25 Haziran 2015
Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Claudia Brounsuzian, tüm ayrımcılık ve tacizlere rağmen yaşam mücadelesini sürdürüyor. Ermeni ve kadın olduğu için birçok zorluk yaşayan Brounsuzian, bir mülteci derneğinde başkan yardımcılığı yapıyor
İZMİR / JINHA- Suriye’den Türkiye’ye göç eden Brounsuzian, tüm ayrımcılık ve tacizlere rağmen yaşam mücadelesini sürdürüyor. Ermeni, kadın, mülteci olmanın zorluklarını yaşayan Broun-suzian, şimdilerde bir mülteci derneğinde başkan yardımcılığı yapıyor
Suriye’deki savaşta babasını ve ağabeyini kaybeden Claudia Brounsuzian Türkiye’ye göç eden binlerce kadından biri. İzmir’de Suriyeli Mülteciler Derneği’nin ilk Suriyeli Ermeni ve kadın dernek başkan yardımcılığını yapan 21 yaşındaki Brounsuzian, mülteci ve kadın olmanın, zorluklarını anlattı.
Başka çare yoktu!
2012 yılının eylül ayında bir gece ağabeyi ve babasının katledildiğini anlatan Brounsuzian, başka çaresi kalmadığı için Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Mersin’deki arkadaşının daveti üzerine Türkiye’ye geldiğini ifade eden Brounsuzian, “Türkiye’ye kaçarcasına geldik. Yolda kara çarşaf giymek zorunda kaldım ve Hristiyan olduğumuzu gizledik. Annem evimizden ayrılırken son kez dönüp evimize baktı. Bu çok ağırdı bizim için. Tek isteğimiz savaşın bitmesi ve geri dönmek” diye konuştu.
Tacizlere maruz kaldım
Mersin’in Taşucu ilçesinde 5 ay annesiyle kalan Brounsuzian, ilk ayrımcılık ve tacizi burada yaşadığını anlattı. 3 ay süren depresyon ve savaş korkusunun ardından emlakçıda iş bulduğunu ve orada emek sömürüsünden tacize kadar insanlık dışı birçok duruma maruz kaldığını belirten Brounsuzian, “Çalıştığım emlakçıda ayda sadece 400 lira verip köle gibi çalıştırıldılar. Bir gün ofisi temizlerken bir adam zorla içeriye girmeye çalıştı ve ben direndiğim için başarılı olamadı. İşveren kadın bunun üzerine yanıma geldi ve beni azarlamaya başladı. Meğer o adamı kendisi göndermiş” dedi.
Hep kapılar yüzüme kapandı
Mersin’de yaşadıklarının ardından Kıbrıs’a giden Brounsuzian, Suriye’de 1. sınıftan terk etmek zorunda kaldığı hukuk fakültesini Kıbrıs’ta devam ettirmek istese de ekonomik nedenlerle okula gidemediğini anlattı. Daha sonra İzmir’e geldiklerinde ilk 3 ay iş bulamadığını belirten Brounsuzian, burada da birçok kez tacize uğradığını ifade etti. Brounsuzian, “Kadın olmak, hele Suriyeli bir Ermeni olmak apayrı bir zorluk. Hep kapılar yüzüme kapandı. İş görüşmesinde 7 dil bilmeme karşın Suriyeli ve Ermeni olduğum için işe almıyorlardı. İnsanlar kadın olduğun için etini koparmaya çalışıyorlar” dedi.
Binlerce mağduriyete şahit oldum
İntihara kalkışırken bir kişinin kendisini engellediğini söyleyen Brounsuzian, “Ardından başka insanlarla tanışmaya başladım ve hayatım yoluna girmeye başladı. İş buldum. Eğitimime devam etmek istiyorum” dedi. İzmir’de Suriyeli Mülteciler Derneği’de başkan yardımcısı olduğunu söyleyen Brounsuzian, “Suriyeli bir mülteci ile tanıştıktan sonra derneğe gitmeye başladım ve derneğe katıldım. Dernekle birlikte binlerce Suriyeli kadınların yaşadıklarına da şahit oluyorum” dedi.
Sanal Basın