20 Şubat 2011
Yeni Vakıflar Yasası uyarınca Ermenilere AİHM’in bile tanımadığı hakkı verdiler. „
Ermeni Hastanesi Vakfı’nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki dava sürecinde alamadığı İstanbul Eminönü’ndeki tarihi Selamet Han, AKP iktidarının çıkardığı yeni Vakıflar Yasası uyarınca iade edildi
Üç yıl önce yürürlüğe giren 5737 sayılı yeni Vakıflar Kanunu ile azınlık vakıflarına 96 gayrimenkul iade edildi. Bunlar arasında mülkiyeti 1994’ten beri Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde olan İstanbul Eminönü’ndeki Selamet Han da var. Sabah gazetesinde yer alan habere göre Selamet Han, Ermeni işadamı Kalust Gülbenkyan tarafından 1953’te Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’na bağışlandı. Ancak açılan dava sonucunda mülkiyeti, 1994’te Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti. Vakıf, hanın iadesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu fakat dava reddedildi. Bunun üzerine harekete geçen AKP iktidarı, yeni Vakıflar Kanunu’nu gerekçe göstererek hanı Ermeni Hastanesi Vakfı’na iade etti.
Butik otel yapılacak
Azınlık vakıflarının çeşitli nedenlerle el konulan gayrimenkullerinin iadesine olanak sağlayan Vakıflar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından Vakıflar da, bin 410 taşınmazın iadesi için başvuru yaptı. Yapılan incelemenin ardından 96 taşınmaz ilgili vakıflara iade edildi. Vakıf Başkanı Bedros Şirinoğlu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce binanın restorasyon projesinin hazırlandığını, Koruma Kurulu’ndan onay beklendiğini söyleyerek, “Bir an önce bina restorasyonunu yaptırıp, butik otel olarak hizmetine açacağız” dedi.
Sıra Zeytinburnu Stadı’nda
Yasa çıktıktan sonra 19 gayrimenkulün iadesi için başvuru yaptıklarını belirten Şirinoğlu şöyle dedi: “7 gayrimenkul ile ilgili olumlu yanıt aldık. Diğerleriyle ilgili süreç devam ediyor. Bunlardan biri de bugün üzerinde Zeytinburnu Stadyumu, kapalı spor salonu, otopark ve çaybahçesi bulanan arazidir.”
Selamet Han, 1953’te Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’na bağışlanmıştı.
Yetimhane de verilmişti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), daha önce Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’nin 3 ay içinde Patrikhane’ye iade edilmesine karar vermişti. Vakıflar Genel Müdürlüğü Meclisi de, geçtiğimiz haziran ayında verilen bu kararın Türkiye’ye ulaşmasının ardından toplanmıştı. Müdürlük, AİHM kararına uygun olarak yetimhanenin Patrikhane’ye devrini oy birliğiyle kararlaştırmıştı. Yetimhanenin tapusu Rum Patrikhanesi adına tescil edilmişti. Sahibi kısmında “Rum Patrikhanesi” yazan tapuyu alıp Fener Rum Papazı Bartholomeos’a götüren avukat Cem Sofuoğlu, süreci hukukun üstünlüğü ve insan hakları açısından önemli bir başarı olarak değerlendirmişti. Sofuoğlu, sürecin benzer durumdaki azınlık vakıflarının taşınmaz malları için emsal teşkil ettiğini söylemişti.
Kiliseleri ihya ettiler
Oluk oluk para akıtarak Anadolu’daki kilise, havra ve sinagogları ihya eden AKP iktidarı, Van’daki Akdamar Kilisesi’ne 3 milyon lira, Antalya Belek’teki Dinler Bahçesi’ne 1.4 milyon lira olmak üzere toplam 4.4 milyon lira (eski parayla 4.4 trilyon lira) harcadı. Hükümet, Edirne’deki Büyük Sinagog için ise 3 milyon 700 bin lirayı gözden çıkardı. Türkiye’ye “soykırımcı” diyen ve bunu dünyanın dört bir yanında her fırsatta dile getiren Ermenistan’ı memnun edebilmek için devletin kasasından 3 milyon lira harcanarak Van Akdamar Kilisesi onarılıp hizmete açılmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın desteğinde Antalya Belek Turizm Yatırımcıları Birliği’ne yaptırtılan ve içinde kilisenin de bulunduğu Dinler Bahçesi ise 1.4 milyon liraya mal olmuştu. Paranın bir bölümünü Başbakanlık Tanıtım Fonu karşılamıştı. 30 dönümlük bir arazi üzerine kurulu komplekste, her biri 100’er kişilik cami, kilise ve sinagog yer alıyor.