Ermeniler için her gün 24 Nisan - Haber Arşivi 2001-2011
23 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ծմակ / Ժամ : Շառաւիղեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

25 Nisan 2011  

Ermeniler için her gün 24 Nisan -

Ermeniler için her gün 24 Nisan

12 Eylül askeri darbesine kadar Türkiye'de yaşayan, şu anda Erivan'da tutuklu bulunan Ermeni aydın Sarkis Hatspanian, 24 Nisan dolayısıyla kaleme aldığı yazısında "Tarihin, Türkler ve Kürtlere Ermenilerin kurtarıcıları olma gibi bir şansı kullanma fırsatı sunduğu"nu belirtti.

Ermeni aydın Sarkis Hatspanian, tutuklu bulunduğu Vardaşen Cezaevinde kaleme aldığı yazısında, "Ermeniler için her gün 24 Nisan" dedi. Yazısında gençliğinde kabul etmediği "Ermeni soykırımı" ifadesinin gerçek olmasının "yüzlerce nedenini" anlatan Hatspanian, Türkiye'deki aydınlara da tepkili.


'ERMENİ SOYKIRIMI' İMİŞ

Sarkis Hatspanian, 1980'lerin ortalarında Berlin'de katıldığı bir sempozyumda dile getirdiği görüşlere, bugün sahip olmadığının Türk ve Kürt aydınları tarafından bilinmesini istediğini belirtti.

O günkü konuşmasında, "Ermeni Soykırımı" ifadesinin çok yanlış olduğunu savunduğunu hatırlatan Sarkis Hatspanian, "Yanılmışım" dedi ve Ermeni soykırımı demek zorunda olduğu nedenleri şöyle anlattı:

"İfade ettiğim gerçekliğin ilk bakışta şok etkisi yaratan çarpıcılığının dahi düşündürücü olduğu hakkındaki gençlik yıllarımın fikirlerini şimdilerde masum bir tebessümle anımsamakla beraber, çoktandır Berlin'deki panel sırasında arzettiğim düşüncede olmayışımı, soykırımın acı etkilerini gözlemlediğim reel hayattan öğrendiğim gerçeklere borçlu olduğumu da itiraf etmek istiyorum.

Zamanında 'Ermeninin bir soykırımı olamaz, soykırım bize ait değil' derken çok yanılmışım, artık ve neredeyse sadece "soykırım bizim ya da bizim soykırım" demek zorunda kalışımın reddedilmez yüzlerce nedenleri var. Soykırım yüzünden, o zamana kadar benim olan, bana ait olmuş ve bilinmez zamanlardan beri ne zor koşullarda ve her ne pahasına olursa olsun koruyup saklamaya çalıştığımız değerleri kaybettiğimiz, yani onların artık bizim olmadığı bilinmeyen bir sır mı? Onları her gün yitiriyor ve yok oluşlarının acısını da her gün yüreklerimize gömmek zorunda kalmıyor muyuz? Ermenilere ait olan dilin, yazının, coğrafyanın, tarihin, kültürün, sanatın, mimarinin, inancın, kıyafet, müzik, gelenek, göreneklerin ve daha buna benzer sıralayabileceğim epeyi değerin artık 'nesli tükenen bir uygarlık cinsi-cibiliyetinin' sanki tatlı hatıraları gibi bir şeye dönüşmesinin, yok oluş evrelerinden pek tehlikeli dönemlerinin şahidi olmakla geçmiyor mu her günümüz?


'ONLAR 10 YILDA 15 MİLYON GENÇ YARATIRKEN, BİZ AZALIYORUZ'

Her geçen gün, bizim kayıplar hanesine bir kayıp daha eklediğinden bizler her geçen gün biraz daha ölmüyor muyuz? Bizi soykırıma uğratanlar 'on yılda onbeş milyon genç, yaratırız her baştan' marşlarıyla bir yüzyıla yakın zaman zarfında bizlerden gasbedilen zengin topraklarımızda sürekli çoğalır da çoğalırken, biz giderek azalmıyor muyuz?

Dilimiz yok oluyor, kültürümüz, sanatımız, her şeyimiz, atalarımızın yaratmış olduğu ve hep bizim olmuş, her ama her değeri yitiriyoruz. İnsan bu değerleri olmadan nasıl var olmayı becerebilir ki? Ermenistan dışında tüm dünyada Ermenice ilköğretim kurumlarında Ermenice anadil eğitimi alan 6 ila 12 yaş arası Ermeni çocukların sayısı, sadece 30 bin! Yeryüzünde kendini Ermeni olarak tanımlayan 10 milyonluk nüfus üzerinden bu oranın hesabını yapmayı denemek bile abes geliyor bana ve bu sayı da her yıl daha da azalıyor, vs. vs. vs..."


'HER GÜN ÖLÜME YÜRÜYORUZ'

"Talat'ların alçak ve hain planı"nın, hala işlediğini belirten Sarkis Hatspanian, "Kanlı soykırım, beyaz soykırıma dönüşmüş sadece ve bal gibi de yok oluyoruz işte, soyumuz bugün de kırılıyor, bitip tükeniyor. Yani, biz Ermeniler için her gün 24 Nisan, çünkü biz her gün ölüme yürüyoruz! Soykırım olmasaydı eğer, bugün herhalde kendi ülkemizde bir sokak üzerinde ya da en fazla aynı mahallede oturacağımızı düşündüğüm sevdiklerimi, son bir kez göremeden dünyadan göçüp giden babamla, onun göremediğim mezarını, henüz hayatta olan yaşlı anamı, bacılarımı, kardeşimi ve yeğenlerimi, yani en yakın akrabalarımı görebilmek için 3 kıtada 5 ülke ve 18.900 km. yol kat etmeye ihtiyacım olduğunu hesap edecek kadar vaktimin olduğu mahpusane hücremde, böyle bir durumu benim hiç de yükümlenmek zorunda olmadığım bir zorlama yüzünden, yani bizi soykırıma uğratanların bir dayatması olarak gördüğümden de, işlenen suçun onların sorumluluğunda olduğunu düşünmekten kendimi bir türlü alamıyor, bu facianın sorumlularını çok istesem bile affedemiyorum!..." dedi.

Sarkis Hatspanian, "T.C. devletinin yüzyıllık yalanlarına" tepki gösterirken, "dersaadet aydınlarının da inkâr kervanına başka bir metodla katıldıklarını" kaydetti. Hatspanian, Türkiye'deki aydınların "Devlet, gerçeği kendi vatandaşlarından bir sır gibi saklamış, yeni nesle doğruların anlatılması için uzun yıllar ve ciddi çabalar gerekiyor" şeklindeki açıklamalarını kabul etmediğine işaret etti.


TARİHİN TÜRKLER VE KÜRTLERE VERDİĞİ FIRSAT

Sarkis Hatspanian, şöyle devam etti: "24 Nisan ulusumuzun vicdanına zincir vurulan, entellektüellerimizin ölüme götürülmek üzere tutuklandığı gün olduğundan, o gün yas tutuyoruz. Ancak biz, aynı o gün olduğu gibi şimdi de, hem de her gün ölüme yürüyen bir ulusun evlatları olmamızı sürdürüyoruz... Yani bize karşı uygulanmış soykırım geçmişe ait bir suç değil, o katastrof şimdi de devam ediyor. Eğer söylediğimin aksini iddia eden varsa beri gelsin de ona yaşamamız için ne yapılması gerektiği, daha doğrusu kendilerinin ne yapması konusunda bilgiler ileteyim. 1915'e kadar doğamda hiç olmayan kamburumdan kurtulabilmem için, beni onu taşımaya zorlayanlara ihtiyaç duymam belki de kaderin bir cilvesi ama, bunun kaçınılmaz bir gerçek olduğu da 'kendini cahil yerine koymayı denemeyi yeğleyenlerce' anlaşılmalı artık! Benim yok olmama katılanlarla onların torunlarının aynı Türkler ve Kürtler olduğu ve tarihin onlara şimdi de kurtarıcılarımız olma gibi bir şansı kullanma fırsatı sunduğu bilinmelidir. Ben, yadsınmaz bu gerçeğin toplumsal bilince ulaşmasının becerilmesi sayesinde ancak, Ermenilerin takvim yaprağında ulusal yas günü olarak var olan sayfayı çevirip 25 Nisan'ın ilk ışıklarını insanca karşılama sevincini layıkıyla yaşayabileceklerine inananlardanım!

Bu ise, Der-Zor kâbusu dışında bir şeyi olmayan Ermenilerin, yapılmayan NÜRNBERG'inin becerilmesi sayesinde, susadığı adalet suyunu doya doya içme gereksiniminin toplumsal bilince ulaştırılmasının sağlanmasıyla başarılabilir. 1915 Soykırımının feci etkileri yok edilmeye çalışılmadan, Ermenilerin hiç kapanmayan yaralarının sarılması için ciddi adımlar atılmadan, Türklerle Kürtlerin ayaklarına takılı kalın, paslı prangalardan daha beter olduğunu sandığım, vicdanlarına oturmuş dayanılmaz ağırlıkta manevi bir yükün varlığı, o halkların ileriye doğru adım atmalarını da imkânsız kılmaktadır.

Bu gerçeği anlayıp da bilenlerin bilmeyenlere anlatması, ben insanım diyebilmenin de kıstası olarak algılanmalıdır artık! Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ırkçı Apartheid rejimine karşı verdiği mücadele nedeniyle 1984 Nobel Barış Ödülüne layık görülen Desmond TUTU siyah ırkdaşlarına yönelik bir konuşmasında, "Beyazlara iyi davranın, insanlıklarını yeniden bulmak için size ihtiyaçları var" der. Bir Ermeni olarak, O büyük hümaniste duyduğum saygı gereği, bize ihtiyacı olan kendi beyazlarımıza onun sözlerini duyurmayı seve seve üstleniyor, kendi payıma düşen vicdani bu görevi bugün yerine getiriyorum."


SARKİS HATSPANİAN KİMDİR?

Sarkis Hatspanian, İskenderun doğumlu bir Ermeni'dir. Ermeni
direnişçi Misak Manouchian'ın kuzenlerinden biridir. Hrant Dink ile okul arkadaşı olan Hatspanian, 12 Eylül askeri darbe sonrası sürgüne gitti. Karabağ savaşında Ermenistan'a giden Hatspanian, savaşa gönüllü olarak katıldı. 2008 Mart olaylarından sonra muhalif düşünceleri nedeniyle tutuklandı. Hatspanian, hala Vardaşen Cezaevinde tutuluyor.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+