Malatya’da Diriltilecek Olan Türk-Ermeni Dostluğu -
Malatya’da Diriltilecek Olan Türk-Ermeni Dostluğu
Daha kısa bir süre önce, Erivan’da bulunduğum sırada babam beni arayıp Malatya’nın Babuktu yerleşkesinde bulunan Kiltepe Ermeni Mezarlığı’na gittiğini söylemişti. Kendisi burada Malatya HAYDER (Malatyalı Hayırsever Ermeniler Derneği) tarafından inşa edilen mezarlık bekçi lojmanı, son dua yeri ve gasilhane binasını görünce, yıllardır metruk bir halde bulunan ve bir ailenin sağlığına uygun olmayan özellikteki bekçi binasının da yenilenmesine ve diğer ihtiyaç arz eden hizmet kompleksinin yapılmasına bir Müslüman Türk olarak, bir Malatyalı olarak sosyal barışın sağlanması adına sevinmişti. Ben de buradaki işçilerin binanın bitirilmesi için gösterdikleri çabayı takdir ettim.
Ancak mahalle sakinlerinde bir tedirginlik olduğunu ifade etmişlerdi. Bu tedirginliğin kaynağı, buraya bir kilise yapılacağı yönündeki söylentiler ve inşaatın giderek kiliseye benzediğinin ifade edilmesiydi. Ustabaşı bir süre sonra mahalle sakinlerinin Malatya Belediyesi’ne şikâyet dilekçeleri ilettiği bilgisini aldığını da belirtmişti. Tatilimi geçirmek için Malatya’da bulunduğum sırada Malatya Belediyesi’nin bu binayı yıktığı haberini aldım. Olayın gerçek mahiyetini öğrenmek için babamla birlikte Kiltepe Mezarlığı’na giderek inşaatın bulunduğu bölgeyi gezdim. Tek endişem mezarların zarar görüp görmediğiydi. Nihayet bu endişem, mezarların zarar görmediğini fark ettiğimde yok olmuştu, zaten iş makinelerinin çalıştığı alan da yola yakın ve mezarlara uzak bir yerdeymiş.
Buradaki metruk bekçi binasında kalan ve mezarlığın hizmetini hiçbir ücret almadan gönüllü olarak gören Adıyamanlı Naciye Çalışkan hanımla konuştum. Naciye Hanım burada yıllarca karşılıksız bir şekilde bekçilik yaptıklarını, mezarlara çiçek dikip bakımlarını sürdürdüklerini ve mezarlık sakinlerinin isimlerini bile artık ezberlediğini söyleyip binanın yapılmasına çok sevindiğini anlattı. Sıkça olmasa da, gelen misafirleri ağırlayabileceği ve kendilerinin de insanca yaşayabileceği bir lojmana sahip olma hayalinin bir yıkımla son bulduğunu gözyaşları içerisinde ifade etti. Ayrıca defin işlemlerinin kendilerinin bulunduğu binanın yanında gasilhane olarak kullanılan yerde yapıldığını ve gelen cenaze sahiplerinin son dualarını yapacakları yeri olmadığı için evlerini onlara severek açtığını söyledi.
Malatya Belediye Başkanı, basın mensuplarına yıkımın gerekçesini açıklarken bir yanlışlık olduğunu ve bu yanlışlıktan dolayı mahçup olduklarını ifade edip olayı kısaca; belediye yönetimi ile işçiler arasındaki iletişim kopukluğunun olduğunu ve daha önceden binanın yasalara uygun yapımıyla ilgili ufak sıkıntıların yaşandığı şeklinde özetledi.
Biz bu açıklamayı samimi bulmaktayız ve sağduyulu adımların atılacağı bir zaman diliminde aksini düşünmemiz söz konusu olamaz. Zira son yıllarda giderek tırmanan ve kemikleşmeye yüz tutan ve devletler arenasına çekilen bu sorunların uzlaşı içerisinde her iki milletin hatta bir başka ifade ile her iki medeniyetin bin yıldır süregelen dostluğunun tesisi adına bitirilmesi ve yıllarca birbirine hasret kalan insanların kaynaştırılması gerektiğine inanmamız gerekir.
Bu inceleme sırasında yanımda bulunan babam, ailesiyle geçmişte yaşadığı Türk-Ermeni dostluğu adına komşuluk ettiği, alışveriş yaptığı, düğünlerine ve cenazelerine katıldığı dostlarının mezarlarını burada bir daha gördü. Hatta daha birkaç ay önce buraya defnedilen Pamukçu Napolyon Görey’in mezarını görünce heyecanlanıp mezarın üzerindeki karları eliyle temizlerken bu insanın güzelliğini, dostluğunu ve vefasını bize anlattı. Bana ve bekçi Naciye hanıma dönerek “Bilir misiniz, Napolyon Görey’in babası Dikran Usta bize sıkıntıda olduğumuz zaman maddi yardımda bulundu. Yıllarca biz onlardan pamuk aldık ve koltuk yapıp sattık. Hiçbir zaman bu insanlardan incinmedik ve zarar görmedik. Selamlaştık, beraber aynı yemekleri yedik, beraber sevinip beraber üzüldük.” diyerek hatıralarını anlattı.
Artık bir olay olmuş ama çözülemeyecek nitelikte değil. Malatya Belediye Başkanı sağduyulu, idealist ve çalışkan bir insan. Aynı zamanda kendisi bu binayı bizzat belediyenin yapacağının sözünü ve garantisini vermiştir. Ancak HAYDER’in ve diğer gönüllü Malatyalı Ermeni vatandaşlarımızın yapacakları en iyi şey, bu inşaata doğrudan doğruya katkıda bulunarak bir dostluk köprüsü oluşturmaktır. Zira simge haline gelen Malatya’mız eski günlerde olduğu gibi, şu anda İstanbul’da bulunan Ermeni vatandaşlarımızı ve Ermenistan’daki Malatyalıları, burada yaptırılacak olan nezih bir ortamda misafir etmenin haklı gururunu ve sevincini yaşamak için can atmaktadır.
Mehmet Fatih ÖZTARSU
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com