Tandoğan köyü yakınlarında kıyımdan geçirilmiş Ermeniler - Gündem
30 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Գիշերավար / Ժամ : Այգ

Gündem :

04 Aralık 2012  

Tandoğan köyü yakınlarında kıyımdan geçirilmiş Ermeniler -

Tandoğan köyü yakınlarında kıyımdan geçirilmiş Ermeniler Tandoğan köyü yakınlarında kıyımdan geçirilmiş Ermeniler

Muş Alizurum/Tandoğan köyü yakınlarında kıyımdan geçirilmiş Ermeniler Muş Köyleri 1915

Bugün korkunç bir hikaye duydum, Muş`tan sürgün edilen Ermenilerin hepsi ya öldürülmüş ya da Murat Suyu`nda boğdurulmuş. Aralarında annem ve

çocuklarıyla birlikte üç kızkardeşim de vardı. Bu haberler bize , geceyarısı gelen bir kadın tarafından getirildi. İlk anda onun bir hayelet olduğunu düşündük zira mezardan çıkmış gibi bir hali vardı. İki yaşındaki bebeğini de kurtarmayı başarmıştı.

Hemen ekmek istedi, Sadece çiğ buğday ve etle yaşadığımız için hiç ekmeğimiz yoktu ama neyimiz varsa verdik. Yeterince yedikten sonra ona sormak istediğimiz bütün soruları sorduk. Keyban Köyü`nden sürgüne gönderilenlerden biriymiş .
İşte bize anlattıkları:

"Türkler , Sordar,Pazu,Hasanova,Salekan, ve Gvars köylerindeki bütün kadın ve çocukları topladılar, beş gün tuttuktan sonra Ziyaret`e götürdüler , Orada onlara Meğd, Bağlu, Uruğ, Ziyaret ve Keyban sakinleri de katıldı, hepsi birlikte Murat Nahri üzerindeki köprüye doğru götürüldüler . Yolda kafileye; Dom, Hergerd, Norag, Aladin,Goms,Kaşkalduk,Suluk,Horonk,Kartzor,Kızılağaç,,Komer,Seklan,Avazağpür , Plel ve Kürtmeydan köylerinden gelen aileler de eklendi. Böylece 8.000 ila 10.000 kişilik bir topluluk oluşturdular.

"Bütün yaşlı kadınlar ve yürüyemeyecek kadar zayıf olanlar öldürüldü.100 Kürt bize gardiyanlık ediyordu ve hayatımız onların keyfine kalmıştı. Kızlarımıza gözlerimizin önünde tecavüz etmek onlar için sıradan bir olaydı.Sık sık 8-10 yaşlarındaki kızların ırzına geçiyorlardı, bunun sonucunda birçok kız yürüyemez hale geliyordu ve vuruluyordu.

Kafilemiz, arkasında ceset yığınları bırakarak yavaş yavaş ilerliyordu. Çoğumuz neredeyse çıplaktık. Ne zaman bir köyün yanından geçsek Kürt erkekleri ve kadınları geliyor bizi istedikleri gibi soyuyorlardı. Eger Kürt`ün biri bir kızdan hoşlanırsa onu almasına hibir şey engel olmuyordu. Kaçırılan kadınların bebekleri yanımızda öldürülüyordu.

"Bize gün aşırı ekmek veriyorlardı, gerçi bazıları onu da alamıyordu.Bütün yiyeceğimiz bittiğinde tarlalardan buğday topluyor ve yiyorduk. Birçok anne aklını kaçırıyor ve bebeğini yol kenarına atıyordu.

"Bazıları kaçmayı başarıyor, karanlık çökene kadar tarlalarda başakların arasında saklanıyordu. O bölgenin dağlarına aşina olanlar böylece kaçmayı başarıyor ve sevdiklerini aramak için geri dönüyordu.Sason`un direndiğini duyan bazıları oraya gitmiş, diğerleri ise Murat Nehri`nde boğulmuş. Ben sevdiklerimin öldürüldüğünü kendi gözlerimle gördüğüm için kaçmaya teşebbüs etmedim.Birkaç kuruşum kalmıştı ve iki gün daha yaşamayı umut ediyordum.

"Yolda Kürtlerden, Kürt çetelerinin Kürtmeydan ve Seklan köylerinin 500 kadar kadın ve çocuktan oluşan bütün sakinlerini topladığını ve çete reisi Rasit Efendi`nin emriyle yaktığını duyduk.

"Homzo Geçidi`ne geldiğimizde gardiyanlarımız yonlerini değiştirerek güneyden batıya , Fırat istikametine döndüler.Genç bölgesi sınırına gelince gardiyanlarımız değişti.yenileri daha da gaddardı.o zamana kadar sayımız zaten yarıya inmişti Capağcur/Bingöl sınırında dar bir vadiden geçerken gardiyanlarımız nehir kenarına oturup dinlenmemizi emrettiler.Bu mola bizi memnun etmişti, su içmek için nehrin kenarına koştuk.

"Yarım saat sonra bir grup Kürt`ün Çapağcur/Bingöl yönünden bize doğru geldiğini gördük, Etrafımızı çevirdiler ve nehri geçmemizi enrettiler, birçokları denileni yaptı.Silahların gümbürtüsü bir anda çığlıkları ve feryatları bastırdı.O panikte küçük oğlumu sırtıma alarak suya atladım, Iyi bir yüzücüydum , kıymetli yükümle birlikte fark edilmeden Fırat`ın karşı kıyısına varmayı başardım ve çalılıkların arasına saklandım.

"Akşam üzeri kafilemizden kimse sağ kalmamıştı.Kürtler Çapağcur/Bingöl yönüne doğru uzaklaştılar.Karanlık çökünce saklandığım yerden çıktım ve yakınlardaki bir tarlaya girdim.Buğday taneleri bulup yedim. Daha sonra kuzeye doğru Fırat`ı takip ederek yürüdüm. Böylece zorluklardan sonra Muş Ovası`na vardım.Orada birçok Ermeni olduğunu duyduğum için Surp Garabed dağlarına gitmeye karar verdim.Oğlum geceleri benim için büyük teselli kaynağı oluyordu.Yaşayan bir canlının benimle birlikte olduğunu hissetmek korkunun şiddetini azaltıyordu.Tekrar Ermeni yüzü görduğüm için Tanrı`ya şükür olsun"

Zavallı kadın hikayesini anlatmayı bitirdi.Kalplerimiz acıyla burkulmuştu; çünkü o kafiledeki şansız insanlar arasında bizim sevdiklerimizde vardı. İki gün sonra kadının oğlu yetersiz beslenmeden dolayı öldü ve beş gün sonra kadın da devriye gezen Kürtler tarafından bulundu ve öldürüldü.

MUŞ BOLGESİ: SÜRGÜN EDİLEN BİR KADININ MUŞLU VARTKES`E ANLATTIĞI ,ONUN 25 TEMMUZ`DA KAYDA GEÇİRDİĞİ VE DAHA SONRA "VAN-TOSP"ADLI ERMENİ GAZETESİNDE YAYINLANAN ANLATI





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+