Türkiye`de işlenen rahip cinayetleriyle ilgili sır perdesi `aileler davalara sahip çıkmadığı için` aralanamıyor. Vatikan da sadece `izliyor.`

Santoro cinayetine sahip çıkan Padovese de 4 yıl sonra öldürüldü ve Milano da gömüldü. Rahip Padovese (solda), Rahip Santoro

Trabzon Santa Maria Katolik Kilisesi Rahibi Andrea Santoro 2006’da öldürüldü. Santoro’nun ölümüyle ilgili davayla İskenderun İtalyan Kilisesi Başrahibi Luigino Padovese ilgileniyordu. Ancak Padovose de 2010’da öldürüldü.
Gelecek ay görülecek dava öncesinde Hürriyet Daily News’a telefonla açıklamalarda bulunan Peder Padove se’nin yakın dostu ve dava avukatı Ercan Eriş, “Yol alabilmemiz için ailelerin davaya dahil olması gerekiyor... Peder Padovese, ailesi ilgilenmediği için Santoro davasıyla bizzat ilgilenmişti çünkü davanın aydınlatılamayacağı yönünde endişeleri vardı. Şimdi kendi ailesi de Peder Santoro’nun ailesi gibi, davaya sahip çıkmıyor çok yazık” dedi.
Eriş, Peder Padovese’nin Milano’da yaşayan ailesiyle görüşmüş, ancak sonuç alamamış: “Açıklama yapmıyorlar, belki Katolik inancından kaynaklanan bir tavır olabilir. Santoro cinayetinde de aile benzer tutum sergiledi.”
Davayı Vatikan adına Türkiye Episkoposlar Birliği Başkanı Rugerro Fransceshini takip ediyor.
Fransces-hini’nin soyadını güvenlik nedeniyle açıklamak istemeyen sözcüsü Peder Marko, ailenin davayı takip etmediğine vurgu yaparak “Vatikan’ın kanunlar nedeniyle davaya müdahil olma hakkı yok, davayı takip edemiyoruz. Acı duyuyoruz” demekle yetindi.
Avukat Eriş müdahili olmayan davanın gidişatından endişeli:
“Santoro davasında aile müdahil olmadığı için davanın seyri konusunda talepte bulunamadık. Her iki cinayette de soruşturma ve kovuşturma aşamaları sadece Cumhuriyet Savcılığı’nca yapılıyor. Santoro davasının bitiminden 2 yıl sonra adli emanete teslim edilmeyen olay yeri delilleri soruşturmanın sıhhati konusunda soru işaretleri yaratmıştı. Umarım aynı şeyler yine yaşanmaz.”
Eriş’e göre soruşturma da sağlıklı yürümedi:
“Dava dosyasını okuyan herkes soruşturma evresinde bazı hususların tam olarak aydınlatılmadığını görecek. Örneğin bir GSM hattından 4 yıl önce hiçbir telefon numarasıyla iletişim kurulmamasına karşın cinayetten yaklaşık 3 saat önce katil zanlısı aynı hatla iletişime geçiyor, peki neden?”

‘Çirkin ithamlar’
Avukat Eriş, hayattayken de avukatlığını üstlendiği ve insan olarak derin bir saygı beslediği Padovese’yi “Kilisede ezan okutacak kadar cesur, İslamiyet hakkında İlahiyat Fakültesi öğretim üylerine konferans verilmesini sağlayacak kadar kendisiyle barışık bir din adamı ve akademisyendi. Kimliğini gizleyerek yüzlerce insana yardımda bulundu” sözleriyle anlattı.
Dava tutanağında sanık Murat Altun, Peder Padovese’nin kendisine eşcinsel ilişki teklif ettiğini iddia etti. Avukat Eriş ise davanın çirkin ithamlar nedeniyle daha soruşturma aşamasındayken çok yönlü soruşturulmadığı görüşünde:
“Ne yazık ki dava iddialar nedeniyle yeterli ilgiyi görmedi ve görmüyor...”

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=1072440&Date=14.12.2011&CategoryID=77