16 Mart 2014
Emin Pazarcı Akşam`daki bugünkü yazısında geçen yıl yaşanan çok önemli bir olayı köşesine taşıdı. Pazarcı Ermeni Patrik Aram Ateşyan`ın Almanya Başbakan`ı Merkel`e Türkiye hakkında konuşması esnasında nasıl one minute dediğini yazdı.
Olay, geçtiğimiz yıl Alman Başbakanı Angela Merkel`in, Türkiye`yi ziyareti sırasında gerçekleşti. Şansöyle Merkel`e, Başbakan Erdoğan`la ilgili olarak "one minute" çıkışı yapıldı.
MERKEL`E SERT ÇIKIŞ
Ancak görülmedi, belki de özellikle görülmek ve gösterilmek istenmedi. Durum bu olunca, ziyarete "Mor Gabriel Manastırı" ile ilgili olarak Türkiye`ye yöneltilen eleştiriler damgasını vurdu. Oysa, Merkel`e yapılan çıkış çok daha önemliydi.
Olayı, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan, AK Parti Şişli Belediye Başkan Adayı Mukadder Başeğmez`in ziyareti sırasında bizzat anlattı... Alman Başbakanı Merkel, Türkiye`deki dini kanaat önderleriyle İstanbul`da bir araya gelmişti. Sorunlar konuşulup tartışılırken, eleştirel bir üslup kullanmaya kalktı.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN`A LAF SÖYLETMEM"
Tam bu esnada Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan araya girdi. Başbakan Merkel`e "bir dakika" dedi:
-Siz ne diyorsunuz, söylediklerinizin farkında mısınız? Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı`na laf söyletmem.
Merkel`in ve diğer cemaat liderlerinin şaşkın bakışları arasında Ermeni Cemaati`nin durumunu anlattı ve sordu:
"ÖNCEDEN KAYMAKAMLA GÖRÜŞEMİYORDUK"
-Siz, 12 yıl önce neler yaşadığımızı biliyor musunuz?
Kendi sorusuna da kendi cevap verdi:
-Sıkıntılarımız vardı. Üstelik karşımızda bu sıkıntıları anlatacak makam da bulamıyorduk. Bir kaymakamla bile zor görüşüyorduk. Ama bugün dilediğimiz zaman Başbakan`a ulaşabiliyoruz. Sıkıntılarımızı anlatabiliyoruz.
Ateşyan, noktayı koydu:
"İLK KEZ HAKLARIMIZ VERİLDİ"
-Siz, Türkiye`deki gelişmelerin farkında değilsiniz herhalde. Osmanlı`dan bu yana ilk defa bu dönemde bizim haklarımız verildi.
Ateşyan`ın sözlerini şaşkınlık içinde dinleyen Merkel, geri adım atmak zorunda kaldı. "Peki o zaman" dedi:
-Siz memnunsanız mesele yok.
DAVUTOĞLU ATEŞYAN`I KUTLADI
Kamuoyu pek bilmiyor ama devletin tepesi bu diyalogun farkında. Hatta, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, telefon açıp Ateşyan`ı kutladı.
O görüşme sırasında Davutoğlu bir de espri yaptı...
Ateşyan`ın, Merkel karşısında yaptığı çıkışı kastederek, "Sizin ne kadar hiddetli olduğunuzu biliyoruz" dedi:
-Fazla vaktinizi alıp hiddetinizi çekmek istemiyorum. O yüzden kısa konuşacağım; size teşekkür ederim.
O olay bir dönüm noktası oldu...
Şimdi, dini cemaatler arasında Aram Ateşyan denildiğinde, "Lafını sakınmaz, doğru bildiğini her yerde ve herkesin yüzüne söyler" değerlendirmesi yapılıyor.
YABANCILAR KARŞISINDA BAŞBAKAN`I SAVUNUYOR
Bugün içinde yaşadığımız tabloya bakıldığında, Aram Ateşyan`ın sözleri farklı bir anlam kazanıyor...
Ermeni Patrik Vekili, Türkiye`ye yönelik eleştirilerin karşısına dikiliyor. "Haksızlık etmeyin" diyor. Türkiye`deki hoşgörü ortamına atıfta bulunup, cemaatlerin kazanımlarını ortaya koyuyor.
Birileri, de dünyanın her tarafında kapı kapı gezip, önüne gelene Türkiye`yi şikâyet ediyor. Bu ülkeyi sıkıntıya sokmak için elinden geleni yapıyor.
Patrik Vekili , yaşadığı ülkeye sahip çıkıyor. Yabancılar karşısında Başbakan`ı savunuyor. Referansı İslam olanlar ise, tam tersi bir tavır içinde. Ellerinden gelse, kendilerine biat etmeyenleri bir kaşık suda boğacaklar.
Garip, çok garip! Sizce de bu işte bir gariplik yok mu?