24 Nisan 2012
Batman’da vatani görevini yaparken asker arkadaşı er Kıvanç Ağaoğlu’nun tüfeğinden çıkan kurşunla yaşamını yitiren Ermeni asıllı Sevag Şahin Balıkçı’nın ölümün üzerinden bir yıl geçti. Acılı anne Ani Balıkçı ve abla Lerna Özder, Sevag’ı VATAN’a anlattı...
Batman’ın Kozluk İlçesi Gümüşörgü Jandarma Karakolu’nda vatani görevini yapan Ermeni asıllı Türk vatandaşı Jandarma Er Sevag Şahin Balıkçı, geçtiğimiz yıl Paskalya Bayramı’nın kutlandığı 24 Nisan günü arkadaşı Kıvanç Ağaoğlu’nun tüfeğinden çıkan kaza kurşunu ile şehit oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu olan ve terhisine 23 gün kala şehit olan Balıkçı’nın ölümüne ilişkin dava Diyarbakır Askeri Ceza Mahkemesi’nde devam ederken, oğullarının ölüm yıldönümü nedeniyle Balıkçı’nın acılı ailesi VATAN’a konuştu.
‘25 yıl sonra aynı gün öldü’
Oğlunun öldüğüne hala inanamayan 35 yıllık ilkokul öğretmeni anne Ani Balıkçı “Onun ilk öğretmeni bendim. Kıyamadım veremedim başkasına. Yanlıştı belki ama yapamadım. Çünkü biz onu yaşatmak için çok uğraştık bebekliğinde. Sevag 7 aylık prematüre doğdu. 1 kilo 100 gramdı. Mendile sığıyordu. Serumlarla ve burnundan mamayla beslediler onu. İştahsız bir çocuktu. O yemek yesin diye neler neler yapardık. Doktoru ona mucize çocuk derdi. 22 gün hastanede kaldık. Çıkıp eve geldik. Eve geldiğimizin ertesi günü bir uyandım ki Sevag’ın elleri ayakları morarmış. Zatürre olmuş meğerse. Hemen hastaneye geri götürdük. 24 nisan günü kalbi 3 kere durdu. 25 yıl sonra aynı gün ikinci kez öldü oğlum.” dedi.
‘Anne ben ne yapacağım’
Acılı anne Ani Balıkçı şu şekilde devam etti: “Benim oğlum çok sevgi doluydu. Savaşı silahları sevmezdi. Hatta askere ilk gittiğinde beni arayıp ‘Anne bana silah verdiler ne yapacağım’ dedi. Ben de ‘Korkma içi boştur’ dedim ne diyeyim. ‘Sakın tetiğiyle de oynama diye’ uyardım sonra. Böyle sonlanacağını nereden bilebilirdim”
“Bazıları Sevag’la Kıvanç’ın çok samimi arkadaş olduğunu söylüyor. Sevag o çocuktan hiç bahsetmemişti bize. Kız arkadaşına bile bahsetmemiş. Bir de çok samimiydiler diyorlar. Son üç ay gelmiş zaten onun ranzasının üstüne. Facebook’una bile eklememiş Sevag’ı. Bir de Sevagın arkadaşlarıyla bir diyaloğunu öğrendik biz. Oğluma demiş ki bir koğuş arkadaşı “Ermenistanla savaş çıkarsa ilk seni vururuz.”. Hiç olacak şey mi o çocuk da bu ülkenin bir askeri sonuçta..”
‘Oğlumu vurduğu elini sıktım’
Oğlu öldükten sonra Batman’a giden anne kışlada Kıvanç Ağaoğlu ile yüzyüze geldi.Elini uzatan Ağaoğlu’na gayriihtiyari elini uzattığını söyleyen anne Ani Balıkçı “Kızım elini vermedi. Ben verdim. Şoktaydım. Oğlumu vurduğu elini sıktım!” dedi.
‘AİHM’e gitmeye utanırım’
“Hakim son duruşmada bize ‘Öyle bir karar vermeliyim ki her iki ailenin de yüzüne bakabilmeyim’ dedi. Ben de ‘İnşallah’ diye karşılık verdim. Ancak bu lafı yeterince anladrığımı söyleyemem. Çünkü burada önemli olan adaleti adil bir şekilde tecelli ettirmek. İnşallah adalet burada yerini bulur. Beni AİHM’e muhtaç ettirmezler, utanırım”
‘Başka vatanımız yok ki’
Devlet Bahçeli’nin gayrimüslimlerin şehit mertebesinde görülmemesi teklifine cevaben de “Eğer şehit saymayacaklarsa askere almayacaklar gayri müslimleri. Allah’ın takdirini ona mı bırakacağız. TC vatandaşıydı benim oğlum. İstanbul Cihangir’de doğdu. Burada büyüdü. Biz terketmedik sevdik kaldık. Toprağın dibine kadar gömüldük ama kendimizi sevdiremedik. Bu vatan toprağında doğduk büyüdük başka vatanımız yok ki.”