11 Ocak 2015
Dolmabahçe Sarayı’ndaki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde düzenlenen öğle yemeğinde Hristiyan ve Musevilerin dini temsilcilerini ağırlayan Ahmet Davutoğlu, basına kapalı yemek öncesi yaptığı konuşmada son dönemde Avrupa’da gittikçe yaygınlaşan İslam düşmanlığı ve ırkçılığı eleştirdi. Hrat Dink Vakfı’nın Medyada Nefret Söylemi ve Ayrımcı Dil Mayıs-Ağustos 2014 Raporunda; Türk medyasında içerik sayısı bakımından hakkında en çok nefret söylemi üretilen ilk üç grup; Yahudiler, Ermeniler ve Hıristiyanlar, önceki dönemlerde birbirine yakın sayılara sahip olurken, bu dönem Yahudiler ve Ermeniler hakkında nefret söylemi üretilen içerik sayısı hemen arkalarından gelen grubun (Hıristiyanların) iki ila DH1beş katı kadar fazla oldu. Yılın ikinci dört aylık döneminde, en çok Yahudiler hakkında, 130 içerikte, nefret söylemine rastlandı.
Başbakan A. Davutoğlu, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan, Rum Ortodoks Patrik Vekili Peter Stefanos, Türkiye Keldani Katolik Cemaati Ruhani Reisi François Yakan, Süryani Ortodoks Kilisesi İstanbul ve Ankara Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, ve Ermeni Katolik Başpiskoposu Levan Zekiyan’ı ağırladığı davette Hrat Dink Vakfı’nın Nefret Söylemi raporuna değinmedi.
Amerika’nın Sesi VOA muhabiri, Hilmi Hacaloğlu‘nun bildirdiğine göre; İstanbul’daki bu toplantıyla bütün dünyaya, hangi türden olursa olsun her tür ötekileştirme, baskı ve zulme karşı ortak bir mesaj verildiğini söyleyen Başbakan: Başbakan Davutoğlu gayrimüslim cemaat temsilcileriyle görüştüİslamofobi’ye getirilecek eleştirel yaklaşımın aslında yalnız Müslümanlara yönelik ayrımcılığa değil tüm dini kimliklere yapılan ayrımcılığa karşı ses yükseltmek anlamına geleceğini belirtti. Geçen hafta Musevilerin Hanuka Bayramı’nı tebrik ettiğini söyleyen Türkiye Başbakanı, Hanuka ve Noel bayramları bayram arası Mevlid Kandili’nin kutlandığı günde ‘yeni yılda yeni bir başlangıç için’ şiarıyla bu buluşmayı tertip ettiğini ifade etti. Anadolu topraklarının hem Hristiyan geleneğinin hem de İslam geleneğinin çok sembolik merkezlerini barındırdığını söyleyen Davutoğlu, şunları ekledi:
‘Hele ŞanlıUrfa’ya giderseniz, ŞanlıUrfa Hazreti İbrahim’le birlikte bütün etrafındaki İbrahimi geleneğin doğduğu ve orada hala her bir köşesinde kendi izini bıraktığı bir peygamberler şehridir. Ülkemizin neresine giderseniz gidin bu anlamda bu birlikteliği görürsünüz ve bu birlikteliğin getirdiği o manevi havayı hissedersiniz. Dolayısıyla ben bu sofrayı İbrahimi sofra olarak nitelendiriyorum’
VOA muhabiri, Hilmi Hacaloğlu‘na göre Başbakan bu beyanları ile; “Türkiye topraklarıyla Musevi inancı arasında da bağ kurmuş oldu”. Dolmabahçe Sarayı’ndaki kurulan sofra çevresindeki tüm geleneklerin bu topraklarda azınlık olarak kabul etmeyen Davutoğlu, Türkiye’deki tüm dini ve etnik toplulukların büyük ailenin parçası olduğunu ifade etti. Davutoğlu, “otantik kültür gelenekleri bağlamında, dini gelenekler bağlamında ülkemizin bütün renklerini barındıran bu tablo bizim için önemlidir. Diğer taraftan da eşit vatandaşlık ilkesi bağlamında da bu tablo önemlidir. Hiçbir zaman biz, yurttaşlarımız arasında yurttaşlık temel ilkesi etrafında bir fark gözetmedik, gözetmeyiz. Hangi dini, mezhebi, etnik temelden gelirse gelsin bütün yurttaşlarımızın canı, malı, ırzı, aklı, namusu bizim için azizdir ve bütün dinlerde azizdir” diye konuştu.
Üç buçuk saat süren yemekte, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem de bulundu.