Jandarma silahı önceden biliyordu - Gündem
25 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ցրօն / Ժամ : Ծայգն

Gündem :

17 Mart 2012  

Jandarma silahı önceden biliyordu -

Jandarma silahı önceden biliyordu Jandarma silahı önceden biliyordu

Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Hrant Dink cinayetine ilişkin hazırladığı rapordaki ayrıntılar, soruşturmadaki skandal eksiklikleri ortaya koyuyor. ‘Hrant’ın Arkadaşları’nın dikat çektiği bu unsurlardan bazıları şöyle: Trabzon Jandarması katil zanlısı henüz yakalanmadan, cinayetin Ardeşen el yapımı silahla işlendiği yönünde rapor tutmuştu. Yasin Hayal’in cinayetten önceki 1.5 yıl boyunca telefonu dinlenmiş ama keşif için İstanbul’a gittiği dönemi kapsayanAğustos-Eylül 2006 arası hariç.
DDK Raporu’nun açıklanmasından sonra ‘Hrant’ın Arkadaşları’ adlı grup dün Taksim’de basın toplantısı düzenledi. Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Orhan Dink, avukatları Fethiye Çetin ve Cem Halavut ile Prof. Turgut Tarhanlı ve Hayko Bağdat’ın katıldığı toplantıda, DDK’nın bugüne kadar açıklanmamış tespitlerine yer verildi. Tespitler şöyle:

Trabzon Jandarması, cinayetten bir gün sonra, tetikçi Ogün Samast yakalanmadan yaklaşık 2 saat önce hazırladığı evrakta, silahın Ardeşen el yapımı olduğunu yazmıştı. Dava avukatları, ilk günden bu yana, jandarmanın bu bilgiye nasıl eriştiğini gündeme getiriyordu. DDK da raporda, bu bilginin ne zamandır jandarmanın elinde olduğu bilgisinin önem taşıdığını kaydetti ve “Silahın edinilmesinden itibaren bu bilgiye sahip olduğunun ortaya çıkması halinde cinayetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmamasının, ihmalin ötesine geçerek, daha ağır bir hizmet kusurunu akla getireceği” vurgulandı.

Yasin Hayal’in telefonunun 8 Kasım 2005’ten 2 Ocak 2007’ye kadar 1,5 yıl içinde sadece 3 Ağustos 2006-29 Eylül 2006 tarihi arasında dinlenmediği kayda geçildi. DDK, ‘Bu süre içerisinde Hayal’in cinayetin planlanması için İstanbul’a geldiğini, Agos gazetesi ile Dink’in evi arasında keşif çalışmaları yaptığı’ tespiti üzerinde durdu. Tanık Ergün Çağatay’ın anlatımına göre, Hayal Ağustos 2006’da yanındaki üç kişiyle İstanbul’a gelmiş, Çağatay’a Orhan Pamuk’u öldürme teklifinde bulunmuştu. Avukat Çetin, Çağatay’ın mahkeme süresince bulunamadığına dikkat çekti.

Trabzon Jandarma İstihbarat arşivi cinayetten sonra delil karartacak ölçüde yeniden düzenlendi. Bu husus yargıya taşınması gerektiği halde taşınmadı, jandarmanın yanıtlarıyla yetinildi. DDK, Trabzon Jandarması, Giresun Jandarma Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın o döneme ait arşiv ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul İstihbarat Şubesi, Trabzon’dan 17 Şubat 2006’da gönderilen “Yasin Hayal’in ağabeyi Osman’ın yanına geleceği” yönündeki ihbarın gereğini yapmadı, Osman Hayal işyerine gitmiş gibi evrak düzenlendi.

DDK, özellikle Erhan Tuncel ile Yasin Hayal arasındaki konuşmaların ’tek taraflı ve bazı konuşmaların boş bırakılarak’ kâğıda döküldüğünü saptadı. Aynı şekilde Trabzon Emniyeti’nce 22 Şubat 2007’de İstanbul’a gönderilen görüşme tutanaklarından 11 tape kaydı ve bir cep telefonu mesajının sekiz sayfalık dökümünün de eksik olduğunu belirledi.

DDK, delil karartma imkânı olan üst düzey görevlilerin görevden alınmadığını ve hatta soruşturmalara yön verdiklerini belirtti.

MİT sadece gazete okurmuş!
Avukat Fethiye Çetin, Dink’i 2004‘te İstanbul Valiliği’ne çağıran iki MİT’çiyle ilgili zamanaşımı kararı verildiğini, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de gerekçe belirtmeksizin itirazı reddettiğini, AİHM’ye gideceklerini söyledi. Çetin, mahkemenin 10 Mayıs 2010’daki sorusu üzerine MİT’in, “Teşkilatımıza Ermenilik faaliyetleri ve Agos gazetesi kapsamında Hrant Dink hakkında basına yansıyan haberlerin dışında herhangi bir belge bulunmuyor” diye yanıt verdiğini belirtti.

RAKEL DİNK: ÖZÜR DİLEYİN
Toplantıda söz alan Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, devletin insanları korumakla yükümlü olduğunu hatırlatarak, “Burada ne görüyoruz, üç maymun görevi yapmıştır. Çünkü görmek istemiyor, duymak istemiyor, söylemek de istemiyor” diye konuştu. Dink, Hocalı Mitingi’ndeki ifadeleri kastederek, “Meydanlara bağırarak hakaret etmeyi biliyorlarsa, bağırarak özür de dilemeyi bilsinler. Patrikhaneye giderek kapalı kapılar ardında özür dilemesinler” dedi

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1081926&CategoryID=77





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+