16 Mayıs 2016
Diyabakır’da son dönemde büyük Ermeni kiliselerinin tamiri ve tekrar açılması Türkiye’nin kalan az sayıda Ermeni nüfusu için bir umut oluşturuyor. Ancak PKK’yla süren çatışmalar bölgedeki bu sayılı Ermeni toplumunu da tehdit ediyor.
Diyarbakır’daki Surp Giragos Kilisesi’nin geçen yıl açılması, kentin bir avuç Ermeni nüfusu ile uluslararası diasporayı bir araya getirmişti.
Kilisenin tamiri, Türkiye’nin Ermeni nüfusunun canlanması adına bir umut sembolü olmuştu.
Ancak bu umut hükümetin Surp Giragos ve 6 diğer kiliseyi istimlak etmesiyle söndü.
Surp Giragos Vakfı’ndan Gafur Türkay, istimlak kararının geçmişin karanlık günlerini hatırlattığını söylüyor.
Yasaya göre kiliselerin istimlak edildiğini söyleyen Türkay, yetkililere bunu sorduklarında ise “Hayır edilmediler” cevabını aldıklarını ifade ediyor. Türkay, 1936’da ‘Varlık Vergisi’ nedeniyle mallarına el konulduğunu, hala bunları geri alabilmek için mücadele ettiklerini hatırlatıyor ve bu nedenle endişeli olduklarını, korktuklarını söylüyor.
İstimlak kararıyla ilgili tartışmalar Diyarbakır’ın Sur mahallesini güzelleştirme çalışmalarının bir parçası olsa da, mahalle son aylarda PKK ile çatışmalarda büyük zarar gördü.
HDP’li belediye Surp Giragos’un tamirine mali destek verdi. Belediye, kent merkezinin çok kültürlü ve çok dinli karakterini canlandırmak istiyor.
Siyaset bilimci Cengiz Aktar, kilisenin sembolik öneme sahi olduğunu söylüyor.
Diyarbakır’ın soykırımdan önce bir Ermeni kenti olduğunu söyleyen Aktar, şimdi çok az kişi kalsa da kilise tamirinin kayda değer olduğunu belirtiyor. Hem Ermeni toplumunun hem de yerel yetkililerin restorasyon boyunca desteklerini ön plana çıkardıklarını söyleyen Aktar, bu projenin dünya çapındaki Ermeni topluluklarının da ilgisini çektiğini belirtiyor.
Surp Giragos Kilisesi, aileleri sonradan Müslüman olmuş Ermeniler’in tekrar inançlarını ve kimliklerini keşfettikleri bir merkeze dönüşmüştü. Ancak PKK ve devlet arasındaki çatışmalar, Ermeniler hakkındaki tarihsel önyargıları ve kuşkuları yine su yüzüne çıkardı.
PKK’lılara Ermeni diyen bakanlar oldu. Ermeni karşıtı ifadeler içeren ve Türk güvenlik güçlerinin çizdiği iddia edilen duvar yazılarına kentin her yerinde rastlamak mümkün.
Adlarını vermek istemeyen Diyarbakırlı Ermeniler korktuklarını söylüyor.
Bir Ermeni, herkesin korktuğunu söylerken “1915’te Ermeniler’e yapılan şimdi Kürtler’e yapılıyor” diyor. O yıllardaki mantığın bugün aynen hüküm sürdüğünü söyleyen bu kişi, aynı şeyleri tekrar yaşamak istemediklerini söylüyor.
Geçen sene PKK ile ateşkes üçüncü yılına girerken, Diyarbakır da zengin çok kültürlü ve çok dinli geçmişini tekrar keşfediyordu. Surp Giragos’un tamiri bu değişimin bir sembolü olmuştu. Uzmanlar, savaşın bölgeye dönmesiyle umudun yerini korkunun aldığını, bunun özellikle de küçük bir topluluk olan Ermeniler için geçerli olduğunu belirtiyor.
Amerikanın Sesi