04 Şubat 2012
Malatya`daki Ermeni mezarlığındaki son dua yeri ve gasilhane inşaatının `Kilise yapıyorlar` tepkileri üzerine yıkıldığı iddia edildi. Belediye Başkanı ise olayın ardından `yıkım ekipleri talimatı yanlış anlamış` açıklaması yaparak kendilerini savundu.
Cnnturk.com`dan Süleyman Arıoğlu`nun haberine göre, -- Malatya 18 Nisan 2007`de Zirve Yayınevi`ne yapılan baskın ve sonrasında gerçekleşen katliamla sarsıldı. Ermenilerin de yaşananların ardından kendilerini diken üstünde hissettiği kentte son günlerde yaşananlar, bir yandan toplumsal ruh halini ortaya koyarken, öte yandan kentteki Ermenilerde de yeniden "güvercin tedirginliğine" yol açtı.
Olaylar zinciri, Kiltepe Mahallesi`ndeki Ermeni Mezarlığı`na yapılmak istenen müştemilat ile başladı. Malatya Belediyesi`nin mezarlık yakınındaki yol yapım çalışmaları nedeniyle, mezarlıktaki gasilhane, bekçi evi ve son dua yerinin bulunduğu tek katlı müştemilatın bir kısmı çöktü. Ayakta kalan kısmı da kullanılmaz hale geldi. Yıkımı ilk Malatya Haber adlı internet sitesi duyurdu.
Valinin talimatıyla Belediye Başkanı sözlü izin verdi
Bunun üzerine harekete geçen Malatyalı Hayırsever Ermeniler Derneği (HAYDER) yöneticileri Malatya`ya gitti. Burada Malatya Valisi Ulvi Saran ve Belediye Başkanı Ahmet Çakır`la görüşen dernek yöneticileri, müştemilata duydukları ihtiyacı dile getirdi. Vali Saran, konuya yakın ilgi gösterdi ve Belediye Başkanı Çakır`a gerekenin yapılması talimatını verdi. Malatya Belediye Başkanı Çakır`ın verdiği sözlü izinle de HAYDER, mezarlıkta yıkılan müştemilatın yapımına başladı.
Projeyi ödüllü mimar çizdi Yapılacak son dua yeri için İstanbul`daki Ermeni Patrikhanesi`nin restorasyonunu gerçekleştiren ödüllü mimar Kevork Özkaragöz proje hazırladı. Çizimlerin tamamlanmasının ardından 3 ay önce, belediyenin bilgisi dahilinde inşaata başlandı. Derneğin kendi olanakları ile yapılan inşaat hava koşulları nedeniyle biraz uzadı. Son dua yerinin kaba inşaatı tamamlandı ki, ardından yıkım geldi.
Belediyeye "mahalle baskısı"
Bunun ardında yatan neden ise, belediyeye yönelik "mahalle baskısıydı". Ermeni mezarlığındaki inşaatla ilgili belediyeye yüzlerce şikayet dilekçesi yağdı. Yazılan dilekçelerde "Kilise inşaa ediyorlar" deniliyor ve yapının yıkılması talep ediliyordu. Belediyenin yapıya sözlü izin vermesinin nedeni ise, iddiaya göre, önceden tahmin ettikleri bu mahalle baskısıydı.
Bunun üzerine belediye iş makinelerini 2 Şubat`ta mezarlığa gönderek, inşaatı yıktı. Yıkım mezarlıkta kimsenin bulunmadığı bir sırada ve haber verilmeden yapıldı. Yıkım tam bir sürpriz oldu. Malatya`da çok az sayıda kalan Ermeni cemaati ve İstanbul`daki dernek yetkilileri şok yaşadı. Belediyenin İmar ve Şehircilik Müdürü Ümit Erenler, yıkımın gerekçesini, "Ruhsatsız olarak inşa edildiği için yıkım kararı alındı ve uygulandı. Uygulamada yasa dışı bir durum yoktur" diye açıkladı.
"Zaten yaralıydık, daha yaralandık"
Yıkımın ardından HAYDER Başkanı Hosrof Köletavitoğlu, çok üzgün olduklarını belirterek, "Malatya Ermeni mezarlığında Ekim 2011`de inşaatına başlanılan topu topu bir bekçi evi, Gasilhane ve Son Dua yeriydi. Bugün, 02 Şubat 2012, saat 14.30 gibi bir telefon: `İnşaatı yıktılar... Herşey tamamen yıkıldı!` Yıkmışlar! Bürokrasinin bize verdiği güveni de yıktılar. Kim neden dolayı, nasıl rahatsız oldu? Neye tahammül edemediler? Bunu anlayabilmemiz çok güç. Ölülerimiz kimleri korkuttu? Onlara olan saygımız kimleri rahatsız etti? Çok üzgünüz. Zaten yaralıydık, daha da yaralandık" diye konuştu.
"Bir bölümünü yıkıp, tepkileri dindirelim` derken..." Süreci anlatan Köletavitoğlu, şunları söyledi: "Vali Bey çok olumlu bir insan, biz ilk görüştüğümüzde, `Belediyeye vatandaşımızın ihtiyacını karşılayın, yapın` diye talimat verdi. Mezarlıklarla ilgili hizmetler belediyelerin sorumluluğunda ama azınlıklarla ilgili hizmetlere gelince her yerde belediyeler maalesef yaya kalıyor. Aslında Malatya`da yapılacak müştemilatı da belediyenin yapması gerekirdi. Ancak bize, `Sizin yapmanız lazım. Biz yapamayız, siz yapın biz göz yumacağız` dediler. Biz de kendi paramızla, imkanlarımızla başladık. Bu sırada belediyeye dilekçeler gidiyor ve `Kiliseye benziyor` diyerek şikayet ediyorlar. Projesini, ödül kazanmış bir mimarımız yaptı, ortaya çok güzel bir yapı çıkıyordu. Belediyeden bunun tepki çektiğini söylediler ve `çatıyı kaldırın` dediler. Ancak, dilekçeler durmamış. Bu arada inşaatta sürdü. Bu sırada hava şartları nedeniyle inşaata bir süre ara verilince, başkanlıktan biri çıkıyor, `Bir bölümünü yıkın hiç değilse, kurban diye gösterelim` diyor. Ancak buna rağmen inşaatın tamamını yıktırıyorlar."
Pazartesi Vali ile görüşülecek
Pazartesi günü yine Malatya`ya giderek Vali ve Belediye Başkanı ile görüşeceklerini belirten Köletavitoğlu, "Biz yıkılan yapının aynısını yapmak istiyoruz. Bir dolu insan bunun için katkılarda bulundu. Bu, Malatya`ya yakışmayan bir durumdur" dedi.
Fransa`daki yasanın etkisi ve tepkiler örgütlü olabilir Belediyeye yapılan baskıların arkasında örgütlü yapıların olabileceğine dair endişe ve şüpheleri bulunduğunu dile getiren Köletavitoğlu, "Sokaktaki insanın, `Buraya ne yapılıyor? Vay gavurlar vay, şikayet edeyim` dediğini sanmıyorum. Bunlar biraz daha farklı organize şeyler olabilir. Fransa`da kabul edilen yasa nedeniyle tepkiler ve yıkım süreci hızlanmış olabilir. Biz bunu bir yol kazası gibi görmek istiyoruz. Bu durumun mutlaka telafi edileceğini ve mezarlıktaki sıkıntımızın giderileceğini söylediler. Pazartesi günü Vali Bey ile görüşmemizde bu durum netleşecek. İçine su koyacağınız bir vazonun çatlamaması lazım. Biz yüzlerce, binlerce yıldır birlikte yaşıyoruz, bunun daha farklısını da bilmiyoruz. Bizler de bu toprağın öz çocuklarıyız. Bunu hiçbir şey değiştiremeyecek. Bu yüzden olumlu bakarız. İnşallah üzerine sorumluluk düşenler de böyle bakar ve sıkıntımızı giderir" diye konuştu.
Süreçle ilgili bilgi almak için aradığımız Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır`a ulaşamadık. Yönlendirildiğimiz, Belediyenin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yetkilileri, daha sonra açıklamada bulunulacağını belirtti. (Cnntürk)
BELEDİYE BAŞKANI: YANLIŞLIKLA YIKILDI
Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, yıkım olayının bir yanlış anlamadan kaynaklandığını söyledi.
Çakır, yol çalışması sırasında hasar gören bekçi evinin yıkılması kararını alan ekiplerin, talimatı yanlış anlayıp kaba inşaatı tamamlanan gasilhane, bekçi konutu ve son dua yerinin bulunduğu yapıyı da yıktığını söyledi.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1077642&CategoryID=77