İçişleri Bakanlığı Diyarbakır`ın merkez Sur Belediyesi`nin meclis kararıyla kent girişine astığı Türkçe, Kürtçe ve İbranice, `Şehrimize hoş geldiniz` tabelası ile işyerine Türkçe`nin dışında başka isimli tabela asan esnafa ruhsat ve işlemlerde yüzde 50 indirimi getiren karar hakkında soruşturma açtı. Sur Belediye Başkanı BDP`li Abdullah Demirbaş, açılan soruşturmaya tepki gösterip, "Bu mantık demokratik bir mantık değil, barışa, kardeşliği, demokrasiye ve özgürlüğe hizmet eden bir mantık değil" dedi.

Hükümet, Kürtçe`yi okullarda seçmeli ders olarak okutmaya hazırlanırken, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfetişleri, Diyarbakır merkez Sur İlçesi Belediyesi`nin Meclis kararıyla 1.5 yıl önce Diyarbakır`ın girişi olan Silvan karayolunun 14`üncü kilometresine diktiği, üzerinde Türkçe, Kürtçe ve İbranice, `Şehrimize hoş geldiniz` yazan tabelaya soruşturma açtı. Soruşturma kapsamında belediyeye gönderilen yazıda, "Belediyeniz tarafından Diyarbakır-Silvan karayolunun 14`üncü kilometresinde bulunan yere üzerinde Türkçe, Kürtçe ve İbranice, `Şehrimize hoş geldiniz` yazısı olan levhanın konulduğu ve bu suretle ilgili yasalara aykırı davranıldığı" denilerek, Belediye Başkanı Demirbaş`tan savunma istendi. Savunmanın yanısıra Mülkiye Müfetişleri, belediyeden levhanın ne zaman konulduğu, konulması için hangi mercinin karar verdiği ve Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Kooordinasyon Merkezi`nin (UKOME) bu konada kararının olup olmadığını sordu.

ÇOK DİLLİ İSİMLERE RAHSAT İNDİRİMİNE DE SORUŞTURMA

Bakanlık ayrıca Sur Belediye Meclisi`nden alınan ve `çok dilli belediyecilik` hizmeti kapsamında işyerine Türkçe`nin dışında başka isimli tabela asan esnafa ruhsat ve işlemlerde yüzde 50 indirimi getiren karara da soruşturma açtı. Bakanlıktan belediyeye gönderilen yazıda, belediye meclisinin 9 Mart 2012 tarihinde aldığı bu kararın uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise uygulamadan istifade eden vatandaşların isim listeleri ve indirimsiz yapmaları gereken ödeme ve indirimli yapmaları gereken ödemelere ait çizelgeler istendi.

Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, soruşturmaya tepki göstererek, öncelikle kentin kendi kimlikleri ile buluşması gerektiğini düşündüklerini belirterek, Diyarbakır`ın çok kültürlü, çok kimlikli ve çok inançlı bir kent olduğunu söyledi. Kentin değişik girişlerine, Türkçe, Kürtçe`nin Kurmanci ve Zazaki lehçeleri, Süryanice, Arapça ve İngilizce, `hoş geldiniz` tabelaları astıklarını belirten Demirbaş, şöyle konuştu:

"Şu anda uzun süredir sonra ne hikmetse Bakanlık bize bu konuda soruşturma açtı. Hem bunun için, hem de ruhsatların çok dilli olmasına yönelik bir meclis kararımız vardı. Bence bunun nedeni ya hükümetin belirlediği bir takım adımları boşa çıkarmak isteyen belli bir güç var, ya da hükümet bir yandan adımlarını atarken, öte yandan aslında kendine serbest bıraktığını halka yasaklıyor. Bana göre giderek bu çelişki derinleşiyor. ve hükümetin attığı adımların ne kadar çelişkili bir durum olduğunu da gösteriyor bu düşündürücüdür. Bu tabelayı yaklaşık 1,5 yıl önce diktik. 1,5 yıl sonra soruşturmaya uğraması yine Kürtçe ile ilgili Ermenice, Süryanice yaptığımız çalışmaların soruşturmaya ve dava konusu olması bence düşündürücüdür."

BAŞSAVCILIK TÜRKÇE-KÜRTÇE TABELALARA TAKİPSİZLİK KARARI VERMİŞTİ

İçişleri Bakanlığı Sur Belediye`nin 1.5 yıl önce diktiği, çok dilli, `Şehrimize hoş geldiniz` tabelalarına soruşturma açarken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 1.5 yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nın diktiği ve köy adlarını Türkçe-Kürtçe gösteren tabelalar ile ilgili soruşturmada takipsizlik kararı vermişti
p intihar etmesine sebep olanlar için 12 yıl istendi

Ne kadar ceza alacaklar?

Ermeni uyruklu Narine Mkrtchyan’ın görüntülerini çekip şantaj yaparak intihar etmesine neden olmuşlardı

Ne kadar ceza alacaklar? Narine’yi intihara sürükleyen kardeşlere 12 yıl hapis istendi

Ermeni uyruklu Narine Mkrtchyan’ın cinsel içerikli görüntülerini cep telefonu ile gizlice çekip şantaj yaparak intihar etmesine neden oldukları iddiasıyla tutuklanan Orhan Okumuş ve ağabeyi Barış Okumuş hakkındaki soruşturma tamamlandı. Savcı, iki kardeşe 6 ile 12 yıl arasında ceza istiyor

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, şüpheli Orhan Okumuş, Kumkapı semtinden komşusu olması nedeniyle tanıştığı maktule Narine Mkrtchyan ile duygusal arkadaşlık kurup bir müddet sonra evlenmeye karar verdiler ve bunu ailelerine açıkladılar. Ailelerin kabul etmesiyle nişan hazırlıkları yapılırken Orhan Okumuş ve Narine Yenibosna’daki bir evde cinsel ilişkiye girdiler. Bu ilişkilerden birinde cep telefonunun kamerasını açan Orhan Okumuş, cinsel ilişki sırasında Narine’nin sesini ve daha sonra odada dolaştığı sırada da görüntüsünü gizlice kaydetti. Okumuş daha sonra bu görüntüleri evdeki masaüstü bilgisayara attı ve ağabeyi olan diğer şüpheli Barış’a da gösterdi.

Barış Okumuş da Narine ’ye giderek kendisiyle de ilişkiye girmemesi halinde bunu ağabeyi Zhora Mkrtkchyan’a göstermekle tehdit etti. Narine ise kardeşi ile evlenme hazırlığında olduğu birisine böyle bir teklifte bulunulmasının çok yanlış olacağını söyleyerek reddetti. Sinirlenen Barış Okumuş, Zhora ’ya giderek kardeşinin nerede olduğunu sordu. Zhora da kız kardeşinin Aysun isimli arkadaşı ile buluşmaya gittiğini söyledi. Narine ’nin Aysun ile değil kardeşi Orhan ile birlikte olduğunu söyleyen Barış Okumuş, Zhora’yı ikisinin birlikte olduğu Yenibosna’daki eve götürdü. Ancak Orhan ve Narine’nin evden ayrılmaları nedeniyle bulamadılar. Barış Okumuş bunun üzerine bilgisayardaki görüntüleri hafıza kartına yükleyip verdi.

Siyanürle intihar etti

Kızgın bir şekilde eve dönen Zhora, bir süre sonra eve gelen kardeşine nerede olduğunu sordu. Aysun ile birlikte olduğunu söyleyen Narine’ye tokat atıp, hafıza kartını bilgisayara takıp gösterdi. Şoka giren Narine, hafıza kartını alıp yuttu ve Barış’ın kendisine şantaj yaptığını söyledi.

Ardından sevgilisi Orhan’ı arayan Narine canına kıymak istediğini söyledi. Orhan ise “Canını sıkma saçmalık yapma her şey düzelir ” diyerek teselli etmeye çalıştı. Orhan konuşma sırasında ayrıca artık evlenme niyetinden de vazgeçtiğini söyledi. Bunalıma giren Narine ertesi gün çalıştığı gümüş atölyesinde siyanür içerek hayatına son verdi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı İbrahim Kayapınar, Orhan Okumuş’a, Narine’nin intihar etmesine neden olmak; kardeşi Barış Okumuş’a, Narine’ye şantaj yapmak, gene Orhan Okumuş’a, bu suça iştirak etmek suçlarından dava açtı. Orhan Okumuş’un 4 yıldan 12 yıla kadar, ağabeyi Barış Okumuş’un 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi isteniyor.

GAZETE VATAN .COM