Türkiye Ermenistan’a yönelik ambargoyu iptal edebilir - Gündem
24 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Լուսնակ / Ժամ : Մթացեալ

Gündem :

17 Şubat 2014  

Türkiye Ermenistan’a yönelik ambargoyu iptal edebilir -

Türkiye Ermenistan’a yönelik ambargoyu iptal edebilir Türkiye Ermenistan’a yönelik ambargoyu iptal edebilir

Türkiye’de yayın yapan Akşam Gazetesi tarafından geçilen haberde, Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile Türkiye’nin kendisine komşu olan Ermenistan ve İran sınırlarında yeni geçiş noktaları kurmayı planladığı bildirildi.

Bu bağlamda, Türkiye’nin doğu sınır bölgelerinde başlatılmış ve hali hazırda devam etmekte olan mayın temizleme çalışmaları da ayrıca önemli olmaktadır. Yeni geçiş noktalarının kurulmasını öngören projenin tutarı 52 milyon Euro. Bu projeye paralel olarak Ermenistan – İran sınırında da bir takım modernizasyon çalışmaları yürütülmektedir. Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz ünlü siyaset bilimci Stanislav Tarasov, Brüksel’in kesinlikle boş yere para harcamayacağını, Türkiye – Ermenistan sınırının kapalı olmasına ve her iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin bir türlü canlandırılamamasına rağmen, son zamanlarda yaşanan gelişmelerin Türkiye – Ermenistan – Gürcistan hattı boyunca ilerleyecek olan uluslararası bir geçiş yolunun yakında faaliyete geçebileceğini düşünmeye imkan tanıdığını ifade ediyor:

Bilindiği üzere, Ankara ve Erivan tarafından 2009 yılında imzalanan Zürih Protokolleri, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini ve yeniden tesis edilmesini öngörmektedir. Ancak Bakü’nün baskısı altında kalan Ankara, söz konusu protokollerinin onaylanmasını, bu belgelerle uzaktan yakından alakası olmayan Karabağ meselesine bağlamış ve bu dokümanlarda yer alan maddeleri hayata geçirip uygulamamıştır.

Fakat bugün gelinen noktada, iki ülke arasındaki ilişkilerde yine de bir takım değişimler meydana gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Ermenistan Hükümeti’nin daveti üzerinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın Dışişleri Bakanları Zirvesi’ne katılmak için Erivan’a yaptığı ziyaret, söz konusu değişimlere örnek gösterilebilir.

Söz konusu önemli ziyaretin gerçekleşmesine kadar olan dönemde Türk siyasetçiler, Erivan’ın tabiri – i caizse hep etrafından dolaşmayı tercih etmişlerdir. Ahmet Davutoğlu’nun son Erivan ziyareti hakkında olumsuz görüşler bildirmekten kaçınan Azerbaycan tarafı ise Ermenistan’ın eline ‘‘Bakü’nün Türk – Ermeni ilişkilerini bozduğu’’ kozunu vermek istemediği için olumsuz yorum yapmadığının altını çizmiştir. Tabi Batı’nın özellikle bu mesele hakkında hem Ankara, hem de Bakü üzerinde kurduğu baskının etkisini de yadırgamamak gerekmektedir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa bir zaman önce tamamlanan Almanya ziyareti esnasında, Başbakan Angela Merkel, Ermenistan sınırını açması konusunda Türkiye’ye bir kez daha açık çağrıda bulunmuştur. Benzer açıklamalar ve çağrılar daha önce ABD, Fransa ve daha birçok Batı’lı ülke tarafından da pek çok kez dile getirilmiştir. Ancak günümüz konjonktüründe asıl mesele bununla sınırlı değildir.

Bugün Transkafkasya Bölgesi’nde yeni bir jeopolitik gerçeklik durumu söz konusudur. Rusya, Kazakistan ve Belarus tarafından kurulan Gümrük Birliği’ne ve bu suretle gelecekteki Avrasya Birliği’ne Ermenistan’ın dahil olma süreci devam etmektedir. Bu yüzden Türkiye – Ermenistan sınırı, Türkiye açısından bir nevi Türkiye – Avrasya Birliği sınırı anlamına gelmektedir. Konuyla ilgili olarak Today’s Zaman Gazetesi’nde kısa bir süre önce yayımlanan makalede de ifade edildiği üzere, İran ile uluslararası arabulucular olan 5+1 Grubu arasında bu ülkenin nükleer programına ilişkin nihai anlaşmanın imzalanmasının akabinde uluslararası ambargodan çıkacak olan Tahran’ın da bölgenin son derece önemli bir aktörü haline geleceği aşikardır. Ermenistan ile istikrarlı bir ticari, ekonomik ve siyasi ilişkiye sahip İran, kendisine ulaşamayan Türkiye’ye Ermenistan üzerinden pek tabi ulaşabilir. Bu sebeple, önceden sınırın açılmasını ya da kapatılmasını Ermenistan üzerinde bir baskı aracı olarak gören siyasal anlayış, bugün çok önemli ekonomik fırsatların kaçmasına sebebiyet verebilecek duruma gelmiştir.

Türkiye’nin Azerbaycan’la ve Azerbaycan’ın Karabağ meselesi üzerine mevcut pozisyonu ile olan ilişkilerine gelince… Galiba bu noktada hem Bakü’nün, hem de Erivan’ın karşılıklı diyalog sürecine çekilmeleri ve bu süreçte anlaşmaya varmaları konusunda Türkiye’nin teşvik edici bir rol oynaması ve sadece tek bir ülkenin tarafında yer almaması doğru olacaktır kanaatindeyim. Kısa bir zaman önce yaşanan Arap Baharı da net bir şekilde göstermiştir ki, bu tip tek taraflı politikalar sadece mevcut durumu daha da zorlaştırmakla kalmamakta, aynı zamanda tecrübeli Türk diplomasisinin manevra alanını da ciddi manada kısıtlamaktadır.

Bu sebeple, iki yıllık aranın ardından Ermenistan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanlarının yeniden diyaloga geçmesinden ve bu sürecin Karabağ meselesinin çözümüne ilişkin yol haritasını belirlenmesine yapacağı olumlu katkıdan Türkiye’nin memnun olduğunu dile getirmesi hiç de tesadüf değildir. Yukarda açıklamış olduğumuz tüm gelişmelerin ışığında, Türkiye – Ermenistan sınırında yürütülecek olan modernizasyon çalışmalarının ve sınır bölgelerinin mayınlardan temizleniyor olmasının Ankara’nın pozitif bir senaryoyu uygulamaya koyduğunun ve Ermenistan’a yönelik olan ekonomik ambargoyu kaldırmaya hazırlandığının bir göstergesi olarak kabul edebiliriz.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+