9 Nisan 1588: Mimar Sinan zorla Türk yapılabildi mi? . - Gündem
25 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ցրօն / Ժամ : Շառաւիղեալ

Gündem :

13 Nisan 2013  

9 Nisan 1588: Mimar Sinan zorla Türk yapılabildi mi? . -

9 Nisan 1588: Mimar Sinan zorla Türk yapılabildi mi? . 9 Nisan 1588: Mimar Sinan zorla Türk yapılabildi mi? .

Mimar Sinan, tarihe Osmanlı İmparatorluğu`nun en önemli mimarı olarak geçti. Yaptığı eserler yüzyılları aşarak günümüze dek ulaşan Mimar Sinan, Kayseri`nin Ağırnas köyünde Ermeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yirmi iki yaşında devşirme olarak yeniçeri ocağına yazıldı. 1935 yılında ırkçılar onun Türk olduğunu ispat etmek için mezarını açtılarsa da, ölçüm sonuçları istedikleri gibi çıkmamış olacak ki, kafatası sırra kadem bastı.

Mimar Sinan`ın hayat hikâyesi pek çok kaynakta yer alıyor. Bu kaynakların hatırı sayılır çoğunluğu, onun Kayseri`nin Ağırnas köyünde dünyaya geldiği, Hıristiyan – büyük ihtimalle Ermeni – bir ailenin çocuğu olduğu, 22 yaşındayken devşirme olarak yeniçeri ocağına alındığı ve burada mimarlık eğitimi gördüğü üzerinde birleşiyor.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa ve Asya üzerine açılan pek çok sefere katılan Mimar Sinan gemilerden köprülere, yollardan çeşmelere kadar pek çok esere imza attı. Mimar Sinan, birçoğu İstanbul`da olmak üzere 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 okul ve darülkurra, 22 türbe, 17 imaret ve 3 darüşşifa, 7 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam ve kaydı olmayanlarla beraber, üç yüz elliyi aşkın yapının baş mimarlığını üstlendi.

9 Nisan 1588 tarihinde hayata gözlerini yuman bu büyük mimar, aradan tam 347 yıl geçtikten sonra mezarının açılıp son uykusunda rahatsız edileceğini muhtemelen hiç düşünmemişti. 1930`lu yıllarda Türkiye`de giderek tırmanan ırkçılık dalgası, Türk Dil Tezi ve Türk Tarih Tezi gibi akıl ve bilim dışı safsatalarla doruğuna ulaşmış durumdaydı.Dünyada kayda değer yapılan her türlü işin Türkler tarafından yapıldığını ispat etmek için "bilim insanları" adeta bir yarış içindeydiler.

Homeros`un İlyada ve Odysseia destanlarında anılan ünlü Miken kralı Agamemnon`un aslında "Ağa Menun" adlı bir Türk olduğu keşfedilivermişti. Zaten destanların müellifi Homeros da "Ömer" isminde bir Türk ozanıydı. Tanrıça Athena`nın asıl ismi de elbette Hatun`du.

Bu şekilde dünya tarihinin Türkler tarafından yazıldığı ispat edildikten sonra, sıra Türk tarihindeki bazı istenmeyen durumları da istenir hale getirmeye gelmişti. Atatürk`ün manevi kızı, öğretmen, tarihçi ve sosyoloji profesörü olan Afet İnan (Uzmay), kendisini dünyanın Türk olduğunu ispatlamaya adamış bir "bilim insanı" olarak, Mimar Sinan`ın Türk olduğunu ortaya çıkarma görevini de üstlenmişti.

Türk Tarih Tezi`nin yaratıcılarından biri olan Afet İnan, İsviçreli antropolog Eugene Pittard`la birlikte Türklerin Alp ırkından, sarı saçlı, mavi gözlü, uzun boylu insanlar olduğunu ortaya çıkaran ekibin içinde de bulunuyordu. Nazi yöntemlerini aratmayacak bir kafatası ölçme merakına sahip olan Afet İnan, 1 Ağustos 1935 tarihinde Süleymaniye Camii`nde Türk Tarih Kurumu üyeleri Hasan Ferit Çambel ve Şevket Aziz Kansu`nun da bulunduğu ekiple, Mimar Sinan`ın mezarını kazarak kafatasını çıkardı.

Kapalı kapılar ardında yapılan ölçümden sonra mutlu haber ilan edildi: Mimar Sinan`ın kafatası "brakisefal" çıkmıştı, yani onun Türk olduğuna dair hain kafalardaki son şüphe kırıntıları da bu sarsılmaz delil ile yok edilmişti. Mimar Sinan`ın kafatası güzelce paketlenerek Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi`ne gönderildi, sonra da sırra kadem basıverdi. İhmal işte! Mimar Sinan`ın Türk olduğu gerçeğinin tek "delili", böylece yok oluvermişti.

Irkçıların insanları zorla Türk yapma merakı hâlâ olanca hızıyla sürüyor. Ama ne sabah akşam marş söyleterek Hrant Dink`i Türk yapabildiler, ne haftada beş defa varlığım Türk varlığına armağan olsun diye bağırtarak Roni Margulies`i Türk yapabildiler, ne de Hrant`ın cenazesinin ardından yüz binlerin "Hepimiz Hrant`ız!" demesinin önüne geçebildiler.

Türk Dil Tezi ve Türk Tarih Tezi gibi zırvalar tarihin çöplüğüne nasıl atıldıysa, insanları zorla Türk yapma gayretleri de kitlelerin aşağıdan mücadelesiyle aynı yere gönderilecek.

Resim: Süleymanname`de yer alan ve Mimar Sinan`ı Kanuni`nin türbesinin inşaatının başında, elinde mimarların kullandığı ölçü aleti zira ile gösteren minyatürden alıntı.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+