Akil İnsanlar Akdeniz Bölgesi Heyeti, Samandağ ilçesine bağlı Hıdırbey ve Ermeni asıllı Türk vatandaşların yaşadığı Vakıflı köyünü ziyaret etti.

Heyet üyeleri Kadir İnanır, Tarık Çelenk, Hüseyin Yayman, Nihal Bengisu Karaca, Öztürk Türkdoğan, Lale Mansur, Şükrü Karatepe ve Muhsin Kızılkaya, Hıdırbey köyünde muhtar Selahattin Yeter ve vatandaşlar tarafından karşılandı.

Muhtar Yeter’in verdiği, yörede barışı simgeleyen defne ağacı dallarından yapılan taçları takan heyet üyeleri, köy muhtarlarının oluşturduğu halkoyunları ekibinin gösterisini izleyip birlikte halay çekti.

Köyde sabah kahvaltısı yapan heyet üyelerinden Şükrü Karatepe, burada yaptığı konuşmada, Akil İnsanlar Heyeti olarak Türkiye’de başlatılan barış süreci kapsamında, bölgede bulunan bütün vatandaşlarla mümkün olduğunca birebir konuşmak ve dertleşmek istediklerini söyledi.

Bir ayrım yapmaksızın memlekette ne kadar insan yaşıyorsa, bütün halkın elini sıkarak, onların gözüne bakarak, duygularını ve düşüncelerini alıp, bunu bir rapor halinde hükümete sunacaklarını belirten Karatepe, amaçlarının kardeşlik sürecine, barış sürecine tüm vatandaşların katılması olduğunu belirtti.

Karatepe, bu sayede güçlü bir sinerji oluşacağını vurgulayarak, “İnşallah bu kan dursun, sulh, barış, kardeşlik tıpkı Hıdırbey köyünde olduğu gibi Türkiyemizin her yerinde tesis edilsin. Burada ne kadar güzel bir manzarayla karşılaştık. Ömrümüz boyunca bu manzarayı unutmamız mümkün değil” dedi.

Köydeki anıt ağaç kapsamına alınan Musa Ağacı’nı kastederek “çok güzel efsanevi bir ağacın altında kardeşçe el ele tutuşmuş bir topluluk” tarafından sıcak bir şekilde karşılandıklarını ifade eden Karatepe, şöyle konuştu:

“Burada güzel bir folklor gösterisi sunuldu, biz de buna katıldık. Bu sofrada hep beraberiz. Yüreği zengin insanlarsınız, gönlü zengin insanlarsınız, bizi buraya davet ettiniz. Biz de bundan onur, şeref duyduk. Ama, biz biliyoruz ki inşallah sizin buradaki görüntünüz, sizin buradaki yaşama biçiminiz, tabi olarak kendiliğinden, hiçbir zorlamaya gerek olmaksızın kardeşçe, gönül gönüle, el ele verip burada yaşama biçiminiz, Türkiye için inşallah bir model olacak. Bundan sonra da kavga edilen yerlerde, kavga edilen bölgelerde insanlar bunları görecekler ve ‘Bakın işte insanlar el ele vermişler, gönül gönüle vermişler, kardeşçe ne güzel yaşıyorlar’ diyecekler.”

Karatepe, yurtdışına gitmesi gereken heyet başkanı Hisarcıklıoğlu’nun da selamını toplantıda bulunanlara iletti.

Heyet üyesi Kadir İnanır ise Anadolu’nun küçük bir kasabasından İstanbul’a okumak için gittiğinde topraklarından hiçbir zaman kopmadığını söyledi.

Hala ailesinin yarısının geldiği topraklarda, Fatsa’da yaşadığını, köylerinin aynen yerinde durduğunu belirten İnanır, şöyle konuştu:

“50 yıldır o büyükşehirde verdiğim mücadelenin arkasında güç olarak o topraklardan aldığım, o toprak kokusu ve toprak kültürü, bir Anadolu gücü yatmakta. Ondan bir gram ödün vermedim hayatım boyunca. Burada o kadar rahatım ki, halimden de görüyorsunuz sesimin tınından anlıyorsunuz ki, ben bir toprak çocuğuyum. Ben köy hasretiyle doluyum. Ben bir Anadolu aşığıyım. Bütün bu ülkedeki farklı, kendini üstün gören sınıflara her zaman söyledim; bizim elimizde bu toprak kokusu olduğu sürece, bizi sevmek mecburiyetindesiniz. Sonunda gördüm ki herkes, yaşamlarını genişlettiler ve kendilerini topraklara, köylere, kuzulara, ormanlara atmaya başladılar. Geri döndüler, gerçeği gördüler. Size bu güzel yurdumuzda hep sağlıklı, güzel, elele, kardeşçe, başarılı, mutlu ve güzel günler diliyorum. Bizi hiçbir zaman unutmayın.”

Heyet üyesi Lale Mansur da heyet olarak vatandaşları dinlemek, endişeleri veya daha iyi fikirleri olup olmadığını öğrenmek üzere geldiklerini belirtti.

Basına kapalı olarak olarak bir süre toplantıya katılanlarla görüşen heyet, ardından anıt ağacının önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.

Burada açıklama yapan Hıdırbey köyü muhtarı Selahattin Yeter, barış sürecine katkıda bulunmak, faydalı olmak için gelen heyete, köy halkı olarak teşekkür ettiklerini vurguladı.

Bu işin bir cesaret meselesi olduğunu belirten Yeter, heyetin bu süreçte hiçbir kişisel menfaatlerinin olmadığını düşündüklerini, bu nedenle ayrıca onlara saygı ve teşekkürlerini sunduğunu belirtti.

Yeter, Samandağ’da oluşturdukları halkoyunları ekibinde Ermeni, Sunni, Alevi muhtarların yer aldığına dikkati çekerek, “Bu halkoyunları ekibi barış sürecinden daha önce kurduk. Biz de barış sürecinin bir parçası olduk, kendimizi böyle hissettik. Bu yüzden çok mutluyuz. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Daha sonra Ermeni asıllı Türk vatandaşlarının yaşadığı Vakıflı Köyü’ne giden heyet, Meryem Ana Kilisesi’nde Vakıflı Köyü Ermeni Cemaati Başkanı Cem Çapar’dan bilgi aldı.

Heyet üyelerinden Öztürk Türkdoğan, Lale Mansur ve Şükrü Karatepe kilisede “barış için” mum yaktı.

http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1130486&categoryid=77