27 Haziran 2011
Kazan’da Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik Temel İlkeler Belgesini imzalamak, uzun süredir Aliyev rejiminin aşırı düşmanca retoriğiyle, kendi halını doğrudan kandırdığını onaylayan belgenin imzalanması anlamına gelmekte. Gazetecilere açıklama ″Niçin 24 Haziran’da Kazan’da Ermenistan ve Azerbaycan cumhurbaşkanları buluşmasında Dağlık Karabağ müzakere sürecinde dönüşüm kaydedilmedi?″ sorusuna değinen ″Avrupa Entegrasyonu″ STÖ bşk. Karen Bekaryan’da geldi.
Uzman Edward Nalbandyan’ın Aliyev’in üst üste dördüncü kez müzakere masasına yaklaşık 10 yeni öneri içeren değişiklikler sunduğu yönündeki demecini hatırlatarak ″Yani, benzeri şekilde, son anda dönüşüm kaydetme olanağı oldukça ciddi bir hale dönüştüğüne Aliyev’de kendi ülkesine geri dönme ve bunca yılın yalan ve hilelerinin açıkça itirafıyla alakalı olarak korkular artmakta″ dedi ve dönüşümün sağlanmamasında Azerbaycan’ı daha sert olmaya teşvik eden Türkiye’nin de rolü olduğunu sözlerine ekledi.
″Dönüşüm müzakere masasında değil aksine müzakerecinin (bu durumda Azerbaycan) tutumunda kaydedilmeli. Böylesi bir dönüşüm, örneğin Azerbaycan’da Ermeni düşmanlığı ve ırkçılığın azalıp sona ermesi, askeri retoriğin yerini komşularıyla doğal bir gelecek inşa etme arzusuna terk etmesi durumunda, olabilir″ diyen Bekaryan sözlerine şunları da ekledi: ″Azerbaycan halkının barışa ve karşılıklı tavizlere hazır olmadığı uydurmadır, karşılıklı tavizlere hazır olmayan oğul Aliyev’dir. Görüldüğü kadarıyla kimse onu değişiklilerin bugün sahip olduğu aynı kaynak ve olanaklara yönelik hakimiyetini devam ettirme teminatı vermemektedir. Aliyev status-quo’nun muhafazasını en fazla arzu eden taraftır. ″