Bu yıl 14. yaşını dolduran Zihinsel ve Bedensel Engelli Çocuklara Yardım Kolu ZİBEÇ, bugüne dek, yaşları iki ile 55 arasında değişen 94 öğrenciye kucak açarak umut oldu. ZİBEÇ şimdi de, uzman kadrosuyla hayata geçireceği akademik sınıf projesiyle hizmet alanını genişletmeyi hedefliyor.

�

Daha önce örnek bir çalışma grubuyla başlattığı akademik sınıf projesini, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Ermeni okullarıyla işbirliği içinde faaliyete geçirecek olan ZİBEÇ, 12 Mayıs Perşembe günü, konunun ayrıntılarını paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan ZİBEÇ Yönetim Kurulu Başkanı Dikran Dülgeryan, İkinci Başkan Varujan Bulan, Genel Koordinatör Gülfidan Övüç, Psikolog Rafi Balıkçı, Klinik Psikolog Ahu Sağlam ve Özel Eğitmen Esra Güney projenin ayrıntılarını ve beklentilerini paylaştı.

�

Çocuklar için küçük gruplar

Toplantıda ilk olarak, dokuz yıldır ZİBEÇ’in başkanlığını yürüten Dikran Dülgeryan söz aldı. İki yıl önce psikolog Ahu Sağlam’la birlikte 13 Ermeni okulunda tarama çalışması yaptıklarını belirten Dülgeryan, şunları söyledi: “Örgün öğretime devam eden fakat öğrenme güçlüğü çeken, okulda uyumsuzluk sorunu yaşayan çocuklarımızın ZİBEÇ’te alacakları özel eğitimle sınıf arkadaşlarına yetişmeleri konusunda gayret sarf ederek bu çocuklarımıza olabilecek en erken sürede ulaşmanın yollarını aramıştık. Okulların belirlediği öğrencilerle oluşturduğumuz örnek çalışma grubuyla başarılı sonuçlar elde ettik. Velilerden, okul müdürlerinden ve öğretmenlerden olumlu geribildirimler aldık. Ekibimize yeni katılan psikolog arkadaşımız Rafi Balıkçı’yla geçen ay okullarımızı tekrar ziyaret ederek, müdürler ve rehberlik servisleriyle görüşmeler yaptık. Bilindiği gibi, ZİBEÇ’te her türlü engelli var; Down sendromlu, otistik, omurilik felci olan ya da birtakım ağır rahatsızları olan çocuklarımız var, aralarında yaşı ileri olanlar da bulunuyor. Bu bağlamda, haftada iki günü (pazartesi ve cumartesi) okullarımızda örgün öğretim gören fakat sınıflarında uyum sorunu yaşayan çocukların eğitimine ayırmayı düşündük. Bu çocukların okullara bir gün gitmemeleri kayıp değil, kazanç olacak onlar için. En fazla beş kişiden oluşacak sınıflarımızda konunun uzmanlarıyla özel eğitim görecek çocuklarımızı, okuldaki arkadaşlarının seviyelerine yaklaştırmayı hedefliyoruz.”

�

Entegre olma sorunu çözülecek

ZİBEÇ’in dünyada örneği olmadığını vurgulayan Dülgeryan, Ermeni toplumunun bu kuruma sahip çıkması gerektiğini belirttikten sonra sözü Genel Koordinatör Gülfidan Övüç’e bıraktı. Övüç, çocukların sınıfla entegre olması yönünde çalışacaklarını söyledi: “ZİBEÇ’te aile ve okulun işbirliğiyle çalışmanın çok büyük avantajı var. Tamamıyla projeli bir ekip çalışması yaptık. Küçük gruplarla yapılan çalışmalara yönelik olumlu geribildirimler aldık ve neden daha fazla çocuğa ulaşmayalım dedik. İlk hedefimiz, sınıf disiplini konusunda çalışmak. Sadece akademik eğitim yetmiyor. Çocuklar burada tam gün eğitim aldıkları zaman sosyal etkinlikler, görgü kuralları, yemek programı, sınıfta davranış kuralları gibi konularda da birlikte çalışabileceğiz. Bu çocukların diğer yaş gruplarına yetişememelerinin sebebi entegrasyon sorunu yaşamaları. Temel amacımız bu sorunu ortadan kaldırmak. Bu noktada önemli olan, ailelerin çekinceleri. Toplumdaki yanlış algı yüzünden aileler çocuklarını ZİBEÇ’e göndermek istemiyor. Burada ağır hastaların olduğu düşünülüyor; oysa ZİBEÇ pek çok alanda eğitim verebilecek bir kurum.”

�

‘En büyük sorun ailelerin çekinceleri’

Okulları gezerek tarama çalışması yapan Psikolog Rafi Balıkçı da, ailelerin çekincelerini bertaraf etmenin önemine değindi: “Müdürler, öğretmenler ve psikologlar projemizi çok sıcak karşıladı, hepsi de işbirliği içinde çalışmak istediklerini belirtti. En büyük sorun ailelerin çekinceleri. Aslında, haftada iki gün, okullarımızda örgün öğretim gören çocuklara ayırma fikri de böyle ortaya çıktı. Okullarımızda yaklaşık olarak 1000 öğrenci var. Şimdiye kadar, sınıfa uyum sorunu yaşayan 20-25 civarında öğrenci tespit ettik; bu sayının 50’yi bulabileceğini düşünüyorum. Aileler çocuklarının böyle sorunlar yaşadığı bilinsin istemiyor, fakat bir çocuğun başarabileceği şeyleri bile bile eğitimini engellemek, o çocuğa yapılacak en büyük kötülük. Toplumumuzda bilinci yükseltirsek gerçek sayılara ulaşabiliriz. Ailenin çocuğunu isteyerek buraya getirmesi en büyük mesele.”

�

Önümüzdeki günlerde okulların psikologları ve eğitimcileriyle görüşecek olan ZİBEÇ ekibi, yaz sonunda, ailelere konuyla ilgili seminerler vermeyi planlıyor.

�

Agos�

�

�