayan tasarıdan sonra Türkiye’de gösterilen tepkiler, iktidarın ve diğer iki büyük partinin bu konu ile yüzleşmekten ne kadar uzak olduğunu can sıkıcı biçimde ortaya koydu. Hafta boyunca gerek siyaset cephesinde gerekse bu cephenin tetiklediği ‘sivil’ alanda gözlenen söylem ve eylemler inkâr mekaniğinin hala ne kadar geçerli ve güçlü olduğunun göstergesiydi.
Bu ortamda Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Başepiskopos Ateşyan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben, üstelik Türkiye Ermeni toplumu adına kaleme aldığı mektup toplumda büyük infial yarattı. Bunu gazetemize gelen tepkilerden de anlamak mümkündü. Patriklik seçimini sürekli erteleyen bir aktör olması nedeniyle zaten yıllardır eleştirilen Ateşyan’ın kullandığı üslup, Türkiye dışında yaşayan Ermeniler arasında da tepkiye neden oldu.
Bu tablo karşısında Agos olarak Ateşyan’a hitaben bir çift söz söyleme gereği hissettik. Muradımız, devletin Türkiyeli Ermenileri baskı altına alarak soykırımı bizzat mağduruna inkâr ettirme politikasının korkunçluğunun altını çizmektir. Keza, köklü Patriklik makamının da, iktidarı fiili boşluğa dayalı Ateşyan eliyle bu siyasete teşne olmasının soykırımın ‘mantıki düzlemde hâlâ sürdüğünü kanıtladığına dikkat çekmektir. İnkâr, soykırımın en büyük sağlamasıdır ve o çürük zemin üzerinde siyasi ya da ruhani hiçbir iktidarın varolma ihtimali yoktur.
Gerçek Gündem