14 Aralık 2011
"TÜRKLERE diz çöktürmek kimsenin haddi degil." Egemen Bagıs`a ait bu sözler herhangi bir siyasetçinin
milliyetçi duyguları oksamak için sarf edebilecegi sözler. Bu kez Bagıs, Fransa`da bulunan Ermenistan
Cumhurbaskanı Serj Sarkisyan`a cevaben Türklere kendini siper etti. Zira Bagıs`a göre "küstah"
Sarkisyan, "Türkler önümüzde diz çökecek" demis. Oysa Türk basınında sıkça sözleri çarpıtılan
Sarkisyan`ın agzından çıkanlar epey farklı. Marsilya kentinde diasporaya seslenen Ermenistan
Cumhurbaskanı tam olarak ne demis? Fransızca haber metinlerinden teyit ettirdigim kadarıyla Sarkisyan,
Türkiye`deki mevcut demokratiklesme sürdügü takdirde Ermeni soykırımı ile de yüzlesebilecegi
tahmininde bulunmus. Sarkisyan, "Burada söz konusu olan ne bir ön kosul ne de bir intikam hissinin
tatminidir... Er veya geç, kendisini bir Avrupa ülkesi olarak gören Türkiye, Dzidzernagaperd`de
(Erivan`daki soykırım anıtı) saygı durusunda bulunacak gerçek bir Avrupalı hükümet tarafından
yönetilecek" demis.
Kimbilir belki de Basbakan Erdogan`ın, Dersim için devlet adına özür dilemesinden etkilenmistir. Ve de
Türk halkının bu tarihi özür karsısındaki genel sükûnet ve olgunlugundan... Ama Sarkisyan konusmasının
hiçbir yerinde "Türkler diz çökecek" dememis.
AB Basmüzakerecimiz niye böyle anlamıs? Belki de Sarkisyan`ın söylediklerini arastırmayan danısmanları
kendisini yanılttı. Her neyse, Bagıs, Sarkisyan`a hitaben, "Sen milletini açlıktan, fakirlikten zaten dizinde
derman bırakmayacak hale getirmissin. Ermenistan`ın nüfusu açlıktan 4 milyondan 2 milyona düstü.
Ýnsanlar dünyanın dört bir yanına kaçıyor. Bir kısmı ülkemize de geldi. Burada bizim çocuklarımıza,
yaslılarımıza bakıyorlar. Bu da Türk milletinin gönlünün ne kadar genis oldugunun göstergesidir" diyerek
öfkesini haykırmıs.
Evet Ermenistan yoksul. Kisi basına yıllık milli gelirin iki bin dolar civarında seyrettigi, milyonlarca insanın
sefalet içinde yasadıgı ve Avrupa`ya sıgınmak için gayri mesru yollardan kaçtıgı Güneydogu illerimiz
gibi... Ne var ki Ermenistan`da yasadım ve insanların açlıktan kırıldıgını ilk kez Egemen Bey`den
duyuyorum.
Ve evet Türkiye`de çogu kadın olmak üzere kaçak çalısan birkaç bin Ermenistan vatandası var. Devlet de
onlara göz yumuyor. Ancak bunun büyük bir lütuf olarak sunulması ve ikide bir kovulmakla tehdit
edilmeleri bana gerçekten komik geliyor. Onlara benzer binlerce kaçak Türkmen, Özbek, Gürcü ve
Moldovalı da var "çocuklarımıza, yaslılarımıza" bakan. Onların varlıgı esas lütuf sayılmalı; çünkü hem
genellikle çok profesyoneller hem de aynı isleri yapan Türk vatandaslarına kıyasla çok daha UCUZA
çalısıyorlar. Herhangi bir güvenceleri olmadan. Bu da ayrı bir sorun.
Keske devlet, Türkiye`de çalısan Ermeni kadınlara yapılan "iyilik" üzerine kafa yoracagına biraz da Ermeni
kadınlara yapılan "kötülüklere" kafa yorsa. Eski Sovyet cografyasından kandırılıp Türkiye`de bedenleri
pazarlanan seks kölelerinden söz ediyorum. ABD Dısisleri Bakanlıgı`nın haziran ayında yayınladıgı 2011
Trafficking in Persons Report-Turkey (2011 Ýnsan Ticareti Raporu) baslıklı arastırmaya göre, Türkiye
uluslararası kadın ticaretinin merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. (Bunun son örnegi Cübbeli Ahmet
Hoca`nın kurdugu iddia edilen fuhus çetesi.)
28 Ekim günü Savarona yatına yapılan fuhus baskını sırasında bulunan 17 yasındaki kızlara da deginen
ABD raporuna göre, hükümet bu ticareti durdurmak için gereken asgari standartlara uymuyor ama yine
de bu yönde "önemli çaba sarf ediyor". Öte yandan tespit edilen seks köleligi vakaları geçen yıla oranla
yarı yarıya düserken (burada ima edilen mücadele kararlılıgının azaldıgı), aralarında Ermenistan
vatandası olan fuhus kurbanı kadınların bazıları, durumları yeterince arastırılmadan tutuklanıp sınır dısı
ediliyor. Böylece onları pazarlayanların agına tekrar düsüyorlar. Garibanlar, "Bu da Türk milletinin
gönlünün ne kadar genis oldugunun göstergesidir" demiyorlardır herhalde.
http://www.haberturk.com/yazarlar/amberin-zaman/696605-turklere-diz-cokturmeyen-egemen-bagis