Kundaklama girişiminde bulunulan Kadıköy Ayia Triada Rum Kilisesi’ne yönelik olarak yapılan ırkçı saldırı, uluslararası kamuoyunun gündeminde 11 Haziran 2015 Perşembe 02:53 2 68 0 0 Hrant Kasparyan / Demokrat Haber İstanbul Kadıköy’deki Bahariye Caddesi üzerinde bulunan Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi’ne yapılan ırkçı saldırı ve kundaklama girişimi, dün akşam Kadıköy’de düzenlenen eylemle protesto edilirken, uluslararası kamuoyundan da ırkçı saldırıya ilişkin tepki geldi. Farklı tarihlerde zorunlu göçe tabi tutularak anayurtlarını terk etmek zorunda bırakılan ve bugün dünyanın farklı ülkelerine dağılarak Rum Diasporası’nı oluşturan başlıca Rum kurumlarından biri olan İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu (Οικουμενικη Ομοσπονδια Κωνσταντινουπολιτων - İREF) Kadıköy’deki Rum Kilisesi’ne yapılan saldırı konusunda yetkilileri göreve davet etti. Konuya ilişkin olarak açıklamada bulunan İREF, aynı kiliseye 2008 yılında da benzer bir saldırı düzenlendiğini ve kilisenin kundaklanmak istendiğini kaydetti. Türkiye’de dini ve milliyetçi fanatizmin körüklenmesinin bu tür saldırılara neden olduğunu vurgulayan İREF ayrıca, ders kitaplarında gayrimüslim toplumlar hakkında somut bir temeli olmayan ve tarihsel gerçeklik taşımayan olumsuz atıfların, fanatizme zemin hazırladığına dikkat çekerek, ders kitaplarından bu ifadelerin çıkarılmasını talep etti. Irkçı saldırılara karşı gereken tüm önlemlerin alınması yönünde yetkililere çağrıda bulunan İREF açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunan Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi, 9 Haziran 2015 tarihinde kilisenin avlusuna giren saldırganlar tarafından benzin kullanılarak kundaklanmaya çalışılmıştır. Aynı kilise 2008 yılında da benzer saldırıya uğramıştır.

Saldırganlar olay sırasında, “Kudüs’teki Mescidi Aksa’nın intikamının alındığı” yönünde sloganlar atmıştır. Yangını gören civardaki esnaf ve sakinler yangını söndürmüş ve olayları yaratan şahısları olay yerine gelen güvenlik güçlerine teslim etmiştir. Son yıllarda tekrarlanan bu gibi saldırıların sebebi, Türkiye’de bazı çevreler tarafından körüklenen dini ve milliyetçi fanatizmin olduğu ve bu gerçeğin herkes tarafından kabul görmesidir. Saldırının failleri hakkında öngörülen hukuki işlemlerin yapılması gerekliliğinin ötesinde, İREF tarafından yetkili makamlara defalarca önerilen milliyetçi ve ırkçı şiddet olaylarına karşı acil hukuki ve idari önlemlerin alınması ve bunlardan en önemlisinin ders kitaplarında gayrimüslim toplumlara karşı, hiç bir somut temeli olmayan ve tarihsel gerçeklik taşımayan, olumsuz atıfların derhal çıkarılmasıdır. Güvenlik güçlerinin gerekli önlemleri almasının gerekliğini bir kez daha önemle tekrarlıyoruz.”

Demokrat Haber