02 Kasım 2013
İsviçre`nin Cenevre Büyükşehir Belediyesi, konfederasyon yönetiminin ricasına rağmen şehre sözde soykırım ile ilgili anıt dikilmesinde kararlı.
`Hatıranın Fenerleri` isimli anıt, 2011 yılında ihaleye verildi. Melik Ohanian ihaleyi kazanan sanatçı oldu. Ermeni Büyükelçi Charles Aznavour yerel basına yaptığı açıklamada anıtın `bir ülkenin kınanması` olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Aznavour`a göre Cenevre`de yapılacak olan anıt soykırıma uğramış bütün milletleri sembolize edecek.
Cenevre Büyükşehir Belediyesi adına projeyi takip eden Sami Kanaan ise basına yaptığı açıklamada anıtta `soykırım` kelimesinin geçmeyeceğini vurguladı. Bu açıklamalara rağmen anıtın Türkiye`de rahatsızlığa sebep olacağını tahmin etmek zor değil. İsviçre Konfederasyonu`nun Türkiye`yle stratejik işbirliğine girdiği bugünlerde, Cenevre`deki projeden duyduğu rahatsızlık arttı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Pierre-Alai Eltschinger, Cihan Haber Ajansı`na yaptığı açıklamada, konfederasyonun Ermeni anıtıyla alakalı hiçbir yetkiye sahip olmadığını vurguladı. Sözcü, "Konunun Türkiye için ne kadar hassas olduğunun farkındayız. Biz her iki tarafla irtibatta kalarak Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilere yapıcı katkı sağlamayı hedefliyoruz." dedi.
TÜRKİYE, İSVİÇRE İÇİN ÖNEMLİ
Avrupa Birliği`nde yaşanan borç kriziyle birlikte İsviçre kendine yeni pazarlar aramaya başladı. Türkiye`nin istikrarlı ekonomik büyümesi, Kuzey Afrika ve Asya`daki konumu İsviçre`yi geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul`a dış ticaret ofisi açmaya itti. İki ülke arasındaki yıllık ticari hacmin yaklaşık 3 milyar frank olduğu açıklandı.
İsviçre için Türkiye`nin ticari cazibesine siyasi çıkarlar da eklendi. Türkiye`nin üyesi olduğu G20 zirvesi, son yıllarda İsviçre`nin siyasi odak noktası haline geldi. Geçen yıl zirveye ev sahipliği yapan Rusya`nın davetiyle katılan İsviçre, aynı jesti 2015 yılında ev sahibi olacak olan Türkiye`den de umuyor.
İsviçre gelecek yıl Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı`na başkanlık yapacak. O süreçte Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki gerilimi dindirmeyi hedefleyen İsviçre, bu konuda da Türkiye`nin desteğini bekliyor.
ERMENİLERİN KALESİ CENEVRE
Ermeniler İsviçre`nin batısındaki şehre göç etmeye 19. yüzyılda başladı. Cenevre`nin Troinex kasabasında Ermeni kilisesi açıldı ve aynı yıllarda Ermeni partisi kuruldu. 1896 yılında İsviçre`nin Ermeni lobisi yaklaşık 5 yüz bin imza toplayarak hükümete dilekçe sundu. İsviçre halkının desteğiyle hükümete giden dilekçede Konfederasyonun Osmanlı Devletine Ermenilerle ilgili diplomatik girişimde bulunma talebi vardı. Ermeni tarihiyle İsviçre tarihi iç içe geçtiği için Ermeni anıtın inşa edilmesi her açıdan meşru görüldü.
CENEVRE DAHA ÖNCE DE DİPLOMATİK KRİZE SEBEP OLMUŞTU
Cenevre`nin siyasi tutumu İsviçre`nin dış siyasetini daha önce de sıkıntıya sebep oldu. 2008 yılında eski Libya lideri Muammer Kaddafi`nin oğlu Cenevre`de tutuklanarak gözaltına alındı. Kaddafi`nin oğlu ve gelini aynı hafta içinde serbest kalarak ülkelerine döndü. Kaddafi`nin İsviçre`ye tepkisi sert oldu. Libya`da çalışan İsviçreli işadamları hapse atıldı ve kuzey Afrikalı lider İsviçre`ye petrol satışını durdurdu. İki ülkenin ilişkileri İsviçre Konfederasyon Başkanı Hans-Rudolf Merz`in özür dilemesiyle normale döndü.