16 Ağustos 2012
Trabzon`un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı`nda Hristiyanlarca yapılan ayin başladı. Ayin öncesi manastırın girişine gelen ziyaretçiler, Trabzon Valiliği tarafından kendilerine verilen kartların görevlilerce kontrol edilmesinin ardından içeriye alındı. Manastırın avlusunda toplanan ziyaretçiler, daha sonra Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetiminde saat 10.10`da ayine başladı.Ayine, Yunanistan`ın İstanbul Başkonsolosu Nicolas Matthioudakis ve Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç de katıldı. Manastıra gelen ziyaretçiler, girişte mum yakarak dua ettiler. Ayin sırasında bir sorun yaşanmaması için manastır içinde özel güvenlikçiler görevlendirildi.
Öte yandan, Fener Rum Patriği Bartholomeos, manastıra giden patika yolun girişinde yöresel kıyafetli kemençeciler tarafından karşılandı. Bir süre kemençecilerle sohbet erden Bartholomeos, bir kemençeciye kutu içinde bulunan hediye verdi. Bartholomeos, manastıra giden yolda karşılaştığı çocuklarla da sohbet etti. Manastırda ayin için dini kıyafetleri giyen Bartholomeos, daha sonra ayin yapılan alana gelerek ayini başlattı.
Fener Rum Patriği Bartholomeos: Herkes kendi inancına uygun bir şekilde dininin vecibelerini serbestçe yerine getirebilmelidir
Trabzon`un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı`nda, Hristiyanlarca gerçekleştirilen ayin, saat 12.25`te sona erdi. 88 yıl aradan sonra ilk kez iki yıl önce ayin yapılmasına izin verilen tarihi manastırda bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen ayini Fener Rum Patriği Bartholomeos, beraberindeki din adamları ile birlikte yönetti.
Yaklaşık 300 kişinin katıldığı ve ilahilerin okunmasıyla başlayan ayinde Bartholomeos, çeşitli dualar etti. Bartholomeos, dini ritüellerin yerine getirilmesinden sonra sunağa çıktı ve manastırdakileri kutsadı. Bartholomeos, önce Yunanca sonra da Türkçe yaptığı konuşmada, ``Biz Hristiyanların en kutsal azizesi olan Meryem Ana`mızın dünya üzerindeki en önemli ibadet mekanlarından sayılan Sümela Manastırı`nda üçüncü kez 15 Ağustos`ta, yani göğe yükselişi gününde sizlerle birlikte olmaktan ve bu samimi ortamda dua etmekten müstesna bur mutluluk ve huzur bulduğumuzu ifade ederiz`` dedi.
Sümela`ya gelmenin, din adamları için olduğu kadar her inançlı insan için de mukaddes bir tecrübe olduğunu belirten Bartholomeos, ``Yıllarca ulaşamadığımız bu ibadet merkezimizi anılarda yaşatarak, büyüklerimizden dinleyerek büyüdük ve uzaktan dua ederek mutlu olmaya çalıştık. Çok şükür ki bu beklentimiz gerçekleşti ve yüce Rabbimiz bizlerin buraya gelmesini nasip etti. Buna katkı sunan hükümetimize, Kültür ve Turizm Bakanlığı`na, Avrupa Birliği Bakanlığı`na, Maçka Belediyesi`ne ve de Maçka halkına teşekkür ederiz`` diye konuştu.
``Sümela Manastırı`nda insanlığın barışı için dua edelim``
Bartholomeos, ziyaretlerin her üçünün de mutlu bir tesadüf eseri Ramazan ayının bereketine ve manevi zenginliğine isabet ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
``Bu anlamda tesadüf, Anadolu`da yüzlerce yıl boyunca farklı şekillerde de olsa ortak bir ve tek yaratıcıya ibadet eden Müslüman ve Hristiyanların bir arada yaşadıkları tecrübeye de işaret etmektedir. Yüzlerce metre yüksekliğindeki bu dağda tonlarca malzeme taşıyarak bir manastır inşa etmek, Allah`a teslim olmadan, ona tüm varlığıyla sevgi duymadan ve elbette Allah rızası olmadan mümkün değildir.``
``Herkes kendi inancına uygun bir şekilde dininin vecibelerini serbestçe yerine getirebilmelidir`` diyen Bartholomeos, şöyle devam etti:
``Bu her insanın en doğal hakkıdır. Bu hakkın tesis edilebilmesi için yeryüzünde hepimize yer ve imkan mevcuttur. Bu hakkın aksine devletlerin ve toplumların din adına birbirini kırmaya, vurmaya ve öldürmeye hakkı var mıdır? Başbakanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan`ın da bizzat ziyaret ederek şahit olduğu Myanmar`daki zulüm hepimizin kalbini yaralamıyor mu? Her şeye rağmen yine de maalesef coğrafyamızda din adına işlenen cinayetler, kıyımlar, sürgünler devam etmektedir. İnsanoğlu ve özellikle de biz din adamlarının gayretli çalışmalarına rağmen bu ayıptan hala kurtulamadık. Bizlere emanet edilen bu muhteşem tarih, din ve kültür zengini Sümela Manastırı`nın bulunduğu bu doğa harikası tepede, insanlığın barışı için dua edelim. Gelin hep birlikte hayal ettiğimiz insanlığın ve ülkemizin barış ile selameti için daha fazla çalışalım, daha fazla buluşalım ve birbirimizi daha fazla tanıyalım.``
Bartholomeos, Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç`e gösterdiği gayret ve yardımları için teşekkür ederek, ``Başta Patrikhanemiz olmak üzere tüm Ortodoks alemi adına Ramazan Bayramını`zı kalpten tebrik eder, sıhhat, afiyet ve bereket dolu bir kış geçirmenizi temenni ederim`` dedi.
Bartholomeos`un konuşmasının ardından ayin Hristiyan Ordodokslara şerap ekmek dağıtılmasıyla sona erdi. Önceki yıllara göre katılımın az olduğu ve yaklaşık 300 kişinin katıldığı ayini, Türk ve yabancı gazeteciler izledi.
Maçka ilçesinin Altındere Vadisi`ndeki Karadağ`ın eteklerinde, vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayalar oyularak yapılmış Sümela Manastırı, halk arasında ``Meryem Ana`` adıyla biliniyor. ``Meryem Ana`` adına kurulan ve ``Sümela`` adını siyah anlamına gelen ``melas`` sözcüğünden aldığı söylenen ismin, manastırın yapıldığı Karadağlar`dan geldiği düşünülüyor. ``Sümela`` kelimesi, buradaki Hazreti Meryem tasvirinin ``siyah`` rengine de bağlanıyor.
Hakkında çeşitli rivayetler bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13. yüzyıla dayanan manastırın, 1650`ye kadar dış kapısı üzerinde görülebilen 1360 tarihli, beş mısralık bir manzum kitabede 3. Alesios, bu tesisin kurucusu (ktetor) ve ``Doğu ile Batı``nın (Iberia) hakimi imparator olarak gösterilmişti.
Bir güneş tutulmasını 1361 yılında manastırda karşılayan Alesios, 1365 tarihli vakfiyesi ile de manastırın bütün idari şartlarını, arazisini, gelirlerini düzene koyduktan sonra Trabzon`a gelecek bir tehlikeyi, bir Türk akınını önlemek için buradaki keşişlerin daima uyanık bulunmalarını istemişti. Hizmet birimleri, misafirhane, mutfak, ayazmanın dışında 72 odası bulunan manastırın, Trabzon Kommenoslar olarak bilinen ve 1204 tarihinde Trabzon`da kurulan Kommenos Prensliği zamanında önemi arttı ve fermanlarla gelir sağlandı.
Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesiyle Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim`in (1512-1520) manastıra 2 şamdan hediye ettiği, ayrıca Trabzon`u fetheden Fatih Sultan Mehmet`in de manastırın haklarını tanıdığı ve birçok manastırda olduğu gibi Sümela`nın da haklarının fermanlarla korunduğu biliniyor.
http://www.sabah.com.tr/Yasam/2012/08/15/sumela-manastirindaki-ayin-basladi