15 Mart 2015
Ermeni diasporası, Perinçek-İsviçre davası kararının açıklanmasından önce, AB üyesi ülkelerde sözde soykırıma ilişkin siyasi zemin yaratarak, AİHM’nin vereceği kararı etkisizleştirmeye çalışıyorAVRUPA Parlamentosu’nun (AP) tarafından Strazburg’da oy çoğunluğuyla kabul edilen “Dünyada İnsan Haklarının Durumu ve AB’nin Bu Konudaki Politikası” başlıklı raporun karar metninde, AB üyesi ülkelerden sözde Ermeni soykırımını hukuksal planda tanımaları istemesinin arka planında, Ermeni diasporasının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kısa süre içinde açıklayacağı Perinçek-İsviçre davası kararını “siyasi olarak etkisizleştirme” çabası çıktı.
Ermeni diasporası, AİHM Büyük Dairesi’nin, Perinçek davasında Türkiye lehine karar verecek olmasından telaşa kapıldı. Diaspora, AB üyesi ülkelere siyasi baskı yapılması için harekete geçti. Aydınlık’a ulaşan bilgilere göre, Ankara, Perinçek davasının AİHM Büyük Daire’de yapılan duruşması sonrasında Ermeni diasporasının AP üzerinden bazı girişimlerde bulunacağı bilgisine ulaştı. AP’nin 1987 kabul ettiği “Ermeni Sorununun Siyasi Çözümü” başlıklı karar ve daha sonra kabul ettiği birçok belgede, Türkiye’ye yönelik tek yanlı yaklaşımı dikkate alındığında, Ermeni diasporasının Perinçek davası sonrası yine AP üzerinden harekete geçebileceği değerlendirmesi yapılıyordu. Bir hafta önce Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubu EPP (Avrupa Halk Partisi) de Türkiye’yi Ermeni soykırımını tanımaya çağırmış ve gerekenin yapılması için AB ülkelerine çağrıda bulunmuştu. Bu karar Türkiye için işaret fişeği oldu.
AİHM KARARINI ETKİSİZ KILMA ÇABASI
Ankara’da yapılan ilk değerlendirmelere göre, Ermeni diasporası AP üzerinden, AİHM’den çıkacak kararı etkileme çabası içine girdi. Diaspora, kararın açıklanmasından önce, AB üyesi ülkelerde sözde soykırıma ilişkin siyasi zemin yaratılmasına çalışıyor. Böylece AİHM’in vereceği Perinçek kararını şimdiden siyaseten etkisizleştirilmek istiyor. AİHM’in çok büyük olasılıkla Perinçek lehine vereceği karar açıklandıktan sonra, tamamı Avrupa Konseyi üyesi olan ve Strazburg mahkemesinin yetkisini tanıyan AB üyesi ülkeler, kendi iç mevzuatlarını söz konusu içtihada göre düzenlemek zorunda kalacak. Bu da, Ermeni tezlerinin tamamen çökmesi anlamına geliyor. Diğer yandan, Lahey Adalet Divanı’nın geçen günlerde verdiği Sırbistan-Hırvatistan kararının da Ermeni tezlerine darbe vurması, Avrupa’daki Ermeni diasporasında ciddi anlamda sıkıntı yaratmıştı.
DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ BİLGİÇ: HUKUK DIŞI TALEPLER
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç bir soru üzerine yaptığı açıklamada, “Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu tarafından 12 Mart 2015 tarihinde kabul edilen 2013 Yılı Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi başlıklı raporda, 1915 olayları konusunda tarihi gerçeklikten ve hukuki dayanaktan yoksun ifadelere yer verilmiştir” görüşünü dile getirdi. Bilgiç, “Bu ifadeleri her bakımdan fevkalade sorunlu buluyor ve esefle karşılıyoruz. Rapor, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm İmparatorluk halkı için trajik olan bir dönemini, seçici bir adalet duygusu ve tek taraflı bir yaklaşımla yorumlamaktadır. Ülkemizin konuya ilişkin insani, gerçekçi ve yapıcı açılımlarını göz ardı etmekte; mantık ve hukuk dışı talepler öne sürmektedir” dedi.
Bilgiç şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu tarihi meseleyi bilmeyenler veya siyaseten istismar etmek isteyenlerce atılan bu adımlar, Türkiye-AB ilişkilerine zarar verdiği gibi, Türkler ile Ermenilerin geleceklerini birlikte inşa edebilmelerini de zorlaştırmaktadır. Avrupalı ortaklarımızdan beklentimiz, sorunu daha da derinleştirmek değil, çözüme yönelik yapıcı katkılar sunmak ve konunun tarafsız ve bilimsel şekilde araştırılmasından kaçınan Ermeni tarafını diyaloga ve uzlaşmacı olmaya teşvik etmektir. Türkiye, önyargılı ve tarafgir müdahalelere rağmen, Türkler ve Ermenilerin ortak tarihlerini birbirleriyle adil ve açık görüşlülükle diyalog halinde ele almaları için üzerine düşeni yapmaya ve tarihe tek taraflı bakışın, evrensel değerler ve uluslararası hukuk hilafına tescil ettirilmesine yönelik girişimlerin karşısında durmaya devam edecektir.”
Aydınlık Gazete