16 Ağustos 2015
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Haziran sonunda yayımladığı genelgeyle, azınlık okullarına kimlerin kayıt yapabileceğini belirleme yetkisi okul müdürlerine verildi. Vakıflar Arası Dayanışma ve İletişim Platformu (VADİP) bünyesinde faaliyet gösteren Eğitim Komisyonu’nun genel koordinatörü Nurhan Palakoğlu, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Palakoğlu, Ermeni okullarındaki eğitim kalitesi ve özel okullara yapılan devlet yardımı gibi konularda da önemli açıklamalarda bulundu.
Okul kayıtlarında yaşanabilecek özel durumlarda nasıl bir yöntem izlenecek?
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 28 Haziran 2015 tarihli genelgesinde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na ve Lozan’ın 40. ve 41. maddelerine atıfta bulunularak, “Azınlık okullarına öğrenci kaydı yalnız kendi azınlığına mensup TC vatandaşlarının çocuklarının velisi/vasisi tarafından ekte yer alan form doldurulmak suretiyle okul müdürlüğünün ‘uygun’ görüşü ile gerçekleştirilir” deniyor. Yani öğrencilerin okullarımıza kaydıyla ilgili son kararı okul müdürlerimiz verecek. Bununla birlikte, eskiden olduğu gibi, Milli Eğitim Bakanlığı, yapılacak denetimlerde hatalı bir kayıt yapıldığının tespit edilmesi durumunda, ilgili öğrencinin kaydının silinmesini talep edebilecek.
5580 sayılı kanunun 5. maddesinin ‘c’ fıkrasında, Ermeni okullarında sadece Ermeni cemaatine mensup çocukların eğitim görebileceği belirtiliyor. Çocuğun Ermeni cemaatine mensup olduğunu gösterebilecek tek belge de, Ermeni Patrikliği ve ona bağlı kiliselerden verilen vaftiz kâğıdıdır. Çocuğun Apostolik veya Katolik kiliselerinden alınmış bir vaftiz kâğıdının olması ya da Ermeni Protestan Kilisesi mensubu olduğuna dair, Protestan Kilisesi’nden alınmış bir belgesinin olması şart. Vaftiz olmamış çocuklar için, kayıt esnasında, çocuğun velisine Patrikhane tarafından hazırlanan bir vaftiz dilekçesi imzalatılacak. Bu dilekçeyi imzalayan velilerin çocukları, Patrikhane tarafından belirlenecek bir tarihte topluca vaftiz edilecek.
Ermeni okullarında, kimliğinin ‘din’ hanesinde İslam yazan öğrenciler var mı?
1923 tarihli Lozan Antlaşması’nın 40. ve 41. maddeleri ile, bu antlaşmaya atıfla hazırlanan 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu yıllardır yürürlükte. Daha önce, cemaat mensubu olmadığı halde okullara kaydı yapılmış olan az sayıdaki öğrencinin durumu, Bakanlık tarafından yapılan incelemelerde fark edildiğinde, dönem ortasında çocuğun kaydının okuldan alınmasının istendiği durumlar oldu. Bu şekilde kaydedilmiş olan çocuklar, velilerin rızası alınarak Patrikhanemiz tarafından toplu olarak vaftiz ediliyor.
Öğretmenliğin tercih edilen bir meslek haline getirilmesi için özlük haklarını iyileştirme yönünde herhangi bir çalışma var mı?
Okullarımızın idari konularda bağımsız olarak hareket ettiğini hatırlatmak isterim. Tüm eğitim kurumlarında olduğu gibi bizim okullarımızda da idarecilerin, kendi ihtiyaçlarına yönelik en doğru kadroyu oluşturmaya çalıştığına inanıyoruz. Okulun misyonuna ve vizyonuna uygun olmayan personelin, şartlar gerektiriyorsa işten çıkarılabilmesi, eğitim kalitesi açısından elzemdir. En başarılı öğretmenin bile bu başarısını devam ettirme ve yeni nesilleri çağdaş eğitim şartlarına uygun olarak yetiştirme sorumluluğu var. Ayrıca, öğretmenlerimizin, bütçesi yeterli olmayan bir-iki okul dışında, diğer özel okul öğretmenlerinden daha kötü şartlarda çalıştıklarını düşünmemekle birlikte, daha iyi şartlarda çalışmayı hak ettiklerine dair inancım da sonsuz. Tamamen vakıflarımızın bütçeleriyle alakalı olan bu konunun, öğrenci ücretleri, okul binalarının fiziki şartları, eğitim kalitesi ve benzeri konularla birlikte değerlendirilmesi ve köklü çözümler bulunması gerekiyor.
Okullarımızda hangi alanlarda öğretmen ihtiyacı var? VADİP Eğitim Komisyonu’nun bu konuda önceki yıllarda yaptığı tespitlerde değişiklikler oldu mu?
VADİP Eğitim Komisyonu olarak bu yıl konuyla ilgili yeni bir çalışma yapmadık. Geçen yıl yayımladığımız raporda, kısa, orta ve uzun vadeli öğretmen ihtiyaçlarımız duyurulmuştu. Diğer taraftan, komisyonumuz, bir yıldır, öğretmen adaylarımızın vadipegitimkomisyonu@gmail.com adresine gönderdiği müracaatları tüm okullarımızla paylaşıyor. Bu şekilde, iş arayan öğretmen adaylarına yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Eğitim Komisyonu’nun Ermenice ve İngilizce eğitiminde bir standart oluşturma yönünde çalışmaları var mı?
Böyle bir çalışma henüz başlatılmadı. Öte yandan, okullarımızdaki eğitim kalitesini yükseltebilmek için, Gülbenkyan Vakfı’nın temsilcisi Ani Garmiryan’ın öncülüğünde bir proje üzerinde çalışılıyor. Proje kapsamında, eğitim kalitesi ve okullarımızdan beklentiler hakkında nasıl bir misyon ve felsefe benimsenmesi gerektiği gibi konularda, veliler, öğrenciler, mezunlar ve öğretmenlerin katılacağı bir anket çalışması yapılarak, beklentiler ve eksiklikler tespit edilecek. Söz konusu anket çalışmasına yeni dönemde başlayacağız. Yıl içinde elde edilecek sonuçların değerlendirilmesiyle, önümüzdeki yıl Gülbenkyan Vakfı’yla okullarımızda somut adımlar atmak üzere bir yol haritası belirlenecek.
Bu yıl da azınlık okullarından başvuru yapan herkes özel okullara yardımdan faydalanabilecek mi?
2 Eylül 2015 tarihine kadar başvuran herkese, bahsi geçen kriterlere bakılmaksızın devlet yardımı yapılacak.
Yardımlar nedeniyle yeni kayıt döneminde velilerin daha az bağışta bulunma eğiliminin önüne geçmek için bir uygulamanız olacak mı?
Geçen yıl uygulama çok yeni olduğundan ve işleyişi çok net olarak anlaşılamadığından, hem okul bütçeleri yapılırken, hem de velilerimizin bağışları açısından bazı aksaklıklar yaşanmıştı. Bazı velilerimiz devletten gelen yardımlarla öğrencinin tüm maliyetinin karşılandığını düşünüp, yapması gereken bağışı ya hiç yapmamış, ya da eksik yapmıştı. Bu yıl hem okullarımızın bütçelerinin daha tutarlı hazırlanacağına, hem de velilerimizin devlet yardımının öğrenci maliyetinin sadece bir kısmına katkı olduğu konusunda daha bilinçli davranacağına inanıyoruz. Ayrıca devlet yardımına ihtiyacı olmayan vakıflarımızın, gelen yardımları ihtiyaç sahibi okullarla paylaşmasının uygun olacağı kanaatineyiz.
Agos