Markar Esayan'ın annesi Çerkes babası Ermeni diye - Haber Arşivi 2001-2011
01 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Արեգ / Ժամ : Արփող

Haber Arşivi 2001-2011 :

17 Nisan 2011  

Markar Esayan'ın annesi Çerkes babası Ermeni diye -

Markar Esayan'ın annesi Çerkes babası Ermeni diye

Taraf yazarı Markar Esayan'ın annesi Çerkes babası Ermeni diye uzun süre akrabaları uzun süre ona cephe aldı

Markar Esayan, 1969'da Çerkes bir annenin ve Ermeni bir babanın çocuğu olarak dünyaya geliyor. Zor bir varoluş mu, o dönem için?

Annem ve babamın birlikteliklerinin tek kelimeyle karşılığı: Aşk. Babam Sivaslı. 1915'te büyük yıkım yaşayan ama hayatta kalan, 1929'da can güvenliği için İstanbul'a göç eden bir ailenin oğlu. İstanbul'a geldikleri gün babam doğuyor. Büyükbabam, Sivas'taki bir Ermeni köyü olan Tavra'nın ağası ve çok zenginmiş. Atatürk, Sivas Kongresi'nde de onun Müslüman ortağı Halis Bey'in evinde kalıyor. Daha sonra Şapka Devrimi'nde Halis Bey idam ediliyor. Dedem de 'Sıra bana geldi.' diye, varlığını alıp Ermenistan'a gidiyor. Ancak orada, abisinin karısı, büyükbabamı Bolşeviklere ihbar ediyor. Büyükbabam, Anadolu'daki bütün Ermeniler gibi çok dindar birisi. Her sabah secdeye durmadan ağzından kelime çıkmıyor. O sırada Bolşevikler var ve dinini yaşamak yasak.

Hangi tarihe denk geliyor bu olaylar?

1927-1928 arası... Ev baskına uğruyor, bütün mallara el konuluyor. Sınır dışı ediliyorlar. Büyükbabam, doğurmak üzere olan babaannem için özel bir vagon kiralıyor ve Tiflis üzerinden İstanbul'a geliyorlar. Dedem, aynı 'Züğürt Ağa' gibi... Sivas'ta kalan eşyalarını satmaya gidiyor. Saf da bir adam. Ticaret bilmiyor. Harbiye'de açtığı kahvehaneyi batırıyor. En sonunda kapıcılığa kadar düşüyor. Babam 6 yaşındayken büyükbabam ölüyor.

Annenizin hikâyesi ne?

Annem, Kütahya Tavşanlı doğumlu. 4-5 yaşlarında babasını kaybediyor. Anneannem 3 çocukla kalıyor. Bir doktorun muayenehanesine temizliğe gidiyor, annemi de götürüyor. Doktor, zengin bir ailenin çocuğu. Köşkte yaşıyorlar. Annesi bir gün İstanbul'dan geliyor ve bakıyor ki anneannem sersefil bir halde. "Bu çocuğu bize evlatlık ver. Bari bu kurtulsun." diyor.

Kabul ediyor mu?

Kabul ediyor. Annem Göztepe'deki konağa yerleşiyor. Ama arada bir sığıntı muamelesi görüyor.

Külkedisi gibi...

Aynen öyle. Bir nevi hizmetçilik yapıyor. Üvey kardeşleri, annemi kabul etmiyor, şiddet uyguluyorlar. Annem bir an önce o evden kurtulmak için 16 yaşında evleniyor. 17 yaşında Nergis ablam doğuyor. Sonra, anlaşamıyorlar. Annem ayrılır ayrılmaz, kızını da yanına alıp bir işe giriyor, sekreterlik yapıyor. Orada tanıştığı bir arkadaşının evine yerleşiyor, Dolapdere'de. Babamın dükkânı da, onların evlerinin yanında.

Babanızla burada mı tanışıyorlar?

Babam, 3-4 metrekare bir dükkanda kundura ustalığı yapıyor. Dükkâna gidip gelirken tanışıyorlar. Babam da iki evlilik yapmış ve üç çocuğu var. İkinci eşi, boşanmak istemiyor ama fiilen ayrılmışlar. İkisi bir araya geliyor ve Şişhane'de ev tutuyor. 1969'ta ben, 1973'te kız kardeşim Sima dünyaya geliyor. Babam işlerini genişletiyor bu arada. Fakirlikten gelen hırsla, hayata yapışıyor. Türkiye'de taksitle mal satan ilk tüccarlardan biridir babam.

Taksitli satış yapmayı nereden öğrenmiş?

Kendisi keşfetmiş. Araştırmıştı, Ankara'da ve İstanbul Beşiktaş'ta bunu uygulayan iki kişi daha varmış. Böylece işini çok genişletti. Beyaz eşya ve tüp gaz bayisi açtı. Fakirlikten getirdiği acıları unutmadığından hayır işlerine girdi. Herkes babasıyla gurur duyar ama o benim için çok özeldir. Dükkânımız banka gibiydi. Her ayın başında, yaşlılar dükkâna gelip babamdan maaş alırdı. Vakıf gibi... Kimin başı sıkışsa, din, ırk farkı gözetmeksizin yanında olurdu. Paraya sıkışan olur, "Aram ustaya git, halleder." derler. Sadece benim bildiğim 400'den fazla çifti evlendirdi.

Çerkes bir anne ve Ermeni bir babanın kurduğu aileye, akrabalarının tepkisi ne oldu?

Uzun süre akrabasız büyüdük! 1915'in acısını taze tutan baba tarafım, Müslüman ve Türk bir kadınla evlendiği için babama cephe aldı. Halam bu konuda çok sertti. Amcam sonradan yumuşadı. 13-14 yaşımda amcamı ilk defa gördüm. Amcam geldi, annemi onore etti. Sonra hep annemi korudu.

Anneniz nasıl davranıyor bu durum karşısında?

Annem, kendisini her zaman geride tuttu. Patrik Şnork Kalusyan'ın sağ koluydu. 70'ler ASALA terörünün olduğu yıllar... Gözetim altındayız. Babam yürekliydi. Halıcıoğlu'ndaki Ermeni Mezarlığı 70'li yıllarda işgal altındaydı. 18 gecekondu vardı üstünde, mezarlık diye bir şey kalmamıştı. Patrik, babamdan orayı kurtarmasını istemişti. Babam, o 18 gecekonduyu yıktırıp, toprağın altında kalan mezar taşlarını tek tek bulmuş. Etrafını duvarla çevirip, bugünkü hale getirdi.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+