06 Ocak 2013
İstanbul Fatih’te 7 yerinden bıçıklanan ve boğazı kesilerek katledilen yaşlı Ermeni kadın Maritsa Küçük’ün evindeki değerli eşya ve paraların alınmaması cinayetin “nefret cinayeti” olabileceğini akıllara getirdi. Küçük’ün komşuları da, Fatih’te ırkçılık yapıldığını belirtiyor.
Maritsa’yı ırkçılar mı katletti
Türkiye’de kadın ve nefret cinayetleri gün geçtikçe artıyor. İstanbul’un Fatih ilçesinde Ermeni, Arap ve Yahudi gibi farklı etnik kesimlerin yaşadığı Davutpaşa mahallesinde önceki gün 84 yaşındaki Ermeni Maritsa Küçük canice katledildi. 7 bıçak darbesiyle vahşice katledilen ve boğazı kesilen Maritsa Küçük’ün kimler tarafından öldürüldüğü bilinmiyor. Kayseri Ermenilerinden olan Küçük, 4 çocuk annesiydi.
Küçük’ün evinden hiçbir değerli eşya veya paranın alınmadığına dikkat çeken mahalle sakinleri, cesedin üzerine bıçakla artı veya haça benzer bir şeklin olduğunu belirtti. Mahalle sakinlerinin aktardığı diğer bir bilgi ise, 2 hafta önce aynı mahallede başka bir Ermeni kadının evinin saldırganlarca darp edilmesi oldu. Yaşanan olaylar akıllara “nefret” suçlarını getirirken, olay nedeniyle mahalle sakinleri tedirgin.
Komşuları tedirgin
Küçük’ün 30 yıllık komşusu 76 yaşındaki Ermeni yurttaş Y.A, hala şokta olduğunu belirterek, “Hala aklım almıyor, Maritsa’dan ne istediler? Kendi ihtiyaçlarını bile zor karşılıyordu. Çocukları evlenince tek başına kalmıştı, ara sıra bir araya gelir, sohbet ederdik” dedi. Küçük’ün evinden değerli hiçbir eşyanın alınmadığını aktaran Y.A, “Maritsa’nın yatağın üzerinde paraları varmış, onu bile almamışlar. Ben de Ermeniyim, bugün Maritsa’nın evine gelen, yarın benim de evime gelecek. Devlet biz öldükten sonra polislerini gönderip inceleme yaptırıyor sadece” diye tepkisini dile getirdi.
Irkçılık yapıyorlar
Yaşanan olaydan sonra benzer cinayetlerin artmasından korktuklarını ifade eden Y.A, “Irkçılık güdüyorlar. Devam edecekler. Nasıl ki Kürtleri öldürüyorlar şimdi bizi de öldürecekler. Neden bunu yapıyorlar bize” dedi. Küçük’e birkaç ay önce “Kapını herkese açma hırsız girer” dediğini aktaran Y.A şöyle dedi: “Bana hep ‘yok kimseye açmıyorum arada merak edip bakıyorum sadece’ diyordu. Garibim nerden bilsin bir gün başına böyle bir şeyin geleceğini. Bizim buraları terk etmemizi bekliyorlarsa daha çok beklerler, burası bizim evimiz. Hiçbir yere gitmeyeceğiz, bizden rahatsız oluyorlarsa onlar gitsin.”