Ermeni toplumu dokuz yıldır Patrik seçimi yapamıyor. Ankara’nın tıkanan süreci açması bekleniyor. Dokuz yıldır tıbbi terimiyle Frontal Demans hastalığıyla boğuşan Mesrop II’nin haklarının korunması için de ayrıca vasilik davası açıldı. Davanın bir sonraki duruşması 8 Mart’ta görülecek.

�

Ermeni toplumunun karşılaştığı sorunlar sadece bunlarla sınırlı değil. Tıkanan Patriklik seçiminin yanısıra Ermeni toplumunun hayati organlarınan biri olan vakıfların seçimleri diğer azınlık vakıflarında olduğu üzere Ankara tarafından askıya alındı. Dört yıldır seçim yapılamıyor.

�

Vasilik davasını açan dört kişiden biri olan ve aynı zamanda Düşünce Platformu Üyesi olan Tatyos Bebek Yeniyüzyıl Gazetesi’ne konuştu ve davayı açma gerekçeleri aktardı.

Neden vasilik davası sorusuna Bebek şu yanıtı verdi: “Patriğin rahatsızlığı belli olduktan sonra prosedür olarak hemen vasilik davasının açılması gerekliydi. Patriğin sağlığının düzelmeyeceği belli. 18 yaşından büyük olduğu için ailesi vasi olamıyor. Vasi atanan kişinin kim olduğu önemli değil yeter ki Patriğimizin hakları korunsun. Maaşı yatıyor bunu kim alacak, nasıl tasarruf edecek, kişisel haklarını kim koruyacak bu durumların kanunla tedbir altına alınması gerkekiyor.”

Davutoğlu’yla Ankara buluşması

�

Patrik Mesrop II’nin rahatsızlığının ardından yönetsel bir boşluk oluştuğunu söyleyen Bebek birkaç yıl öne oluşan Patriğimi Seçmek İstiyorum İnsiyatifi’nden de bahsederek şunları söyledi: “Biz patrik seçiminin yapılması için altı bin imza topladık ve dedik ki biz patriğimizi bugüne kadar nasıl seçtiysek öyle seçmek istiyoruz.

Patrik ölene kadar yeni patrik seçilmez diye bir şey yok. Kaldı ki yeni patriğin seçimi için Mesrop II’nin ölmesini beklemek kadar acı bir şey de olamaz. Bunu hak etmiyor. Devlet bu işi isterse çözer geçtiğimiz yıl Şubat ayında Başbakan Davutoğlu’yla Ankara’da bir toplantı da buluştuk.

Orada bize bizim Patrik sorunumuz yok dedi. Sağlık raporunu getirin sorunu çözelim dedi. Rapor çıktı mahkemede. Vasi atanmasının ardından rapor Başbakana gidecek. Oysa biz patrik seçimi yapmak için zaten gerekli makamlara başvurmuştuk bir eşpatriklik durumu ortaya çıkartıldı. Ermeni toplumunda böyle bir gelenek yoktu.”

Neden rapor için bugüne kadar beklenildi sorusuna Bebek şu yanıtı verdi: “Rapor istendi fakat Patrikhane bize mucizelere inandığını dolayısıyla Patriğin iyileşeceğine inandıklarını söyledi. Oysa bilimsel veriler bunun tam aksini söylüyor.

“Patriğimizi neden seçemiyoruz?”

Türkiye Ermenilerini etno-dinsel yapı sözleriyle değerlendiren Bebek bu ifadeyi şu sözlerle açıkladı: “Bizim hem dini hem de cemaat liderimiz Patrik. Dolayısıyla Patrik seçerken halk hem dini ruhanilerini seçiyor hem

�

de seçilen Patirk Türkiye’deki Ermenileri temsil ediyor. Patrik seçimi yapılırken ancak ve ancak delegelerin 7/1’i ruhanilerden oluşuyor geri kalanıysa sivil halk.”

Ermeni toplumunun en hayati kurumlarından biri olan vakıflarla ilgili seçimler de yapamadıklarını belirten Bebek gerekçelerini şöyle aktardı: “Türkiye’de çok güçlü bir siyasi irade var. AK Parti Hükümeti’nin azınlıklarla ilgili yaptığı düzenlemeleri yadsımak mümkün değil. Fakat dokuz yıldan beri hasta olan bir patrik var peki biz neden seçim yapamıyoruz. Dört yıldır vakıf yönetmeliği hazırlanmıyor. Bu yüzden vakıf seçimi de yapamıyoruz. Oysa değişmesi gereken vakıf yönetimleri var. Bu güçlü siyasi irade neden bunları yapmıyor. Kaldı ki Partiklik seçimi devletin de müdahale edebileceği bir konu değil. Bu konu aslında Ermeni toplumuyla ilgili bir iç mesele.”

Mesrop II kimdir?

Mesrop II 1998 yılında Patriklik koltuğuna oturdu. Patrik seçildiği yıllarda yaşının genç olması en çok tartışma yaratan konulardan biri oldu. Göreve geldiğinde henüz 42 yaşındaydı. ABD’de eğitim alan Mesrop II pekçok dile vakıftı ve entelektüel bir kişiliğe sahipti. Mesrop II 2007 yılına aniden rahatsızlandı ve hastalığına tıbbi olarak Frontal Demans teşhisi kondu. Dokuz yıldır görevini yerine getiremiyor.

Yeni Yüzyıl�

�