Ermenistan; Türk tarafının geriye doğru yürüterek Lenin-Atatürk sabıkalı işlemini legalleştirmeyi amaçlayan Ermeni-Türk protokollerinden gecikmeden vaz geçmeli.

Bugün Ermeni Devrimci Federasyonu-Taşnaksutyun Süprem organı tarafından benzeri içerikli bir bildiri dağıtıldı.

Bildiride şunlar ifade edilmekte:

«Sovyet Rusya Hükümeti ve TBMM Hükümeti arasında 16 Mart 1921’de imzalanan bedbaht anlaşmanın 90. Yılı doluyur. Anılan sözleşme tarafları uluslararası hukuk norm ve temel ilkelerini ihlal ederek, Ermeni tarafının katılımı ve mutabakatı olmaksızın, Kars vilayetini ve Surmalu kazasını Türkiye’ye armağan etmeye karar verdiler, Nahçivan bölgesini ise otonom bölge olarak Azerbaycan’ın vasiliğine teslim ettiler. Moskova Anlaşmasının Emenistan’a ilişkin bölümü, anlaşmanın sadece onu imzalayan taraflara ilişkin olabileceğinden ve taraf olmayan üçüncü kişiler için onların mutabakatı olmaksızın herhangi bir yükümlülük veya hukuk yaratmayacağından uluslararası hukukun kabaca ihlalidir.

Ayrıca bu anlaşmanı imzalandığı anda uluslararasu hukuk süjesi olarak tanınmış bir Rusya Federatif Sosyalist Cumhuriyeti yoktu ve doğal olarak hükümeti herhangi bir uluslararası sözleşme imzalama yetkisine sahip değildi. Türk tarafını temsil eden sözde ″Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti″ Türk hukuki iktidarının olmadığı koşullarda topu topu toplumsal bir kuruluştu. Dahası Türk tarafı kaçak durumundaki bir suçlu olan, Türk Askeri Mahkemesi ve İmparatorluk şeyhülislamı tarafından hakkında idam kararı olan Mustafa Kemal adına hareket etmekteydi.

Yukarda kaydedilenler zemininde, buna göre Moskova Anlaşması yasa dışıdır ve uluslararası hukuk açısından hükmü yoktur.

Öyle ki Ermenistan 16 Mart 1921 tarihinde Moskova’da imzalanan anlaşmayı tanımadığını ve buna binaen imzalanan 13 Ekim 1921 tarihli Ermenistan Bolşevik iktidarına şart koşulan Kars Muahedesi’nin geçersiz olduğunu ilan etmelidir. Ermenistan Cumhuriyeti aynı zamanda gecikmeden Türk tarafının geriye dönük olarak Lenin-Atatürk işlemini legalleştirmeyi amaçlayan Ermeni-Türk protokollerinden vaz geçmelidir.

Rus-Ermeni Stratejik Ortaklığına ilişkin yenilenmiş mutabakatlar ve iki ülke halklarımız arasında geleneksel dostluğun pekişmesi ve gelişmesi teyidlerinin derin manzarasında yukarda anılan hukuk dışı ve Ermeni karşıtı anlaşmanın imzalanmasının 90. Yıldönümü olan bu günlerde Moskova’da ″Yüksek Düzeyli Rus-Türk İşbirliği Konseyi″ oturumu gerçekleştirilmesi gerçeği ciddi endişeler oluşturmaktadır.

İkili ilişkilerin, adalet üzerine kurulmuş olmaları ve üçüncü bir tarafa karşı olmaması durumunda dostluk zemini yaratabileceği kuşkusuzdur».