Yayınlama Özgürlüğü İçin - Gündem
25 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ցրօն / Ժամ : Հոթապեալ

Gündem :

16 Haziran 2015  

Yayınlama Özgürlüğü İçin -

Yayınlama Özgürlüğü İçin Yayınlama Özgürlüğü İçin

1995 yılından beri yılda bir kez Yayınlama Özgürlüğü Raporu hazırlıyor ve kamuoyuna açıklıyoruz. Ve TYB olarak, her yıl bir yazar bir yayıncı ve kitapçıya Düşünce Özgürlüğü Ödülü veriyoruz TYB olarak.
Yayıncılık sadece bir ‘business’tan ibaret olamaz.
Üyesi olduğumuz IPA’nin ilkesini benimsiyoruz. Yani yayıncılık bir business olmak yanında, etik bir misyona da sahiptir.
Bu da yayımlama özgürlüğüne sahip çıkarak aynı zamanda tüm yurttaşların ifade, yazma ve okuma özgürlüklerini gerçekleşmesine olanak sağlamak ve sansüre asla başvurmamak biz yayıncılar için etik bir görev. Yani yayımlama özgürlüğünün stratejik bir önemi var, düşünce, yazma ve okuma özgürlüğünün hayata geçmesi bakımından.


Kelimeler nasıl küle dönüşür?
1933 yılının mayıs ayında çiçeği burnunda Nazi Almanyası ülkenin her yanında kitlesel kitap yakma ayinleri düzenledi.
Bu barbarca bir kitap yakma ayininde, Thomas Mann’in, Heinrich Mann’in, Brecht’in, Heine’nin, rnim Wegner’in, Anna Seghers’in, Freud’un, Einstein’in, Marx’ın, kitapları ile birlikte fraanz Weerfel’in.“Musa Dağda 40 Gün” adlı 1915 Ermeni soykırımını anlatan kitabı da yakıldı.
Ülkemde yasak bir kelimeydi jenosit on yıllar boyunca.Sadece jenosit mi? General Videla’nin, General Pinochet in arkadaşı General Kenan Evren, askeri diktatörlüğü sırasında bırakın Jenosit /soykırım kelimesini, Ermeni ve Ermenistan, Kürt ve Kürdistan kelimelerini bile yasakladı.
Larousse ve Britannica Ansiklopedilerini bile yasakladı.Salt tarihi Ermenistan’dan bahsediyor diye. Turist rehberlerini tutukladı, üzerinde Ermenistan yazan haritalardan dolayı.


Hitler’in yasakladığı büyük Alman Şairi Heine, daha geçen yüzyılda kitapları yakan bir gün insanları da yakar demişti.
Ve sonunda Auschwitz de yükselen dumanda artık insan bedeninin ve kitapların külleri birbirine karışmıştı...
Ermeni Şairi Siamento, Rupen Sevag diğer Ermeni yazar, yayıncı, gazeteci ve aydınlarla birlikte 1915 yılında katledildi.
Türk Şairi Sebahattin Ali’nin ensesine doğduğum yıl, yani 1948 yılında kurşun sıkıldı.
Arkadaşım Gazeteci Hrant Dink ise 2007 ocağında, aynı yöntemle, yani ensesine kurşun sıkılarak infaz edildi...
Yayıncı ağabeyim Mehmet Ali Ermiş, 20 yıl sonra bir Türk mahkemesinde öldü. Kalp krizi...
Suçu : Nâzım Hikmet’in Yaşamak Güzel Şey Kardeşim adlı kitabı. Ne garip hayatı öven kitap yargılanırken ölmek. Başka bir suçu daha vardı: Klasik bir Kürt destanını yayımlamak. Dahası var: Maksim Gorki’yi hatta hatta Lenin’in seçme yazılarını çıkarmak...
General Kenan Evren’in askeri diktatörlüğü sırasında bir yayıncı arkadaşım daha öldü, askerlerce vahşice dövülerek: İlhan Erdost. Ağabeyi Muzaffer, Marx-Engels’in yayıncısıydı, o ise Darwin’in, Newton’un Einstein’in. Birlikte linç edildiler. Muzaffer sağ kaldı ama İlhan öldü.

Yıllar boyu tabuların ardı arkası kesilmedi:
Sosyalizm tabusu. Kürt tabusu. Ermeni tabusu. Pontos Tabusu. Militarizm tabusu. Cezasızlık / Inpunity tabusu. Alevilik tabusu. Irak Kürdistanı tabusu. PKK tabusu. Kayıplar ve yargısız infazlar tabusu...
Sorunlar devam etse de bu tabuların hemen hepsi kırıldı sonunda sivil itaatsizlik uygulayan cesur yazar, gazeteci ve yayıncılar sayesinde 1960’lardan bu yana…Bu yıl TYB’nin Düşünce Özgürlüğü Onur Ödülü alan Akşam Gazetesi ve Ant Dergisini ve yayınlarının editörü, Info-Türk haber sitesinin kurucusu Doğan Özgüden gibi.Ama 2 önemli tabu hâlâ devam ediyor: Cinsellik tabusu ve din tabusu...
Apollanaire in erotik edebiyat örneği olan bir romanından dolayı yayıncı İrfan Sancı yıllarca yargılandı.
Öte yandan ateizm ya da İslam’a yönelik eleştiriler hakaret olarak kabul ediliyor. İngiliz Ateist Yazar Dawkins’in bir kitabi, Evrim Teorisi karşıtları tarafından şikayet edilince yargılandı.“Kaçak İnşaat” gerekçesi ile hapsedilen Sevan Nişanyan’ın asıl hapis edeni ise İslamcılara yönelik eleştirileri. O bir tabu kırıcı. Ondan önce kırdığı tabu ise resmi devlet ideolojisi Kemalizm’di. Onun “Ermeni” oluşu ise, sözde “suçunu” daha da ağırlaştırdı.
O halde: Sevan Nişanyan’a özgürlük.
Tüm tabulara karşı!

Evrensel





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+