Serj Sarkisyan’ın, Euronest Genel Kurul Oturumundaki konuşması - Gündem
25 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ցրօն / Ժամ : Փայլածու

Gündem :

17 Mart 2015  

Serj Sarkisyan’ın, Euronest Genel Kurul Oturumundaki konuşması -

Serj Sarkisyan’ın, Euronest Genel Kurul Oturumundaki konuşması Serj Sarkisyan’ın, Euronest Genel Kurul Oturumundaki konuşması

Ermenistan cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan bugün 17 Mart’ta Euronest Parlamenterler Meclisi 4. Genel Kurul Oturumuna katıldı, burada bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanının konuşmasının tam metnini sunuyoruz:
«Erivan’da Euronest Parlamenterler Meclisi 4. Genel Kurul Oturumuna katılmanız vesilesiyle sizi Erivan’da memnuniyetle selamlıyorum.
Bu haftayı, bizim için gerçekten «Avrupa Haftası» olarak kabul etmek mümkün, Euronest’i Erivan’da konuk etmekten sevinçliyiz, bunun ardından Brüksel’de Avrupa Halk Partisi (EPP) zirvesine katılacağım. Erivan ve Brüksel’de AB üst düzey yetkilileriyle buluşmalar öngörüyorum, birkaç günden ise Erivan’da Ermenistan-AB Parlamentolararası İşbirliği Komisyonu oturumu gerçekleşecek. Ermenistan-AB ilişkileri iyi ki dinamik şekilde gelişiyor.
Euronest Oturum Dönemi yoğun gündeminde yer alan önemli meselelere yönelik parlamenter formatta devam eden görüşmeler ve kararların AB ve partnör ülkeler arasındaki işbirliğinin farklı alanlarda derinleşmesine katkıda bulunacağına eminim.


Bu alanlar arasında altyapı ve ulaştırma işbirliği, enerji verimliliği ve dönüştürülebilir enerji kaynakları, kültürel diyalog yer almaktadır. Avrupa Komşuluk Politikalarının gözden geçirilmesi ve Doğu Ortaklığının önümüzdeki zirvesine hazırlık meselelerine yönelik görüş alışverişinin de doğru zamanıdır.
Doğu Ortaklığı çerçevesinde parlamentolararası işbirliğini oldukça önemsiyorum. AB’yle ilişkilerimizde bunun yeri ve önemi oldukça büyük. Euronest Parlamenterler Meclisi Erivan buluşması toplumlarımızı kaygılandıran meselelere yönelik çekincesiz değişim ve dürüst diyalog için iyi bir vesiledir.
Parlamentolararası görüşmelerin halkımızın karşı karşıya bulunduğu aciliyetleri doğru tasavvur etme ve bunların aşılması yollarını birlikte bulma olanağı vereceğine eminim.Avrupa ortak değerlerinin yayılması ve kökleşmesine yönelik işbirliğimiz hem parlamenter hem de sivil toplum çevrelerini içermesi sevindiricidir. Ermenistan bugün ifade özgürlüğü ve özgür medya ülkesidir; toplanma özgürlüğüne, vizyonunu hayata geçirebilmek için nasıl mücadele edebileceğini bilen pekişmiş bir sivil topluma sahibiz.


Ermenistan’da demoratik süreçleri derinleştirmek amacıyla, hukukun üstünlüğü ilkesinin realizasyonu, insan temel hak ve özgürlüklerini garanti altına alan anayasal yapılar adına Anayasal Reformalara teşebbüs ettik.Ortak değerlere dayanarak, Ermenistan demokratik kurumlar ve yargı sisteminin sürekli iyileştirilmesi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün teşviki, verimli yönetişim, yolsuzlukla mücadele, sivil toplumun pekişmesi, ticaret ve yatırımların genişlemesi için iş ortamının yetkinleştirilmesi, mobilite ve partnörlüğün sürekli gerçekleştirilmesi ve alansal işbirliğinin genişlemesi için Avrupa’yla işbirliğin geliştirme yükümlülüğünü taşımaktadır.Yurttaşların temaslarının teşviki ve AB’yle Serbest Dolaşımın temini yönündeki adımları önemsiyoruz. Önümüzdeki süreçte AB’yle yurttaşlarımız için Vizesiz Rejime sahip olmak için diyaloğa başlama konusunda parlamenterlerin desteğini bekliyoruz.


Ortak çabalarla yeni yaklaşımların olası olacağını ve işbirliğini teşvik ederek ve Avrupa anakarasında yeni cepheleşmelerden kaçınarak, yurttaşlarımız için farklı entegrasyon formatlarından karşılıklı en iyi şekilde kullanma olanağının şekilleneceğine eminiz.Biz Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik Birliğine üyeliğinin bundan kaynaklanan tüm yükümlülüklere karşın AB’yle Derin ve Kapsamlı Gündemin bir arada yürtülmesinin olası olduğu ilkesel noktasından hareket etmekteyiz. Dahası biz farklı entegrasyon süreçleri arasında sıkı bağlar tesisi aracılığıyla işbirliği ve diyaloğa katkıda bulunmak için uyumlaştırıcı ortak yönler bulacağız.


Saygıdeğer parlamenterler!
Bu yıl tüm Ermeni halkı, medeni dünyayla beraber 1915 yılında Osmanlı İmparlığında gerçekleşen Ermeni Soykırımı kurbanlarının anısını saygıyla anacaktır.
Ermeni Soykırımının tanınması meselesinde Avrupa ölçeğindeki kurumlar arasında ilk olarak 1987 yılında Osmanlı İmparatorluğu sathında Ermenilere yönelik işlenen suçu tasarısıyla kınayan ve bunun tanınması çağrısında bulunan Avrupa Konseyinin rolünü her zaman hatırlıyor ve değer veriyoruz.
Ermeni Soykırımı sadece halkımızın değil, aynı zamanda medeniyet ve insanlığa karşı evrensel ölçekte suçtur; bu bize tarihten ders alınmaması, Soykırımın inkarının tehlikeleri yanısıra suçların cezasız ve tanınmadan bırakılmasının uzun vadeli olumsuz sonuçlarını hatırlatmaktadır.


İnsan haklarına yönelik saygı Avrupa değerler sistemiyle işbirliğimizin temelini oluşturan payandalardan biridir. Bu bağlamda Avrupa Konseyi tarafından bu yıl 12 Mart’ta kabul edilen «İnsan Hakları, Dünyada Demokrasi ve AB Politikası: 2013» Yıllık Raporunu oldukça önemsiyoruz; burada münferit maddelerde Ermeni Soykırımının 100. Yıldönümüne değinilmekte ve AB üyesi ülkelere bu trajedinin tanınması, AB kurumlarına ise bu sürece katkıda bulunması çağrısında bulunulmaktadır.Dağlık Karabağ sorununun çözüm sürecine ilişkin olarak, bu platformu, Azerbaycan’da olduğu gibi propaganda ve halklar arasında husumet tohumları ekme aracı olarak kullanmaya hazırlanmadığımızın altını çizmek isterim, aksine Asamblenin sağladığı olnakları halklarımızın barış içinde birararda yaşaması ve işbirliğinin genişletilmesi işine hizmet etmesine çabalıyoruz. Ermeni delegasyonlarının 2012 yılı Bakü Genel Kurul da olmak üzere Azerbaycan’da gerçekleşen birçok etkinliğe katılımı dediğime şehadet etmektedir.


Maalesef, Azerbaycan tarafı, yapıcı diyaloğun tesisine yönelik adımlara uymamaktadır.
Bize komşu devletin, zaten varılmış mutabakatlardan imtina ederek, Minsk Grubu eşbaşkanları formatını ısrarlı şekilde değiştirme çabalarıyla veya temel ilkeler konusunda anlaşmaksızın sözleşmeye yönelik müzakere düşüncesini ileriye taşıyarak, Karabağ sorununun barışçı çözümüne yönelik esas sürece karşı yapıcı olmayan ve maksimalist duruş sergilemektedir. Sorunun çözüm anahtarının ne Paris’te, ne Moskova’da ne de Washington’da olmadığı aksine Bakü, Stepanakert ve Erivan’da olduğu hususu barizdir. Ancak Azerbaycan, eşbaşkanların önerdiği ilkeler zemininde çözümden kaçınmak için suni bahaneler bulmaktadır.
Uluslararası toplumun, Avrupa kurumlarının bu ülkenin benzeri tutumuna net takdiri sanıyorum gereklidir.Azerbaycan’ın gerçek dışı talepleri ve temas hattında gerçekleştirilen periyodik sabotajlardan bağımsız olarak, Dağlık Karabağ sorununun barışçı çözümünün alternatifi yoktur. Uluslararası toplumun yaklaşımı özellikle son yıllarda Avrupa ve evrensel insani değerler üzerine kurulu halkların özgür irade beyanı ve self determinasyon hakkının alternatifi yoktur. Dağlık Karabağ halkı tarafından da bu hakkın serbestçe realizasyonu, bu sorunun kapsamlı çözümüne ulaştırabilir. AGİT Minsk Grubu eşbaşkanlarının önerilerinin zemininde bu yaklaşım yer almaktadır».

News am





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+