04 Mayıs 2012
Samanyolu Haber Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Uğur Ünal, Ermeni meselesiyle ilgili 200 bine yakın belgenin tasnif edilerek dünya araştırmacılarının hizmetine sunulduğunu söyledi.
Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu, Erzurum`da başladı. Sempozyumun açılışı nedeniyle Kültür Merkezi A Salonu`nda düzenlenen programda konuşan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Uğur Ünal , tarihi gerçeklerin çarpıtılmak istendiğini, yüzyıllarca barış ve huzur içinde yaşayan Türk ve Ermeniler`in arasının ekilen nifak tohumları yüzünden açıldığını belirtti. Türk tarafının bütün arşivlerini tarihçilerin araştırmalarına sunduğunu dile getiren Ünal, "Arşivlerde binlerce tarihi belge var. Bu belgeler arasında 1915 olaylarıyla ilgili belgeler de yer alıyor ve sayısı da oldukça fazla. Bu konuyla ilgili yakın zamanda 200 bine yakın belgenin tasnifi tamamlanarak, günümüz Türkçesine çevrildikten sonra Türk ve dünya araştırmacılarının hizmetine sunuldu. Günümüzde dünyanın her yerinden, devlet arşivlerinin internet sitesine girildiği zaman bütün olaylarla ilgili olduğu gibi 1915 olaylarına da erişebilirler. Bugüne kadar arşivlerimizde 90`a aşkın ülkenin araştırmacısı, araştırmalarda ve incelemelerde bulunmuştur. Yine Ermeni meselesi başlığı altında, internet sitemizde günümüz Türkçesine çevrilerek yapılan belge sayısı 2 bin 550`dir. İçeriği yalnızca bu konuyla ilgili olan kurumumuzca bugüne kadar yayınlanan kitapların sayısı 30 cildi aşmıştır." dedi.
Ermenilerin Anadolu`nun pek çok şehrinde olduğu gibi Erzurum`da da huzur içinde yaşadıklarını ifade eden Ünal, "Osmanlı devletinin sunmuş olduğu bu hoşgörü ortamında bütün gayrimüslimler gibi Ermeniler de siyasi, ticari ve mimari olmak üzere bir çok görevlerde bulunmuşlardır. Osmanlı devletinin gayrimüslimleri ülkenin ticaretinden dış ilişkilerine varıncaya kadar birçok alanda yetkili ve etkili kıldığını, Avrupa`da bunun bir örneğinin yaşanmadığını hatta ülkenin hazinesinin gayrimüslimlere emanet edildiği bilinmelidir.`` ifadelerini kullandı.
"ERMENİ SORUNUYLA İLGİLİ BİRİNCİ ELDEN ARAŞTIRMALAR YETERLİ DEĞİL"
Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Reha Keskintepe ise Ermenistan ve Türkiye arasında normal ilişkilerin tesisi amacıyla başlatılan sürecin, sadece aynı coğrafyayı paylaşan bir komşu ülkeyle mevcut sorunları ortadan kaldırmayı amaçlayan dar bir vizyonun değil, Kafkasya`da sürdürülebilir bir barış ortamının yaratılmasını amaçlayan geniş bir vizyonun parçası olduğunu vurguladı. Bulunduğu bölgedeki sorunların barışçı yollardan çözüme kavuşturularak, tam bir normalizasyon sağlanmasının Türkiye`nin Güney Kafkasya politikasının ana parametrelerinden birini oluşturduğunun altını çizen Büyükelçi Keskintepe, "Barış ve istikrar ortamının tesisinin tüm bölge ülkelerine yeni işbirliği ufukları açacağı ve bölgeye canlılık ve dinamizm katarak burayı bir cazibe merkezine dönüştüreceği aşikardır. Türk ve Ermeni halklarının 1. Dünya Savaşı döneminde çektiği acılar her iki toplumda farklı tarihi hafızalar yaratmıştır. Bizim bildiklerimiz, araştırmalarla ortaya koyduklarımız ve hatırladıklarımız ermeni iddialarından çok farlı bir gerçeğe işaret etmektedir. Ulusal hafızaların çeliştiği bu tür ortamlarda güvenilir ve ortak bilimsel araştırmalar yapılması ihtiyacı daha da önem kazanmaktadır. Biz bu konuda bir adil hafızaya ulaşmak istiyoruz. Bu yönde ilerlemek için de ortak ve tarafsız oluşum meydana getirilmesine inandık ve inanmaya da devam ediyoruz." Diye konuştu.
"TÜRKLERİN ACILARI GÖZ ARDI EDİLDİ"
Türk tarihçilerinin uluslararası literatüre giren birincil kaynaklardan yapılan çalışmalarının sayısının yeterli olmadığının altını çizen Büyükelçi Keskintepe, sözlerini şöyle tamamladı: "Her halükarda Türklerin acılarını göz ardı eden bir seçicilikle ortaya konulan, ulusal kimliğimizi ve tarihimizi tek taraflı yanlış yorumlarla karalayan bu girişimlerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Ülkemizde ermeni konusunda özellikle son 10 yılda değerli çalışmalar yapılmıştır."
Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu ise, 1914-1919 yılları arasında sadece Erzurum il genelinde Taşnak Ermeni çetelerinin 50 binden fazla Müslüman Türk`ü öldürdüklerini söyledi. Buna rağmen dünyanın, Ermeni konusundaki tarihi gerçekleri tek taraflı görmekte ısrar ettiklerini ve bu gerçekleri görmezlikten geldiklerini ifade eden Kürkçüoğlu, sempozyuma yerli yabancı 81 bilim adamının katıldığını ve konuyla ilgili bildiri sunacaklarını söyledi.
Açılış konuşmalarının ardından Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Güvenen, `Tarih, Büyük Güçler, Dünya Dinamikleri, Bilgi Tahrifatı ve Karar Sistemleri` konulu bir konuşma yaptı. Sempozyumun açılışına, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ve çok sayıda davetli katıldı.