25 yıllık müftü sorunu bitiyor - Haber Arşivi 2001-2011
29 Mart 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Արեգ / Օր : Վարագ / Ժամ : Թաղանթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

27 Haziran 2011  

25 yıllık müftü sorunu bitiyor -

25 yıllık müftü sorunu bitiyor

BAŞLARKEN...
Türkiye-Yunanistan hükümetleri arasındaki en temel sorunlardan birisi, Batı Trakya'daki "seçilmiş" ve "atanmış" müftü karmaşasıdır. Yunan devletinin tayin ettiği "atanmış" müftüler, hiçbir zaman Türk azınlık tarafından kabul edilmedi. Bunun yerine kendi aralarında seçtikleri ancak Yunan devletinin tanımadığı müftüleri benimsedi. Yunan hükümeti nihayet 25 yıldan bu yana yok saydığı müftülerin seçimini "çözülmesi gereken bir sorun" olarak kabul etti ve Türk azınlığın yıllardır talep ettiği "Müftülerin seçim yoluyla görev başına gelmelerini" sağlayacak yeni bir yasa tasarısı hazırladı. Yasa tasarısının ana hatları Yunan basınında yayınlandıktan sonra Batı Trakya Türk azınlığı arasında yoğun tartışmalar başladı ve şimdi yasa tasarısının ayrıntılarının da yayınlanması bekleniyor. İşte bu yasa tasarısının ardından SABAH, Batı Trakya'daki Türk azınlığın nabzını tuttu ve hem "seçilmiş" hem de "atanmış" müftülerle görüştü.

Yunanistan, Batı Trakya'daki Türk azınlığın Lozan'dan kaynaklanan haklarına rağmen, müftülerini seçmesini 1985 yılında geliştirdiği bir yöntemle bypass ederek engellemiş ve Gümülcine, İskeçe ve Dimetoka Müftülerini "tayin" etme usulü ile görev başına getirmişti. Bu uygulamanın başlamasından sonra Gümülcine ve İskeçe'de biri "seçilmiş" biri de "atanmış" ikişer müftü görev yapmaya başladı. Bu çetrefil durum karşısında Gümülcine ve İskeçe'nin ikişer müftüsü oluverdi. Müftülerden biri Yunan devleti tarafından resmen tanınıyor, azınlığın camilerde el kaldırma usulüyle seçtiği diğer müftü ise sadece azınlık tarafından benimseniyor. Böylece azınlık üyelerinin evlenme, boşanma, cenaze ve miras gibi hukuki işlemleri, Yunan devletinin tayin ettiği ve resmi damga hamili müftülerce yapılıyor. Oysa azınlığın ezici bir çoğunluğu tarafından benimsenen "seçilmiş müftüler" ise makamları Yunan devletince tanınmadığı için sadece manevi ve ruhani görevler yürütüyor.

YARGIÇLIK MAZERETİ
Yunan devletinin "atanmış müftü" formülü için gösterdiği mazeretler arasında, "Yargıçlık yapan müftülerin halk tarafından seçilemeyeceği" ile ilgili anayasa maddesi var. Azınlık ileri gelenleri ise "İslam kurallarını uygulamakla mükellef olan müftülerin, Hıristiyan bir devlet tarafından tayin edilemeyeceği" görüşünü savunuyor. 1985'ten bu yana süregelen bu sorun Türk-Yunan ilişkilerine gölge düşürüyor ve Türkiye sürekli Yunan hükümetlerine "Azınlık tarafından seçilmiş müftülerin Yunan devleti tarafından resmen tanınmaları" için çağrılar yapılıyordu.

MÜFTÜ SEÇİMİNE YEŞİL IŞIK
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu hükümetinin yapılan bu çağrılara kulak verdiğini ve müftü seçimi sorununa bir son vermek amacıyla gerekli çalışmalara başladığını göstermesi, Türk azınlığın ümitlenmesine yol açtı. Çünkü Yunanistan 25 yıldan sonra müftülük konusunda izlediği siyasetinin "hatalı" olduğunu anlamış ve azınlık ileri gelenlerinin istediği biçimde müftünün seçim yoluyla iş başı yapmasına yeşil ışık yakmış görünüyor. Ancak yayınlandığı şekliyle söz konusu yasa tasarısında müftü seçiminin nasıl yapılacağı henüz kesinleşmiş değil. Müftüler ulema tarafından mı seçilecek, sadece ilahiyatçılar veya imamların katıldığı bir seçici kurul mu olacak yoksa cemaatin de oy kullanacağı bir seçim mi olacak?

GENİŞ TABANLI SEÇİM
Yunan devleti, söz konusu yasa tasarısını basına sızdırarak müftü seçimini kabul ettiğini gösterdi ve Batı Trakya azınlığı ileri gelenleri arasında büyük bir tartışma başlatmış oldu. Azınlık ileri gelenlerinin bir bölümü müftü seçiminin sadece ilahiyatçılar tarafından yapılmaması gerektiğine, diğer bir bölümü de seçici kurulun geniş tabanlı olması gerektiğine inanıyor.

"SEÇİLMİŞ" MÜFTÜ İBRAHİM ŞERİF:
Yeni seçime gerek yok
İbrahim Şerif, 1990'da Türk azınlığın camilerde el kaldırma usulü ile yaptığı oylamada yüzde 95 oy alarak Gümülcine Müftüsü seçildi. İlahiyatçı Şerif "yasa dışı müftülük yaptığı" gerekçesiyle 8 aya hapse mahkûm edilmiş ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından beraatına karar verilmişti. Şerif'in müftülüğü, Yunan devleti tarafından her ne kadar da tanınmıyorsa da teamül gereğince 20 yıldan bu yana Gümülcine'deki Müslüman Türk azınlığının ruhani lideri konumunda olmasına kimse itiraz edemiyor.

SEÇİLMİŞLER TANINSIN
Şerif, yasa tasarısının ayrıntılarını bilmese de bu adımı olumlu buluyor. Şerif şöyle konuştu: Ben zaten 20 yıldır görevdeyim. Seçim yasasına gerek yok. Halkımız tarafından seçilmiş müftüler, Yunan devleti tarafından tanınırsa sorun kalmaz. Ancak illa seçim yapılması gerekiyorsa, seçim sistemi beklentilerimiz doğrultusunda olur ve adaylığım halk tarafından uygun görülürse o zaman adaylığımı koyarım.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+