21 Ocak 2015
Türkiye başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Hrant Dink’in ölümünün 8. Yıldönümüne ilişkin mesajı Türk diplomasisinin eski sözler üzerine yazılmış yeni müziğidir. Beyanat, Ermenistan Meclis Dış İlişkiler Daimi Komisyonu Bşk. Artak Zakaryan’dan geldi.
Zakaryan şunları kaydetti:
«Bu kanaatim artık Ermeni-Türk ilişkilerinin tesisine yönelik Türkiye’nin boş çağrılarına artık güvenmediğimden değil, aksine Ermeni Soykırımı inkarcılığının, tüm diplomasi ve enformasyon kanallarıyla vurgulanan Ermeni karşıtı propaganda, kapalı sınırlar aracılığıyla Ermenistan ekonomisini tecrit politikasının tüm zamanlarda Türkiye için öncelikli kalmaya devam etmesinden kaynaklanmaktadır.
Rahmetli Hrant Dink cinayetinin 8. Yıldönümü günü Ermeni-Türk dostluğu ve tabuların kırılmasından konuşmak resmi riyakarlıktan başka birşey değildir. Davutoğlu, Ermeni-Türk ilişkilerinde tabuların yıkılması, önkoşulsuz diyalog, bunun için hukuk-akit alanının yaratılmasında ilk adımlar ve inisiyatifler yanısıra 1.5 milyon Soykırımına uğramış Ermeninin hatırasının anılması ve saygı vecibesinin birlikte icrası medeni önerilerini Erivan resmi çevrelerinin yapmış olduğunu unutmamalıdır.
Hayat Türkiye’nin diyaloğa ve dahası Sn. Davutoğlu’nun tabuların yıkılması, karşılıklı güven ve işbirliğinin geliştirilmesi, güya 800 yıllık ortak tarihin ışığı altında birbirini tanıma vb. hazır olmadığını gösterdi. Dünyanın en eski Hıristiyan milletlerinden biri olarak bağışlayıcılık, görgülülük, tolerans (hatta gereğinden fazla) eğilimindeyiz; diyalog, ilerleme, dostane ve barışçı ilişkilere sahip olma yönündeki sağlıklı ve samimi çağrıları kural olarak kabul diyoruz.
Türkiye’nin saygıdeğer başbakanına ″bir kez daha ülkenize yönelik yanılsama yaratmaya çalışmayın″ çağrısında bulunuyorum. Biz Ermeniler her zaman da, sadece Türklere değil, tüm milletlere karşı saygılı bir tutum içinde olduk, ancak karşılıklı ve tam saygı talep ettik. Ermeni Soykırımını tanıyın veya tarihiniz önünde dürüst olma yönünde siyasi irade ve güce sahip değilseniz, o halde ilk adım olarak inkarcılığı ve Ermeni karşıtı propagandanın tüm yansımalarını durdurun.
İmzalanmış Ermeni-Türk protokollerinin onaylanması konusunda, bizzat Sizin yükümlülüğünüze yönelik saygılı olunuz. Ve en nihayetinde, Gelibolu Zaferinin 100. Yıldönümünü anarken tüm konuklarınıza, tam da o günlerde Osmanlı Türkiyesi resmi yönetimi inisiyatifiyle, planlı şekilde kendi ata yurdundan 1.5 milyon Sizin yurttaşınızın sürgün edilip katledildiğini anlatmayı unutmayınız. Katledildiler çünkü Ermeni ve Hıristiyan idiler. Başka sebep yok».