Binde 1 Hıristiyan`a düşman: Hangi `dindarlık` - Gündem
03 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Արամ / Ժամ : Հոթապեալ

Gündem :

13 Nisan 2012  

Binde 1 Hıristiyan`a düşman: Hangi `dindarlık` -

Binde 1 Hıristiyan`a düşman: Hangi `dindarlık` Binde 1 Hıristiyan`a düşman: Hangi `dindarlık`

Dindar kesimde ve milliyetçi-ulusalcı kesimde ciddi bir `Hıristiyan fobisi`nin varlığını sürdürdüğü bir gerçek.

Edirne Valisi Gökhan Sözer, bir çevre etkinliğinde Bulgar Ortodoks Kiliseleri temsilcisi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı rahip Aleksandr Çıkırık’ı protokolün dışına çıkardı. Gerekçesinin demokratik ve küresel iddiaları olan bir ülkeye yakışıp yakışmadığına siz karar verin: “Bulgaristan’da bizim müftüyü, hocayı sağına soluna alıyorlar mı?”
Vali, Bulgaristan’da var olduğu iddia edilen ayıba, kendi yurttaşlarını dışlayarak cevap veriyor, inanç farklılığını bir kez daha bir ‘ötekileştirme’ unsuru olarak kullanıyor... Aynı anlayış, Malatya’daki Ermeni mezarlığının son dua yerini yıkabiliyor, Hıristiyan yurttaşların vakıflarının mülklerine el koyabiliyor...

Kilise basıp rahip dövmek
İstanbul’da Bakırköy-Bahçelievler’de bir grup kiliseyi bastı ve rahibi yaraladı. Kiliseyi basanlar rahibi dövdükten sonra tehdit ettiler: “Müslüman mahallesinde kilisenin ne işi var? Son din İslamdır. Kelime-i Şahadet getir.”
Türkiye, bölgede en düşük Hıristiyan oranına sahip olan ülke. Türkiye’deki ‘yerleşik Hıristiyan nüfus’, binde bir-iki civarında. Bu oran İran’da yüzde 2’nin üzerinde, Suriye ve Mısır’da yüzde 10’ların üzerinde, Lübnan’da yüzde 40’larda...

Misyonerlik paranoyası
Dünya üzerindeki ‘misyonerlik’ paranoyasının belki de en güçlü olduğu ülke Türkiye. Hatırlayalım: Ergenekoncular, muhafazakâr kesimlerin bu noktadaki ‘zaaf’ını bildikleri için ‘misyonerlik tehlikesi’ üzerinden gerginlik üretmeyi bir strateji olarak gördüler ve Milli Güvenlik Kurulu kararlarına bu ‘tehlike’yi koydurmayı başardılar. ‘Misyonerlikle mücadele’ iddiasının Türk milliyetçiliği içindeki köklerinin, Ergenekon’un çok ötesine uzanan bir tarihinin olduğunu da görmekte yarar var.
Şurası bir gerçek: Müslüman dindarların ‘öteki’ algısında olumlu yönde değişiklikler oldu ve olmaya devam ediyor. Hıristiyan’ı ve Yahudi’yi başdüşman gören bakış açısı, eski sertliğine sahip değil. Ancak dindar kesimde ve milliyetçi-ulusalcı kesimde ciddi bir ‘Hıristiyan fobisi’nin varlığını sürdürdüğü bir gerçek.

‘Tekçi ideoloji’nin peşine takılmak
Geleneksel milliyetçi ideolojinin de geleneksel dindarlık kültürünün de bu fobi üzerinde etkileri oldu. Cumhuriyet’in kurucu ideolojisinin ‘tekçi’ yaklaşımının da belirleyici olduğu açık...
Cumhuriyet kurulurken ‘Hıristiyanların temizlenmesi’ fikri, temel bir ‘felsefe’ ve ‘yöntem’e dönüştü... Kemalistlerin ataları olan İttihatçılar 1915 Ermeni tehciriyle Ermenileri temizledi, Cumhuriyet kurucuları da ‘1923 mübadelesi’yle Rumları gönderdi. Daha sonra bu ‘temizlik’ Kürtleri ve Alevileri de kapsayarak bir katliamlar zincirini tetikledi...

Dindarların hesaplaşması
Türkiye, tekçi ve militarist zihniyetin egemen olduğu dönemde Hıristiyanlar açısından zor bir ülkeydi. Devamlı dışlandılar, sürüldüler, mülksüzleştirildiler. Müslüman dindarlar da bu dönemde sıkıntı ve acı çektiler.
Militarizmin etkisizleştirildiği bir süreçten geçiyor, dindarların etkilerinin arttığı bir iktidar dönemi yaşıyoruz... Böyle bir dönemde de Hıristiyanların ve Yahudilerin ‘öteki’leştirilmesi, onlara yönelik ırkçı yayınların sürdürülmesi bir açmaza işaret ediyor. Dünün mağdurları bugün iktidar oldular ama azınlıkların hakkı hukuku konusunda evrensel ölçülere uygun bir yaklaşım üretilemedi.
Bahçelievleri Kilisesi’ni basıp rahibi yaralayanlar bu ülkenin insanları. Bu olayı din veya milliyetçilik adına gerçekleştirdiklerini varsayabiliriz. Aldıkları eğitim ve kültür bu saldırganlığı besliyor. Asıl vahim olan, valinin davranışı. Kendi yurttaşı olan rahibi arkaya iterek hangi tavrı temsil ediyor, topluma hangi mesajı veriyor?
‘Misyonerlik tehlikesi’ üzerinden korku ve saldırganlık üretmek, bu ülkeye, bu ülkenin ‘dindarlar’ına yakışmıyor. Müslümanların din adına yapılan saldırganlıklar konusunda daha duyarlı olmalarını, geleneksel zihniyetin kalıplarını aşmalarını bekliyoruz.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+