Aylar evvel Aykırıdoğrular portalı gazeteci Cevat Sinet’in gündeme getirdiği Siirt ile Eruh İlçesi arasında geçen yıl başlanan yol yapım çalışmaları sırasında, Ermeniler’e ait mezarlıkların tahrib edildiği konusu yönetim çevrelerini rahatsız etmezken, dahası Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı mezarlık alanının korunmaya gerektirecek bir değer taşımadığını, dolayısıyla kendilerini ilgilendirmediğini açıkladılar.

Ancak aylar sonra Siirt-Eruh Karayolu’nun 20. kilometresinde, yaklaşık bir ay önce iş makineleriyle sürdürülen yol yapım çalışmaları sırasında, Ermeniler’e ait kemikler ortaya çıktı. Yakındaki Kayaboğaz Köyü’nde yaşayan vatandaşlar, mezarlığın Ermeniler’e ait olduğunu ileri sürerek, mezarlığın ilerisinde de Derşımş Ermeni Kilisesi’nin bulunduğunu söylediler.

Kazı çalışmaları sırasında yaklaşık 100 mezardaki kemikler çevreye saçılınca, köylüler kemikleri toplayıp mezarlara yerleştirdi. Ancak mezarlara bırakılan kemiklerin hala görünüyor olması, çevre sakinlerinin tepkisine neden oldu. Köylülerin tepkisi medyaya yansıdı.

Köylüler şöyle demekteler: ″Geçen yıl karayolları burada çalışma yaptı. İş makineleri ile yapılan yol kazısı sırasında yaklaşık 100 mezar ortaya çıktı. Mezardaki kemikler çevreye saçıldı. Bizler o kemikleri toplayıp yerine koyduk. Ama bir yol olmasına rağmen bu mezarlıkla ilgili kimse bir şey yapmadı. Yarısı kazılan mezarlardaki kemikler dışardan görülüyor. Yani yarı açık. Mezarlığın Ermeniler’e ait olduğunu biliyoruz. Mezarlığın yukarısında Derşımş Kilisesi de var. Yıllar önce orada Ermeniler de yaşıyordu ama şimdi kimse yok o köyde″.

Köylüler mezarlığın ortaya çıkarılmasıyla birlikte kemiklerin çevreye saçılmasına rağmen yetkililerin herhangi bir girişimde bulunmadığını dile getirerek şunları ifade etmekteler: ″Bir ay oldu. Çevrede bizim gördüğümüz yaklaşık 100 mezar var. Yol mezarlığın içinden geçirilmiş. Mezardaki kemikler ortada. Kimse gelip herhangi bir araştırma bile yapmadı. Ayıp, günah. Yani birilerinin bu mezarlıkla ilgilenmesi lazım. Bu kemiklerin uygun bir yere taşınması gerekir. Böyle açıkta kalmaması gerekir.″