10 Nisan 2012
Adli tıp uzmanı bilirkişi: Sevag, vücuduna doğru düz tutulan silahla vurulmuş. Tişörtünde sadece çıkış deliğinin olması ise şüphe uyandırıyor.
Annenin isyanı Duruşmaya katılan Sevag ın annesi Ani Balıkçı, Eğer yaşam hakkı elinden alınmasaydı oğlum 26 yaşında olacak. Adalet yerini bulsun. Oğlumun hakkını başka yerlerde aramak istemem dedi.
Batman’ın Kozluk ilçesi Gümüşörgü Jandarma Karakolu’nda askerliğini yaparken er Kıvanç Ağaoğlu’nun tüfeğinden çıkan kurşunla yaşamını yitiren Ermeni er Sevag Şahin Balıkçı davasında mahkeme, olay yerinde keşif yapılmasını kararlaştırdı. Önceki celse bilirkişi olarak atanan Adli Tıp Uzmanı Ersin Annak’ın hazırladığı raporda ise Sevag Balıkçı’nın ölümüne neden olan kurşunun namludan çıktığı sırada G-3 piyade tüfeğinin vücuda doğru düz tutulduğunu belirtildi.
Beyaz atlet muamması
Balıkçı’nın ölümüyle ilgili davanın 6’ncı duruşması dün Diyarbakır 2’nci Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, tutuksuz yargılanan ve ’bilinçli taksirle adam öldürmek’ suçundan 3- 9 yıl arasında hapis cezası istenen sanık Kıvanç Ağaoğlu’nun yanı sıra mahkemenin önceki celse bilirkişi olarak atadığı Yüzbaşı Murat Yazgan ve Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nde görevli uzman Ersin Annak da hazır bulundu. Bilirkişilerden Yazgan, olaydaki emir komuta zafiyetine dikkat çekti ve güvenlik tedbirlerinin alınmadığını anlattı.
İkinci bilirkişi olan Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nde görevli uzman Ersin Annak da olayla ilgili 3 sayfalık raporunu mahkemeye sundu. Annak, raporunda, Jandarma Genel Komutanlığı’nca hazırlanan ’Atış artığı ve atış mesafesi belirleme’ raporuna atıfta bulundu. Raporda, Balıkçı’nın üzerinden çıktığı belirtilen beyaz atlet ise tartışmalara neden oldu. Sevag Balıkçı’nın babası Garabet Balıkçı, oğlunun hayatı boyunca hiçbir zaman beyaz atlet giymediğini söyledi. Raporda beyaz atlet ve haki renk fanila üzerinde delinme bulunduğu ancak, giysiler üzerinde atış artığına rastlanmadığı belirtildi.
‘Jandarma çelişkili’
Annak’ın hazırladığı raporda, Jandarma Genel Komutanlığı’nca hazırlanan raporun çelişkilerine dikkat çekilerek, dikkate alınmaması istendi. Mahkeme Başkanı ise Balıkçı’nın olay sırasında üstünde bulunan siyah tişörtünü delil poşetinden çıkararak, bunun üzerinden adli tıp yorumu yapılmasını talep etti. Bunun üzerine Ersin Annak “Tişörtün ön bölgesindeki delik benim bilirkişi raporumla uyumlu olup çıkış deliğidir. Giriş deliğinin olmaması normalde mümkün değildir. Bunun ancak iki açıklaması olabilir. Olay sırasında Sevag çıplaktı veya giydiği tişörtler yukarı doğru sıyrılmıştı. Kriminal raporlarda çıkış deliğine göre değerlendirme yapılmış ve ve uzak atış olduğu söylenmiştir” diye konuştu.
Giriş deliği şüpheli
Atlet ve tişörtler üzerinde mermi giriş deliğinin bulunmamasının şüpheli bir durum olduğunu vurgulayan Annak şöyle devam etti: “Aynı eksende çıkışın olup girişin olmaması mümkün değildir. Tişörtün sıyrıldığı düşünülse dahi 15-20 santimlik bir sıyrılmanın söz konusu olması gerekir. Dokularda hiçbir atış artığı yok. En azından giriş yarası yanında yanık olmalıdır. Tişört üzerindeki bulgular mantıklı değil. Silahın vücut eksenine dik olduğu anlaşılmaktadır. Mermi sağdan girerek soldan çıkmış.”
Öte yandan bir önceki celse dinlenen tanık Halil Ekşi’nin kullandığı 3 adet cep telefonunun görüşme detaylarının istenmesine ilişkin yazılan yazıya ise Hrant Dink davasında olduğu gibi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından ret cevabı verildi.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1084168&CategoryID=77