Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı`nca düzenlenen 27. Abant Platformu`nun sonuç bildirgesinde, Türkiye`nin insan haklarını etkin biçimde koruyan liberal demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğu belirtildi.``Demokratikleşme, Türkiye`nin Demokratik Dönüşümü``, ``Türkiye`nin Dış Politikası ve Ortadoğu``, ``AB Yolunda Türkiye``, ``Türkiye`nin Ekonomik Gelişimi`` ve ``Türk Medyasına Bakış`` oturumlarıyla 3 gün devam eden 27. Abant Platformu`nun sonuç bildirgesi açıklandı.

Türkiye`nin demokratik dönüşüm konusunda önemli mesafeler aldığı ifade edilen bildirgede, ``Yargı ve yürütme gibi temel kurumların kuvvetler ayrılığı çerçevesinde geliştirilmesi demokratikleşme açısından önemlidir. Ne var ki bu kurumlardaki insanların kültürü, demokratikleşme önünde engel olabilir. Türkiye`nin insan haklarını etkin biçimde koruyan liberal demokratik bir anayasaya ihtiyacı vardır`` denildi.

Türk dış politikasında Ortadoğu ve Kuzey Afrika`nın önemli yer aldığı belirtilen bildirgede, şunlar kaydedildi:

``Türkiye`nin bölgede rol model olarak algılanması ekonomik başarı ve siyasi gelişmelerle ilgilidir. Türk dış politikasına Ortadoğu ile daha iyi ilişkiler de dahil olmak üzere yeni boyutların eklenmesi AB`ye tam üyeliğin önemini ikame edemez. 2015`e kadar olan dönem sadece Türkiye için değil Ermenistan için de 1915 olaylarının nasıl ele alınacağının düşünülmesi konusunda değerli bir fırsattır.``

-AB süreci-

Bildirgede, Türkiye ile AB ülkeleri arasında vize sorununun çözülmesinin memnuniyetle karşılanacağı görüşüne yer verildi.

Vize sorununun çözülmesinin Türkiye`de yeni bir heyecan yaratacağı ifade edilen bildirgede, ``Vizelerin kaldırılmasını hedef alan kolaylaştırma süreci memnuniyetle karşılanmaktadır. Vizelerin kaldırılması AB`nin insanların hayatında önem taşımaya devam ettiğini gösterecek ve AB`ye katılım konusundaki toplumsal isteği güçlendirecektir`` denildi.

-Türkiye ekonomisi-

Türkiye ekonomisinin geçen 10 yılda kayda değer gelişme gösterdiği, bu gelişimin altyapı ve eğitime yapılan yatırımlarla sağlandığı belirtilen bildirgede, şunlara yer verildi:

``Ne var ki bu gelişme aralarında cari bütçe açığının da bulunduğu birtakım yapısal sorunlara da neden olmuştur. Mevcut ticari ilişkilerin korunması kaydıyla yurt dışı pazarların çeşitlendirilmesi bu sorunların aşılması adına önem taşımaktadır. Hükümet,ekonomik kalkınmanın itici gücü olan eğitim ve altyapıya yatırım yapmayı sürdürmeli, yatırımlarda katma değer ve yenilik öncelikle hedef alınmalıdır.``

-Medya-

Bildirgenin son bölümünde ise Türkiye`de medyanın yaşadığı sorunların dünyanın her yerinde görüldüğü ifade edildi.

Bildirgede, ``Bir yandan birçok görüşün medyada yer alması sayesinde çoğulculuk ve demokrasi kültürü güçlenmekte, öte yandan taraflı ve ön yargılı habercilik medyaya karşı güvensizliğe neden olmaktadır`` denildi.

Türk medyasındaki sorunların profesyonelleşme, mesleki etik, ifade hürriyeti, iş ilişkileri, siyasi ve kültürel etkiler etrafında yoğunlaştığı kaydedilen bildirgede, şu ifadelere yer verildi:

``Gazetecilik müfredatı, bu mesleğin temel unsurlarıyla ilgili olan mesleki etik, haberleştirme ve sorumlu medya ile ilgili dersler içermelidir. Azınlık gazeteleri ihmal edilmemeli ve eşit muamele görmelidir. Medya sektöründeki düşük maaşlar ve çalışan hakları gazetecilik mesleğinin cazibesini azaltmakta ve kalifiye kişilerin sektörden uzaklaşması kapasite kaybına neden olmaktadır.``

http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=1308620&keyfield=65726D656E69