İzmit’in en önemli tarihi eserlerin biri olan Orhan Camii 1332 yılında Sultan Orhan Bey’in oğlu, Şehzade Süleyman Paşa tarafından yaptırıldı
Camii inşa edilmeden önce bölgede büyük bir kilise olduğu biliniyor.

İzmit Körfezi’ne hakim tepede, İç Kale’nin ortasındaki set üzerinde yer alan Orhan Camisi’nin bulunduğu yerde eski bir kilise kalıntısı olduğu kaynaklarda sıkça ifade ediliyor.

V.Cuinet buradaki Bizans kilisesinin Orhan Gazi tarafından 1330’a doğru camiye çevrildiğini ileri sürmüştür.

H.Dernschwans ise eskiden kilise olan bu yere Orhan Gazi’nin cami yaptırdığını kaydetmiştir.

Kilise camiye mi dönüştürüldü, yoksa harabe iken arsasına cami mi inşa edildi bizi ilgilendirmiyor.
Bizi ilgilendiren bir süre önce Orhan Camii’nde başlatılan restorasyon çalışmaları…

Bugüne kadar 6 defa restore edilen camide son çalışma 2007 yılında yapılmış, caminin minaresi onarılmıştı.

İstanbul Vakıflar 2’nci Bölge Müdürlüğü’nün kararı ile geçtiğimiz aylarda camide kapsamlı bir çalışma başladı.

Çalışma kapsamında caminin içerisinde yer alan tarihi eserler Kocaeli Müze Müdürlüğü’ne taşındı.

Tarihi eserlerin taşınma işlemi sırasında iddia odur ki; İzmit Belediyesi’nden yetkililer bahçede yer alan ve kilise döneminden kalan tek eser olan mermer vaftiz teknesini gözüne kestirmiş.
Teknenin cami bahçesinden kaldırılması için harekete geçen yetkililer Kocaeli Müze Müdürlüğü ile irtibata geçmiş ve evlere şenlik bir bahane öne sürmüş.

Yetkililer, bölge halkının vaftiz teknesinden rahatsız olduklarını ifade ederek vaftiz teknesinin müze bahçesine taşınmasını istemiş.

Yaklaşık 700 yıldır cami bahçesinde yer alan vaftiz teknesi, bugüne kadar vatandaşın tepkisine sebep olmadı da 2015 yılında, AKP iktidarında mı göze battı bilinmiyor.

AKP’li İzmit Belediyesi’nin bu tavrına müze çalışanları da hayret ediyor…

Peki, bölge halkı ne diyor?
Önceki gün Orhan Camii’nin çevresinde oturan vatandaşlarla görüşerek fikirlerini sorduk. Cami görevlileri dahil herkes vaftiz teknesini geri istiyor.

Vatandaşlar restorasyon çalışması boyunca teknenin müzede muhafaza edilebileceğini, çalışmalar tamamlandıktan sonra cami bahçesindeki yerini alması gerektiğini söylüyor.
�