Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 1983`te Ermeni Devrimci Ordusu tarafından Lizbon Büyükelçiliğine düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenler için yaptırılan anıtın açılışını yaptı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Portekizli mevkidaşı Rui Machete, 1983`te Ermeni Devrimci Ordusu adlı terör örgütü tarafından Lizbon Büyükelçiliğine düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Maslahatgüzar Yurtsev Mıhçıoğlu`nun eşi Cahide Mıhçıoğlu ile Portekizli polis memuru Manuel Pacheco anısına yaptırılan anıtı açtı.

Türkiye`nin Lizbon Büyükelçiliğini çevreleyen duvarın dış cephesinde yer alan anıtın açılışına, Türk ve Portekizli diplomatların yanı sıra, Ermeni militanlar tarafından annesi Cahide Mıhçığolu ile birlikte rehin alınan ve saldırıdan yaralı olarak kurtarılan Atasay Mıhçıoğlu, saldırı sırasında Ermeni militanlarla girdiği çatışmada yaralan polis memuru Abilio Ferreira Pereira ile hayatını kaybeden polis memuru Pacheco`nun yakınları katıldı.

Açılışta konuşan Çavuşoğlu, 70`li ve 80`li yıllarda Türk diplomatların, ailelerinin ve büyükelçilik çalışanlarının çeşitli terör örgütlerinin hedefinde olduğunu hatırlattı. "Bu örgütler bizden 31 masum can aldılar" diyen Çavuşoğlu, sanatın en güçlü ifade şekillerinden biri kabul edildiğini belirterek, anıtın iki ülkenin teröre karşı duruşunun güçlü bir ifadesi olacağını söyledi.

Çavuşoğlu, Maslahatgüzar Mıhçıoğlu`nun saldırı sonrasında Ankara`ya gönderdiği rapordan şu satırları paylaştı:

"Eşim halen morgdadır. Oğlum Atasay`ın taburcu olabileceğini söylediler ancak henüz kesin bir bilgi sahibi değilim. Dolayısıyla şehit eşimin naaşının ne zaman Türkiye`ye götürebileceğimi bilmemekteyim. Moralim yerindedir. Görevime devam ediyorum."

Çok sayıda masum vatandaşını teröre kurban veren bir ülke olarak tüm terör eylemlerini şiddetle kınadıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, terörle mücadelede etkin bir işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, konuşmasında, 8 Haziran 1982`de Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları adlı örgütün saldırısında hayatını kaybeden Lizbon Büyükelçiliği çalışanları Erkut Akbay ve eşi Nadide Akbay`a da tazimde bulundu.

"İdeolojik mücadele de gerekli"

Portekiz Dışişleri Bakanı Rui Machete ise Temmuz 1983`te yaşanan trajik olay vesilesiyle uluslararası terörizmi ve yöntemlerini kınadığını dile getirdi. Türk büyükelçiliğine saldırı yapıldığı dönemde Adalet Bakanlığı görevinde bulunduğunu hatırlatan Machete, Portekiz`in terörle mücadele konusunda attığı adımlardan bahsetti.

"Sahip olduğumuz değerleri korumak için sert müdahaleler gerektiği zor zamanlardayız" diyen Machete, terörizme karşı özgürlüğün ve insan haklarının savunulması gerektiğini belirtti.

Törende söz alan Atasay Mıhçıoğlu ise başta Türk ve Portekizli devlet adamları olmak üzere anıtın yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. "Bu üzücü olayların hiçbirinin yaşanmamış olmasını temenni ederdim" diyen Mıhçıoğlu, konuşmasında şehit ve gazilere de tazimde bulundu.

Terörün hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini dile getiren Mıhçıoğlu, terörün yaratmak istediği korku ve kaos ortamının insanlığa karşı işlenmiş suç niteliğinde olduğunu ifade etti.

Mıhçıoğlu, "Doğaldır ki insanlar kendi başlarına gelmedikçe bu vahim olayları içselleştirmekte ve empati kurmakta zorlanırlar fakat benim gibi yaşamış, kendisi için değerli kişileri kaybetmiş olanlar ise hem sağ kalmanın ağırlığını hem de olayı kabullenmenin zorluğunu yaşarlar" diye konuştu.

Ailesine ve mensubu olduğu öğretim kurumu camiasına verdiği destek için teşekkür eden Mıhçıoğlu, dünyanın barış, hoşgörü ve mutluluk içinde yaşanabilecek bir ortam olması temennisinde bulundu.

Program, katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle son buldu.

Barış mesajı

Üç blok halindeki mavi İznik çinileri üzerine barışı sembolize eden figürlerin işlendiği anıtta çeşitli dillerde şu mesaj yer aldı:

"Bu anıt var oldukça `Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine` yaşamanın değerini bilenler, Türkiye-Portekiz kardeşliğinin bu ağacın kökleri gibi sağlam ve derin olduğunu hatırlayacaktır.

Ortak kayıplarımızın hatıraları, `İçinde dünyanın bütün düşlerini taşıyan` nesillerin kalplerinde hayat ağacının dökülen her bir yaprağının yerine yüzlerce yenisini ekleyerek yaşatılacaktır."

27 Temmuz 1983`te Türkiye`nin Lizbon Büyükelçiliğine saldıran Ermeni Devrimci Ordusu`na mensup 5 terörist, güvenlik mensuplarıyla girdikleri çatışma sonrasında Büyükelçilik rezidansına yönelerek Lizbon maslahatgüzarı Yurtsev Mıhçıoğlu`nun eşi Cahide ve oğlu Atasay Mıhçıoğlu`nu rehin almıştı. Çatışma sırasında bir terörist ölü ele geçirilirken Portekizli polis memuru Manuel Pacheco da hayatını kaybetmişti.

Yanlarında getirdikleri yiyecek ve mühimmattan uzun süre büyükelçilik binasını işgal etme niyetinde oldukları anlaşılan teröristler, rehine pazarlığına hazırlandıkları sırada beraberlerindeki bombalarının belirlenemeyen bir nedenle infilak etmesi üzerine ölmüştü. Patlamadan Cahide ve Atasay Mıhçıoğlu yaralı olarak kurtulmuş ancak Cahide Mıhçıoğlu, patlama sırasında aldığı yaralara bağlı olarak kısa süre sonra hayatını kaybetmişti.

�