İngiltere Hükümetinin açıkladığı, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan`ı kapsayan yeni "çatışma önleme" fonunun asıl amacı bölgede Rusya karşıtlığını kışkırtmak mı?Üç ülkedeki İngiltere büyükelçilikleri Mart ayı sonuna kadar, 1 milyar sterlin (1,5 milyar dolar) tutarındaki Çatışma, İstikrar ve Güvenlik Fonu (CSSF) kapsamında proje tekliflerini kabul etti.İngiltere Hükümeti bu fonun amacının, sivil toplum kuruluşları veya hükümetler üzerinden Güney Kafkasya`daki çatışma önleme çabalarına, çatışmaların barışçıl çözümünü sağlayacak ortamın yaratılmasına yardımcı olacak girişimlere destek vermek, böylece bölgede şiddet potansiyelini düşürmek olduğunu açıklamıştı.

"Çatışmaları önleme" gibi olumlu bir hedef gözetse de, çalışma kapsamında sadece İngiltere`nin bölgedeki nüfuzunu arttıracak projelerin geliştirileceği kuşkusu var. Çünkü projenin açıklanan amaçlarından biri, "bölgede uzun dönemde sürdürülebilir yeni statükonun ortaya çıkması." Çalışma kapsamında ayrıca, özellikle Ukrayna krizinden sonra Moskova`ya yönelik oldukça eleştirel bir tutum içinde bulunan İngiltere`nin bu çerçevedeki görüşlerinin projelendirileceği düşünülebilir.
CSSF fonu, İngiltere Hükümetine bağlı Ulusal Güvenlik Konseyinin kontrolü ve yönetimi altında.

Hükümetler dışı kuruluşlar olan, çatışma önleme alanında faaliyet gösteren "International Alert" ve "Conciliation Resources and Safer World" örgütleri tarafından yapılan bir ortak açıklamada, fonun hedefleri sorgulandı. Açıklamada fonun amacının, bölgedeki güncel gelişmelere yönelik olabileceği, kısa dönemli bu hedefler için, uzun dönemli barış ve istikrarın gözardı ediliyor olabileceği belirtildi.İngiltere hükümetinin Ukrayna konusunda Rusya`yı eleştirdiği dikkate alındığında, İngiltere`nin bölgedeki nüfuzunun güçlendirilmesinin, doğrudan Rusya karşıtlığını kışkırtacağı ve yeni çatışmalara yol açacağı kaygısı da var.
Her iki örgüt ortak açıklamalarında, CSSF fonunun bölgede çatışma önlemeye yönelik nasıl bir katkı sağlayacağına dair parlamento çatısı altında daha fazla tartışma yapılması çağrısında bulundu, ayrıca ilgili bakanlıkların da bu kapsamda kamuoyunu daha fazla bilgilendirmesi gerektiğini vurgulandı.

Sputniknews