07 Ekim 2015
Sur ilçesinde çıkan çatışmalar bir tarihi yok eder hale geldi. 4 Temmuz tarihinde UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine giren tarihi surlar ve bazı yapıları kurşunların, bombaların mayınların hedefiyle hasar gördü.
Diyarbakır`ın merkez Sur İlçesi`nde 2 aydır aralıklarla meydana gelen çatışmalar 4 Temmuz tarihinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi`ne alınan tarihi surların bazı bölümleri ile tarihi yapıları da olumsuz etkiledi. Sur ilçesinin etrafını boyan boya saran 5 kilometre uzunluğundaki tarihi surların bazı yerleri ile Surp Giragos Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi ve Kurşunlu Cami`nin zarar gördüğü belirlendi.
`İNSANLIĞIN MİRASI`
Kültürel Miras ve Turizm Daire Başkanı Nevin Soyukaya, şunları söyledi: "Kültürel değerlerin, insanlığın mirası olduğu ve geleceğe aktarılması gerekir. Evet öncelik insan hayatıdır ve insan hayatından öte değerli bir şey yoktur. Bunun yanı sıra insanı var eden, kültürünü zenginleştiren ve kimlik olarak var eden değerler doğal değerlerdir. İnsan çevre ve doğa ile vardır. Bunlar ölünce insan da ölür."
“VERİLEN KORUMA SÖZÜ DİKKATE ALINMALI”
Soyukaya, “Surp Giragos Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Kurşunlu Camii ve Surların bazı bölümlerinin bu çatışmalarda isabet aldığı ve darbelendiğini belgeledik. Türkiye Cumhuriyeti adına koruma sözü veren yönetimin bunu dikkate alarak, alanla ilgili bir şeyler yaparken bunu dikkate alması gerekiyor.” dedi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan çatışmalar, vatandaşlar gibi şehrin tarihi varlıkları da etkilendi. Büyükşehir Belediyesi, ilçedeki çatışmalar sebebiyle Surların bazı bölümleri, Surp Giragos Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi ve Kurşunlu Camii’nin darbelendiğini tespit ettiklerini açıkladı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültürel Miras ve Turizm Daire Başkanı Nevin Soyukaya, 4 Temmuz’ta yapılan UNESCO 39. Genel Kurulu’nda `Antik Diyarbakır`ın Dünya Mirası Listesi’ne girdiğini hatırlattı. “Niye Antik Diyarbakır diyorum” diye soran Soyukaya, “Çünkü Antik Diyarbakır’ı çevreleyen Diyarbakır Kalesi, İçkale, Anzele Suyu, Dicle Vadisi’nin bir kısmını kapsayan Hevsel Bahçeleri odaklı alan, Dünya Mirası olarak tescillendi. Bütün bu saydığım alanın çevresindeki geniş bir tampon bölgede, yine Suriçi de tampon bölge olarak tescillendi. Bu kentin uluslararası literatürlere uygun, uluslararası standartlarda korunması demektir. Kültürel değerlerin, insanlığın mirası olduğu ve geleceğe aktarılması gerekir.” dedi.
TARİHİ KENT HARAP EDİLDİ
UNESCO adaylık sürecinde, çalışmaları yasaların verdiği yetkilerle yerelde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yürüttüklerini; ancak Kültür Bakanlığı üzerinden UNESCO’ya sunduklarını kaydeden Soyukaya, UNESCO’nun devletleri baz aldığını hatırlattı. Soyukaya, “Bunun onaylanması ardından hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti hem de yereldeki bütün bileşenler, ‘biz dünya insanlık mirasını, bütün dünyanın adına koruyacağız’ taahhüdü verdik.” dedi.
ÇATIŞMALIR SONLANDIRILSIN
Diyarbakır’daki tarihi varlıkların sadece bu şehirde yaşayan halkların değil, bütün insanlığın olduğuna dikkat çeken Soyukaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kente yaşayanların ve bu kenti yönetenler aracılığıyla devletin aslında böyle bir zenginliğe sahip olduğunu ve bunu da korumakla yükümlü olduğunun tescilidir. Bütün bu olumlu şeyler yaşanmışken, kentin çatışmalara sahne olması, kültürel mirasın çatışmalardan zarar görme riski ciddi derecede üzücü bir durumdur. Bu çatışmalar sonrasında öncelikli insan hayatıdır ve insan hayatından öte değerli bir şey yoktur. Bunun yanı sıra insanı var eden, kültürünü zenginleştiren ve kimlik olarak var eden değerler doğal değerlerdir. İnsan çevre ve doğa ile vardır. Bunlar ölünce insan da ölür. Varlık ve yaşam nedenimizdir. Bunlar gittiğinde bizim kimliğimiz zedeleniyor. Bu değerlerle biz kimlik buluyoruz, bu değerlerle biz var oluyoruz. Böyle bakmak gerekiyor.”
KURŞUNLANAN TARİHİ MEKANLAR
Sur ilçesinde iki kez sokağa çıkma yasağı ilan edildiği, çatışmalı ortamların yaşandığı ve can kayıplarının olduğunu belirten Soyukaya, çatışmalardan kaynaklı bölgedeki birçok kültürel değerlerin az ya da çok zarar gördüğünü tespit ettiklerini söyledi. Surp Giragos Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Kurşunlu Camii ve Surların bazı bölümlerinin bu çatışmalarda isabet aldığı ve darbelendiğini belgelediklerini vurgulayan Soyukaya, “Türkiye Cumhuriyeti adına koruma sözü veren yönetimin bunu dikkate alarak alanla ilgili bir şeyler yaparken bunu dikkate alması gerektiğini ifade etti. Aynı şekilde bu kente yaşayan bizlerin de, bu gözle bakarak, bunların bizim varlık nedenimiz olduğunu unutmayarak hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Diyarbakırsöz